BİRİ KAFA BULDURACAK DİĞERİ SANAL BAKTIRACAK

 İki gündür adında HALK olan ancak halkı zerre kadar düşünmeyen ANTALYA’nın toplu ulaşımını yapan halk otobüsü rezaletini ve zamlarını ele aldık. Vatandaşın derdi ile dertlendik kısacası.

Bunları yazarken birileri bir HESABIMIZ olmadı. Ne alacağımız ne de vereceğimiz yok çünkü. Hatta birileri gibi otobüs üzerinden RANT peşinde de değiliz. Bundan dolayı yaşananları ve perde arkasındaki asıl mevzuyu da ifşa ettik.

Tabi bunlar bir takım rantiyecileri rahatsız etti. Konunun mağduru VATANDAŞ ise teşekkür edip az bile yazdığımızı söyledi. Bu meselenin peşini bırakmadığımı bir kez daha deklare edeyim.


Ancak yazımın sosyal medyadaki paylaşımının altına “Senin yazdıkların yalan” diyemeyen Antalya Halk Otobüsçüleri Odası Başkanı Yasin Arslan, akaryakıta yapılacak ZAMMIN paylaşımını yapıştırmış.

Bak sevgili yelesiz Arslan Başkan, ben sizin istediğiniz zam talebenizin HAKSIZ olmadığını yazmadım ki! Sadece her seferinde zam talep edip, otobüslerinizi seferden çekip, klimalarınızı açmadığınızı, seferleri aksatıp HALKA EZİYET ettiğinizi anlattım.

Sadece bu mu? Bir süre bahanenize toplu ulaşımı kullanmak zorunda olan ANTALYALILAR adına itiraz ettim. Ha birde otobüsler üzerinden ‘T’ plaka mevzunuzu dikkat çektim. Nedeni ise kapalı kapılar ardında yaptığınız PAZARLIĞI ortaya döktüm.


İşte senin asıl bunlara kükreyip itiraz etmen gerekmez miydi, “Yazdıkların zinhar yalan” diye. Hadi söyle eğer yalansa doğrusunu buradan tekrar yazacağıma SÖZ veriyorum. Ama benim bir isteğim var.

“Bak zammı aldınız. Şu taşıma işini adam gibi yapında bu sıcakta ANTALYALIYA EZİYET ETMEYİN. Olur mu? 17 TL olursa Antalya’nın otobüs çilesinin biteceğine dair söz bile vermiştin. Hadi Arslan Başkan sözünde dur. 2 lira eksikten bir şey olmaz.”

Umarım sözler yerine gelir bende ulaşımda sorun yaşamayan hemşehrilerimizin rahat ve müreffeh yolculuk yapmaya başladığını KEYİFLE yazarım.

GELELİM ASIL MEVZUYA

Gelelim bugünkü asıl mevzumuza. Dün sabahtan akşama kadar haberlerin içinde kaybolurken arkadaşlarla otobüs dışında başka mevzulara da girdik. Hatta bana, “Bir de Muratpaşa’nın şu BİRA İHALESİNİ yaz da görelim” dediler.

Benden net bir cevap, “Sizin işiniz goley” dedim. İnanmadılar. “Ya arkadaş illa bira mı içmem lazım ki yazayım bu işi. Asıl mesele içmeden yazabilmekte” diye patlattım cümleyi.

MURATPAŞA BELEDİYESİ her yıl olduğu gibi bu yıl da komşularını düşünmüş ve denize nazır kafe ve çay bahçelerinde satılması için BİRA İHALESİ yapmış! Yeşilaycı olmasa da bir resmi kurumun alkollü içecek satmasına karşıyım.

Ama bizim Muratpaşa inanın sırf komşularının kafa bulmasını düşünmüş olmalı ki böyle bir işe birkaç yıldır tevessül ediyor. Sanırım komşularına kafayı buldurup GERÇEKLERİ UNUTTURMAK isteğinden hasıl oluyor bu işler.


Bu noktada ıskalanmaması gereken ise şu an piyasada markette satış fiyatı 50-55 lira olan bir şişe biranın ihale ile 16 TL’ye nasıl mal edildiği mucizesidir.

Bu hesabın mucizesini Muratpaşa Belediyesi yetkilileri KOMŞU ESNAFLARINA da anlatırlarsa en azından bira sever komşular daha ucuza kafa bulurlar. Maksat kafa buldurmaksa eğer!

Yazı işlerindeki arkadaşlarla konuşurken bu kez Büyükşehir Belediyesi’nin yaklaşık 1.5 milyon TL'lik SANAL GÖZLÜK projesini önüme attılar. Hani şu kocaman kocaman gözlük türü ama içinde mini televizyon olanlar.

“Ne olacak mışşş bunlar yav?” diye sordum. Önüme kağıtları uzatıp okumamı istediler. Şöyle bir baktım. Büyükşehir Belediyesi Karaalioğlu Parkı içerisindeki Çevre Eğitim ve İnovasyon Merkezi’nde SANAL GERÇEKLİK GÖZLÜĞÜ ile çocuklara kentin tarihi ve doğal güzelliklerini tanıtacakmış.

Vallahi memleketin o kadar sorunu dururken SANAL ALEMDE insanları hipnotize ekmek güzel bir fikir. Bu fikir kimden çıktıysa ödüllendirmek lazım. Çünkü o kadar sorun varken insanları sanal alemde MUTLU ETMEK önemli bir mesele olsa gerek.

İnanın benim aklıma takılan sanal alem kadar ihaleyi ALAN FİRMANIN ANTALYA’DAN OLMAMASI. Yahu bu işi yapabilecek Antalyalı firma yok muydu? Mutlaka vardır amma bulamamıştır bizim görevliler.

Her neyse ihale takibi benim işim değil. Eğer usulsüzlük varsa ortadan dalarım. Lakin iki belediyenin yaptığına bakarsak, “BİRİ KAFA BULDURACAK DİĞERİ SANALDA GEZDİRECEK” diye olaya bakalım.

Hoş ayık kafa ile sanal alemde gezseniz bile sorunları görmezden gelemezsiniz. Öyle değil mi?

TEŞEKKÜR EDERİZ

Antalya-Konya yolu yani TAŞAĞIL mevkiinden, yeni açılan Demirkapı Tüneli’nin yer aldığı yeni yol. Eskiden Konya-Ankara git gel 6 saat derlerdi. Şimdi bu yolla Antalya-Konya git-gel 5 saat deniyor.

Bu yolu deneme fırsatım olmadı. Ama gidip gelen hemşehrilerimden aldığım bilgiye göre en büyük sorun MOLA TESİSİ idi. Çok şükür bu sorun azda olsa çözülmüş. Beyşehir girişinde Dr. Yücel Aydın tarafından bir tesis yapılmış.

Adı da ‘Demirkapı Mola Tesisleri’ Hem çocukları hem de değerli ekibiyle hizmet veriyorlarmış. MASİAD Başkanı Mücahit Tatar’ın paylaşımından gördüm.

Güzel bir tesis olmuşa benziyor. İnşallah bir gidişimde uğrak verip inceleyeceğim. İşte GİRİŞİMCİLİK böyle bir şey olmalı. Eksiği gördüğün yerde devreye girip boşluğu değerlendireceksin.

Bu tesis için sanırım Aydın ailesi kocaman bir teşekkürü hak ediyor.