BİR OLMA ZAMANI

6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli deprem yüreklerimizi dağladı, ülkece acımız çok büyük. Yaşadığımız büyük felaket sadece 10 ili değil tüm Türkiye’yi derinden sarstı.

***

Neredeyse ilk iki gün kimse felaketin boyutunu tam olarak algılayamadı. Sadece bölgedekiler değil tüm ülke şoka girmişti adeta. Olayın ciddiyeti anlaşılır anlaşılmaz tüm ülke harekete geçti.

***

Televizyon ve sosyal medyaya kilitlendi hayat. Ülkede normal yaşam durdu. Bölgedeki insanların acılarını iliklerine kadar hissetti 85 milyon. Yediği yemekten tat alamaz, evinin sıcak olmasından suçluluk hisseder hale büründü.

***

Birçok yönden ülkenin ayrıştığı, bölündüğü düşünülse de işin aslının öyle olmadığını bir kez daha görmüş olduk. Ülkenin her bir ferdi bölgedeki insanlar için neler yapabilirim diye çırpınmaya başladı.

***

Tüm Türkiye tırlarla, kamyonlarla, iş makineleriyle, bireysel araçlarla seferberlik ilan etti. Bir çift çorap alan da kıymetli, iki marketinin tüm ürünlerini bağışlayan da. Kumbarasını gönderen çocuklarımız da tır gönderen insanımız da.

***

Tabii ki olumsuzlukları da hepimiz gördük ancak istisnalar kaideyi bozmaz. Olumsuzlukları değil fotoğrafın bütününü görmeliyiz. Günlük hayatımızda da her şey iyi mi? Kötüler yok mu?

***

Eksiklikler, olumsuzluklar yok mu? Var. Ülkedeki her şey mükemmel diyemeyiz zaten. Ancak eksiklikleri, yapılan yanlışları arama, tartışma zamanı değil şu an. Şu an tek vücut olma, birlik olma, karınca misali su taşıma zamanı.

***

Sıcacık evimizde, ofisimizde bir elimizde çay/kahve bir elimizde telefonlarla eleştirmek kolay. Orada olmak, o soğukta o insanların içinde olmak gerçekten başka bir şey. Önce ‘ben ne yapabilirim’ diyelim ve elimizden geleni yapalım.

***

Toz bulutu dağılsın, çalışmalar bir aşamaya gelsin. İnsanlar sokaktan sıcak bir ortama bir şekilde geçsin. Mevcut imkanlar dahilinde bölgedeki vatandaşlarımız insani şartlara bir kavuşsun.

***

Ondan sonra başlayalım enine boyuna tartışmaya, sorunları ortaya dökmeye. Nerde hata yaptığımızı, nelerden ders çıkarmamız gerektiğini anlayalım. Neyin yanlış, neyin doğru olduğunu oturup tartışalım, bunun kavgasını verelim.

***

Depremlerde neden bu kadar can kaybı yaşadığımızı sorgulayalım. Ülkece açık yüreklilikle eksilerimizi ve artılarımızı ortaya koyalım. Bu saatten sonra bu eksileri artıya çevirmek için neler yapmamız gerektiğinden başlayalım.

***

Sondan başa suçu olan, ihmali olan, hatası olan kim varsa da ortaya çıkaralım. Bunların tekrar olmaması için de önlemlerimizi alalım. Çünkü konuştuğumuz konu insan canı, telafisi yok.

***

Depremle yaşamayı alışkanlık haline getirmiş, mücadelesinde başarılı ülkeleri inceleyelim. Gerekirse onlarla iş birliği yapalım. Sonuçta bu ülke bu vatan bu bayrak bizim. Ülkemizin her bir vatandaşı bizim değerimiz.

***

SON SÖZ

Sonuç olarak çok büyük bir felaket yaşadı ülkemiz. Devletin olağanüstü bir gayreti var, dört koldan. Milletimiz de büyüklüğünü bir kez daha gösterdi. Şimdi bir olma, yaralarımız sarma zamanı. Sonrası, sonra..