BİR SES VERİN!

Muhakkak hayatınızın bir anında aile içi bir kavgaya şahit olmuşsunuzdur. Belki karşı komşularınız birbirine girmiş, üst komşunuz çocuğunu dövmüş, karşı blokta tabaklar uçuşmuş, alt katınızda camlar kırılmış olabilir. Bu örneklerin tamamında dezavantajlı kesim kadın ve çocuklar!

                                                                         ***

 Zaman, barıştırma gayretlerimizin, “hem döver hem sever” nasihatlerimizin, kuzuyu kurda teslim etmenin ötesinde bir işe yaramadığını bize gösterdi. Resmi verilere göre  Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Şiddeti Önleme ve İzleme Merkezleri’ne (ŞÖNİM) her 15 dakikada 2 kadın başvurmakta.

Bunlara belediyelerimizin, sivil toplum kuruluşlarımızın (STK) merkezlerini de dahil edersek şiddet ile karşılaşan kadınlarımızın sayıları vahim boyutlara ulaşmakta. Şiddetin mağdurları eğer komşulardan yardım istemeyecek ise -ki bunun çözüm olmadığı artık gün gibi ortada- ilk Alo 112 veya Alo 155’den acil yardım talep etmekte, daha sonra Alo 183 ile destek alabilmektedir.

                                                                                ***

Ancak şiddetin önlenmesi ve izlenmesi noktasında Antalya’daki -tüm ilçeler dahil- iki elin parmaklarını geçmeyen danışma ve sığınma evleri bu yaraya çözüm bulmakta yetersiz kalmaktadır. Nüfusu 2,5 Milyona dayanan ve  hızla göç almaya da  devam eden şehrimizde  bu sayılar bir süre sonra talepleri karşılayamayacak duruma gelecektir.

                                                                             ***

Oysa meslek örgütlerinin, partilerin, belediyelerin, sendikaların vb. bir kadın alt örgütlenmesi mevcut... Hukuksal, psikolojik, ekonomik destek verebilecek yetişmiş personeli var. İşte bu personelin şiddete karşı mahallerde toplumsal bilinç oluşturması için özellikle kadın muhtarlarla birlikte hareket etmesi çok ama çok önemli. Aile, çocuk, kadın ve sosyal politikalar konularında kadın muhtarlarımızın hassasiyetle konuya yaklaşacağından hiç şüphem yok. 

                                                                                  ***

Antalya Barosu Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Kurulu’nun mahalle çalışmalarında, Anne Çocuk Eğitim Vakfı’nın (AÇEV) Baba Destek Programı gibi eğitimlerinde, Antalya Kadın Danışma Merkezi ve Dayanışma Derneği’nin gönüllü avukatları ile verdikleri hukuksal danışmanlıklarda, kent konseyi kadın meclislerinin projelerinde muhtarlarımız önemli paydaş haline gelmeli. 

                                                                                  ***

Her mahallede nasıl sağlık ocağı var ise bir danışma merkezi de olmalı.

Bu yol kaldırım, park yapmanın ötesinde hayati önemi olan bir hizmet. Kadınlarımızın daha çocukluktan itibaren bilinçlendirilmesi, ekonomik özgürlüklerini ele alarak bağımsız bireyler olması için mücadele edilerek yürütülmesi gereken bir hizmet. Bu görevi gönüllülük esasına dayalı tam 31 yıldır aralıksız yapan Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne (ÇYDD) Konyaaltı Belediyesi tarafından tahsis edilen binanın bu bakımdan önemi büyük.

Şiddet oluşmadan önce ilk olarak ailede sonra mahallede toplumsal bilinçle önlenebilecek bir olgudur. Bunu önlemek için tüm mahalle muhtarlarımızın dezavantajlı kesimlerin lehine mahalle baskısını kullanmasını diliyorum.