BİR PİRE İÇİN YORGAN YAKILMAZ

Kadının birinin kocası ticaret yapıyor, kazanç iyi olduğu için yazın hafta sonları beyiyle denize gidip bol bol yüzer. Diğer kadının eşi işçidir, aldığı para hayallerine yetersizdir.

Arabası yoktur, başkalarına göre kendilerini perişan görmektedir. Bu hanım her gün “sen falan erkekler kadar olamadın mı, o soğanı çuvalla çileği üzümü kasayla alıyor. Senin az kazanmandan dolayı hayatımı yaşayamıyorum” der.

Beyinin her sabah işe gergin gitmesine, akşam eve patlamaya hazır bomba gibi gelmesine, bu hâli ile çocuklarını kucaklayıp öpmesi icap ederken onları sebepsiz yere dövmesine, iş yerinde arkadaşları ile sebepsiz tartışmasına, hanımının her sözüne sert cevaplar vermesine, şu kısa dünya hayatının ızdırap ve huzursuzlukla bitmesine sebep olur.

Neticede hanımın sabırsızlığı, Allah korusun genç yaşta ayrılmaya, çocukların öksüz kalmasına sebep olur. Belki adam sinir hastası olup şu dünyadan erken gider. O zaman da “zahmetli” dediği koca “rahmetli” olur. Rahmetli şöyle iyiydi, böyle iyiydi diye ağıtlar yakar.

Yani kısacası “kör ölür, badem gözlü olur” demişler.

Bazıları dağlar gibi sorunları dişi tırnağı ile didine didine tırmanarak, zorlukları bir bir aşarak belli bir yere gelmiştir. Bazı erkekler çalışmaz, gayret göstermez, eşinin mal varlığının nimetlerin üstüne konar talih kuşu gibi. Şansından sessiz bir hanıma düşmüştür.

Çalışmayan o adamın eşi şöyle düşünür: “Küçük bahaneler için insan eşini üzmez. Ufacık hatalardan dolayı eşe karşı ulu orta konuşmakla bu iş çözülmez. Hatası fazla olsa bile katiyen iş yüzünden yuva yıkılmaz. İslâmî prensiplerden başka yollarla başka hiçbir dava halledilmez.

Kavga ile yuvayı yıkmak akıllı işi olmaz (Bir pire için yorgan yakılmaz). Benim mal varlığımdan kocam istifade ediyor diye ona laf çarpıtılmaz.

TAHAMMÜL ETMEK

Bir kocanın kumar, içki ve sapıklık gibi halleri yoksa, her ne kadar dışarıda çalışmasa da, kendi işlerinden az kazansa da o erkek idare edilir. Fütursuzluk yapılmaz.” deyip işi tatlıya bağlar ve yuvasını yıkmaz. Gençler belki imkanlarımız yetmez, ev arsa alamayız ama hiç olmazsa anne babadan kalan arsa ve başka şeyleri satıp torunları perişan etmeyelim.