BİR KURBAN BAYRAMI DAHA GELDİ ÇATTI!

Seçimdi falan derken önce RAMAZAN BAYRAMI’nı pür telaş atlattık şimdi de kapıya mübarek KURBAN BAYRAMI dayandı. Ne mutlu bizlere ki, bir Kurban Bayramı’nın daha ARİFESİNDEYİZ.

Aslında Kurban Bayramı DERİN anlamlar taşır. Bizlere ötelerden bir şeyler söyler. MARİFETİ, HİKMETİ, KURBETİ ve GURBETİ anlatır. Genel olarak bayramlar, hayatımızın en güzel anlarından olup neşe ve sevincin yaşandığı ve paylaşıldığı MUTLULUK zamanıdır.


Bayramda ALLAH RIZASI için kesilen kurbanlarla insanlık tarihinin en ulvi tablolarından birini yaşıyoruz. Kurbanlarımızın etlerini YAKINLARIMIZ, KOMŞULARIMIZ, GARİP ve mahrumlarla paylaşmak suretiyle insan oluşumuzu ve insanca yaşamamız gerektiğini hatırlıyoruz.

Hani “DEĞERLER” diyoruz ya, işte TOPLUMU AYAKTA TUTAN daha pek çok önemli değerler bu bayramımız sayesinde gerçekleştirilmiş olur. Nasıl mı?

Mesela her gün kesilen milyonlarca hayvanın etini daha çok EKONOMİK gücü elinde olanlar tüketir. Bu bayram vesilesiyle birçok kurban kesilir ve DAĞITILIR. ZENGİN/FAKİR, TANIDIK/TANIMADIK, UZAK/YAKIN her yere bu etler ulaşır veya ulaştırılır.



Evet, biz insanız ve öyle de kalmalıyız. Bunun için her gün, her an bizi ayartmaya çalışan NEFSİMİZLE, içten ve dıştan gelen DÜRTÜLERLE mücadele etmeliyiz.

Acaba diyorum yaşımız ilerledikçe GEÇMİŞİ daha mı çok arar olduk? Yoksa geçmişteki HASLETLERİ şimdi, sözüm ona, göz ardı ettiğimizden mi bu hale geldik? İnanın düşünmeden edemiyorum.

Çünkü eski ve yeni karşılaştırması yaparak GEÇMİŞE OLAN ÖZLEMİMİ gideriyorum. Muhtemelen de birçoğunuz, “NEREDE O ESKİ BAYRAMLAR” diye HAYIFLANIYOR söylenip duruyordur.

Eskiyi bir kenara bırakıp yarın İDRAK edeceğimiz Kurban Bayramı’nın TADINI ÇIKARMAYA bakalım.

Ben tam bunları yazarken birden aklıma yine SEÇİM GÜNLERİ geldi. O zaman birileri, “Seçimden sonra bankadan PARA ÇEKEMEYECEĞİZ, üzümü taneyle, ekmeği dilimle alacağız” diye BAS BAS bağırıyordu.

Seçim bitti mi? Bitti. Ortada böyle bir durum var mı? Yok. Ama ne var biliyor musunuz sevgili dostlar, yollarda AKIN AKIN tatil beldelerine özel araçları ile giden binlerce insanımız.

Öyle ki BODRUM’A 60 saatte 64 bin araç girişi olmuş. Fazlası ise cabası. ANTALYA deseniz hakeza öyle. Adım atacak yer yok. Oteller, pansiyonlar TIKA BASA doldu.


Havaalanları rekor üstüne REKOR kırıyor. Hem yerli yolcu hem de yabancı yolcu trafiğinde. Peş peşe uçaklar iniyor. İNSAN SELİ yaşanıyor resmen. Ama kimse üzümü TANE ile ekmeği DİLİMLE almıyor.

Anlatmak istediğim insanımızın içine bir korku bir NİFAK TOHUMU salmak için her yolu denediler amma velakin bir türlü beceremediler. Zaten onlar bundan faydalanıyor, besleniyor.

Her neyse fazla sağa sola bulaşmak istemiyorum bu mübarek günde. Çünkü bu özel günlerin anlamını bozmak istemiyorum.  

Bu nedenle de büyüklerimin ellerinden, küçüklerimin gözlerinden muhabbetle öper, özellikle KÂBE’DE olup dua edenlerin bizleri de hatırlamalarını İSTİRHAM ederim.

Her gününüzün bayram tadında geçmesi dileğiyle sevgili dostlar; “KURBAN BAYRAMIMIZ MÜBAREK OLSUN” diyelim ve konuyu böylece bağlamış olalım.


BU NASIL BİR TURİST?

Geçen hafta eski Lara Yolu’nda MURATPAŞA Belediyesi’ne ait Yaşlı Evi’nin yanına birinin ÇADIR kurmasını gündeme getirmiştim. Tabi KARAVANLAR kaldırılırken bu mevzu unutulmuş.

Bilmem yerli bilmem yabancı turist birisi Yaşlı Evi’nin tel örgülerinin yanına kurduğu çadırın kaldırılmaması için UYANIKÇA bir hareket yapmış. Bir karton parçasına İNGİLİZCE cümlelerle PASAPORTUNU kaybettiğini, cüzdanını çaldırdığı için de PARASIZ kaldığını falan yazmış.

Tabi yersen misali. Hadi çadırın kaldırılması atlandı diyelim. Ancak orada kalan kişi gerçekten turist ise iş bu kez Antalya Emniyet Müdürlüğü Yabancılar Şubesi ile Antalya Göç İdaresi’ne düşüyor.

Çünkü pasaportsuz gezmek bildiğim kadarıyla SUÇ. Kayıp durumu var ise kişiyi ilgili ülkenin BÜYÜKELÇİLİĞİ veya KONSOLOSLUĞUNA yönlendirip yeni pasaport alması sağlanmalı. Veya hemen DEPORT edilmeli.

Hani elini sallayanın ülkemizde dolaşamayacağını herkesin bilmesi gerekiyor ya! Derhal işlem yapılmalı. Tabi bu çadırı kuran ve yazıyı yazan SİVRİ ZEKÂLI bir Türk değil ise!

OTOBÜS MESELESİ!

Önceki akşamdan beri sosyal medyada viral olan bir OTOBÜS meselesi var. Bir vatandaşın ANTALYA HAVALİMANI’ndaki ULAŞIM sıkıntısını gündeme getirmesiyle başlayan olay tartışmaya dönüştü.

Mesele, havalimanındaki otobüs seferlerinin AZ oluşu ve hatta günde ÜÇ SEFER olması üzerine. 600 ve 800 numaralı otobüslerin YETERSİZ kaldığı konusunda vatandaşın SERZENİŞİ.

Ancak bu serzeniş ve YARDIM talebine, Antalya Büyükşehir Belediyesi Sosyal Medya Ekibi’nin verdiği, “600G hattımız gece 00.00-02.00-04.00 saatlerinde hizmet vermekte olup, 800 numaralı hattımız 06.00-08.30-11.00 şeklinde devam etmektedir. Dilerseniz alternatif olarak TRAMVAY hattını kullanabilirsiniz. İlginiz için teşekkür eder, iyi akşamlar dileriz” yanıtı ile ALEVLENMİŞ durumda.

Sanırım vatandaş bu cevabı yeterli görmemiş olmalı ki iş SERT ELEŞTİRİYE kadar varmış. Ya arkadaşlar bu sosyal medya ekibinin dışında AKILLI USLU bu talebe cevap verecek birileri yok mu yoksa TATİLE falan mı çıktılar?


Size tavsiyem yeni KIRMIZI OTOBÜSLERDEN birkaçını bu hatta TAHSİS edin ve sorunu çözün. Bakın bu iş uzadıkça eleştiriler sertleşecek. Benden söylemesi.