BİZİM İNSANIMIZ KOLAY YETİŞMİYOR

Garip bir ülkemiz var. İyi yetişmiş, alanında uzman, geçmişine yani tarihine sahip çıkıp geleceğe ışık tutan ilim ve bilim insanlarımız çok kolay yetişmiyor.

Bu iş doğumdan ölüme kadar zahmetli bir iş. Meşakkatli bir süreç. Amma biz bu insanlarımızı bozuk para harcar gibi harcıyor, elimizin tersi ile itiyoruz. Lafın özü kadir kıymet bilmiyoruz.

Bu sitemli giriş nereden çıktı diyenlere hemen açıklayayım. ATV’de yayınlanan ‘Destan’ dizisini izlerken jeneriğinde danışman olarak gösterilen Mehmet Fatih Doğrucan adını görünce dikkatimi çekti.

Hatırladığım bir isimdi ama ben yine de kısa bir inceleme yaptım. Meğer Mehmet Fatih hoca, bir dönem Tuğba Vural Çokal’ın İYİ Parti’den istifası ile gündeme gelen isimmiş!

Hani siyaset uğruna yerden yere vurulan, bozuk para gibi harcanmak istenen Doç. Dr. Mehmet Fatih Doğrucan. Kendisi halen Akdeniz Üniversitesi Felsefe Bölümü Bilim Tarihi ve Felsefesi Ana Bilim Dalı Başkanı olarak görev yapıyor. Destan dizisinin tarih ve felsefe danışmanı aynı zamanda.

İyi bir tarihçi, iyi bir felsefeci ve sonuna kadar Türk Milliyetçisi kendisi. Ama öyle bir illetle mücadele ediyor ki sormayın. Uzun süreden beri kanser tedavisi görüyor. Yılmadan!

“Yılmadan” diyorum çünkü Doç. Doğrucan, hasta yatağında bile kitapları ile uğraşıyor. Söz verdiği kitabını kendisi gibi öğretim üyesi olan eşi Ayşegül hanım ile yayına hazırlıyor.

Hocayı çok yatkından tanımam ama o dönem haberlere konu olduğu için yüzeysel tanımıştım. Fakat derine indikçe ne kadar kıymetli bir tarih adamı olduğunu idrak ettim, gördüm.

Hele hele kanserle mücadelesindeki azmini, ölümü ‘ti’ye alışını görünce bir kez daha hayran oldum kendisine. Paylaşımlarının altına yazdığı notları görünce hayranlığım iyice arttı.

Mehmet Fatih Hoca sosyal medya paylaşımında, “Kanserle dövüşürken, yaşam felsefem iki temel esastır. Birisi Hz. Eyyüb’ün sabrı, diğeri Türk mitolojisi... Türklerin kutsal saydığı HAYAT AĞACI vardır. Bu ağaç ya kayın ya da çınardır. Kayın da çınar da uzun yaşar ölürse de ayakta ölür. Yani hayatta kalmak, ayakta kalmaktır” diyor.

Hoca, hasta yatağında kitabı ile uğraşırken resmen ders veriyor. Ve bir diğer paylaşımında da, “Bildiğiniz üzere göbeğimde gördüğünüz hortumdan şırınga ile besleniyorum. Ancak çocuklarım ve eşimin ağız tadı yerinde... Onlara Ege usulü portakal suyunda pişmiş limon ile kavrulmuş zeytinyağlı yaş bakla yaptım... Ağız tadımız olmayabilir ama zaman ve hafıza tadı eksik olmasın” ifadelerini kullanarak hem hastalıkla hem de hayatla dalgasını geçiyor.

Ama gördüğüm kadarıyla Doç. Dr. Mehmet Fatih Doğrucan, kendisini hatırlayıp ziyaret edenlerle çok mutlu oluyor. Fotoğraflarından böyle anladım. Bir de kitaplarının okunmasından.

Sanırım ne demek istediğimi anladınız. Bu tür zor yetişen insanlarımızı harcamayıp biriktirelim. Sen çok yaşa Mehmet Fatih hocam. Bu ülkenin senin gibi Türk Milliyetçilerine ihtiyacı var.

HER ZAMAN SAHİP ÇIKALIM

Dün Antalyaspor Başkanı Aziz Çetin, Dernek Başkanı Emin Hesapçıoğlu, Vakıf Başkanı Nafiz Tanır ve Futbol Sorumlusu Nuri Şahin KONYSİAD'ın konuğu oldu.

Yıllar sonra bende ilk kez KONSYSİAD Başkanı İlhami Kaplan’ın davetine icabet edip Antalyaspor’un kurmaylarını dinileme fırsatını yakaladım. Keşke daha sık bir araya gelebilsek

Başta Başkan Çetin olmak üzere konuşmacılar iş dünyasına önemli bilgilendirmelerde bulundu. Kırmızı beyazlı kulübün geleceğine damga vuracak projeler tek tek anlatıldı.

Ancak toplantı öncesi Nuri Şahin ile ilgili hazırlanan tanıtım videosunu izlerken ne kadar insancıl bir spor adamına sahip olduğumuza tanıklık ettim. Gurur duydum kendisi ile.

Şahin’in, “Ben patronum, benim dediğim olacak demekle başarı kazanılmaz. Ben futbolcuya insan olarak bakarım ve hep ben değil biz derim. Hoca kenarda durarak değil kalbe dokunarak kazanır. Şimdiye kadar ki başarımın anahtarı budur. Bize iyi günde sahip çıktığınız kadar kötü günümüzde de sahip çıkarsanız istenen başarı gelir. Siz beni göndermedikçe ben buradan gitmek istemiyorum” diye konuşması çok anlamlı geldi bana.

Ne kadar önemli bir değere sahip olduğumuzu anlamamıza yetti sanırım bu sözler. Keşke bu tür insanlarımı hangi alanda olursa olsun bozuk para harcar gibi harcamasak değil mi? Antalyaspor genç yönetimi ile iyi bir ivme kazandı ve emin adımlarla iyi yolda ilerliyor. İşte bundandır ki bu vizyoner ekibe sahip çıkalım, değerlerimizi elimizin tersi ile itmeyelim.

YORUMA AÇIK

Önceki gün Antalya Büyükşehir Belediyesi, Güneş Mahallesi Kentsel Dönüşüm Projesi için temel atma töreni vardı. Üç yıl önce temeli atılmıştı. Severiz biz temel atmayı bir daha attık.

Projede 211 hak sahibine 335 adet konut verilecek. İyi bir proje. Zamanında eleştirenler şimdi projeye sahip çıkabildi ya! En azından devlette devamlılığın esas olduğu hatırlandı, önemli olan bu.

Fakat törende bir fotoğraf karesi çok dikkatimi çekti. Başkan dolu! Büyükşehir Başkanı Muhittin Böcek, AESOB Başkanı Adlıhan Dere, Şoförler Odası Başkanı Mehmet Ali Alkan, Halk Otobüsçüleri Odası Başkanı Yasin Arslan.

Böcek ve Dere pür neşe kahkaha atıyor. Amma Böcek eliyle yan tarafı işaret ediyor! Niye olduğunun sırrı o ikilide. Fakat öyle bir kare ki her türlü yoruma açık. Nereye çekersen çek!

Unutulmamalı ki iki kişinin bildiği sır değildir. Sonra ortalık karışınca benden bilmeyin haaa.