Bir kez pişince kansere şifa ikincisinde kansere neden oluyor
Diyetisyen Süheyla Subaşı Uçar, pekmezin 180 derece ısıyla temas etmesi halinde kanserojen madde üreterek şifadan çok zehir olabileceğini vurguladı.
Diyetisyen Süheyla Subaşı Uçar, pekmezin 180 derece ısıyla temas etmesi halinde kanserojen madde üreterek şifadan çok zehir olabileceğini vurguladı.
Soğuk havaların kendini hissettirmesiyle birlikte bağışıklık sistemini güçlendiren doğal gıdalara ilgi arttı. Geleneksel lezzetler arasında yer alan pekmez de bu dönemde sofraların vazgeçilmezi haline geldi. Özellikle bağışıklık sistemini destekleyici etkisiyle bilinen pekmez, kış aylarında sıkça tüketiliyor. Enerji verici özelliği sayesinde vücuda güç kazandıran pekmezin, soğuk algınlığı gibi hastalıklara karşı koruyucu etkisi bilinirken 180 derece ve üzeri ısıya maruz kaldığında ise sağlığa zararlı hale geliyor. Pekmezin, 180 derece ve üzerine ısıya maruz kalması halinde kanserojen bileşikler üretebileceği konusunda vatandaşları uyaran Uzman Diyetisyen Süheyla Subaşı Uçar, “Isıl işlem sırasında oluşan Akrilamid ve hidroksimetilfurfural (HMF) gibi zararlı maddeler, pekmezin faydalarını olumsuz etkileyerek sağlığa zararlı hale getirebilir. Bu nedenle yüksek derecede ısıda kullanımını doğru bulmuyoruz” ifadelerini kullandı.
ISI YÜKSEKLİĞİ SON
DERECE ÖNEMLİ
Yapılan tatlıları 180 derecenin üzerinde pişirilmemesine
özen gösterilmesi gerektiğini vurgulayan Uçar, “Kış aylarının gelmesiyle
birlikte hastalıklar kapıya dayandı. Özellikle yeterli ve dengeli beslenme bu
anlamda önem arz ediyor. Ancak beslenmenin yanında demir içeriğinden zengin
pekmez gibi besinlerin de diyete eklenmesi gayet mantıklı. Eğer bir kişinin
şeker hastalığı gibi kronik bir rahatsızlığı yoksa günlük beslenmesine bir
yemek kaşığı kadar pekmez ekleyebilir. C vitamini emilimi arttığı içinde
pekmezin içerisine ½ kaşık kadar portakal veya limon suyu ekleyerek demir
emilimini artırarak bağışıklık sistemi desteklenebilir. Ancak bir konuda yanlış
anlaşılma var. Bal ve pekmez gibi besinleri kurabiye veya kek yaparken sağlıklı
hale getirebilmek adına şeker yerine ek olarak kullanılıyor. Bu besinler
kullanıldığında kanserojen içerik olarak bilinen maddelerin oluşumu arttığı
için biz yüksek derecede ısıda kullanımını istemiyoruz. Bunun yerine keklerde
ya şeker kullanacağız ya da kuru meyvelerden yararlanabiliriz. Ancak burada da yine
meyve şekeri olması sebebiyle kuru meyvelerden yaptığımız tatlıları 180
derecenin üzerinde pişirilmemesine özen göstermeliyiz. Bu şekilde de sağlıklı
hale getirip porsiyonlara dikkat ederek tüketebiliriz” şeklinde konuştu.
“DOĞAL BESİNLER KATKI
SAĞLARKEN BİR TARAFTAN OBEZİTEYE NEDEN OLABİLİR”
Günümüzde hareketsiz bir yaşam geçirdiğimizi belirten Uçar,
“Yaşla birlikte metabolizma hızımız da yavaşlıyor. Eskinin hareket potansiyeli
günümüzde yok. Maalesef günümüzde hareketsiz bir yaşam geçiriyoruz. Bu sebeple
de ekstra kalori artışını dengelememek, bir taraftan demir içeriğinden dolayı
katkı sağlarken bir taraftan obeziteye neden olabilir. Kaşık kaşık tüketim
doğru değil. Kişinin hastalıklarına ve yaşına göre bir tatlı kaşığı veya bir
yemek kaşığı arasında tüketim söz konusu olabilir ama bunu her gün tüketmek
doğru olmayabilir. Bu noktada kişisel farklılıklar var. Bu anlamda uzman
diyetisyenler kişinin hayatına özgü planlamalar yapmakta rol gösterir” dedi.
İHA
Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan ve Organ Nakli Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ömer Özkan, alanlarında ilk olarak yaptıkları başarılı çalışmaları kurultayda paylaştı.
Antalya Şehir Hastanesi’nde hizmet vermeye başlayan ‘Gebe Okulu’ anne adaylarının ilgi odağı oldu. Gebe Okulu’nda, anne adaylarının sağlıklı gebelik süreci geçirmeleri için doğum öncesi, doğum ve doğum sonrası döneme yönelik eğitimler verilmeye başlandı.
Türkiye'de ikinci rahim nakliyle dünyaya gelen Özlenen bebek, 2 yaşına Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan ile birlikte girdi.
İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Behzat Özkan, Antalya’ya atandıktan sonra basın mensupları ile bir araya gelerek yaptığı gözlemleri paylaştı. Özkan, özellikle acil servislerde yatak ve sevk bekleyen hastalar için hızlı çözüm üretmenin en öncelikli hedeflerinden biri olduğunu söyledi.
Akdeniz Üniversitesi Hastanesinde ilk kez dörtlü çapraz böbrek nakli operasyonu yapıldı. 4 ameliyathanede eş zamanlı yapılan operasyonlarla 8 hayat birbirine çapraz bağlandı. Bugüne kadar toplam 6 bin 625 nakil gerçekleştirilen Akdeniz Üniversitesi’nde; 2024 yılında 160 böbrek nakli, 24 karaciğer, 3 kalp ve 1 pankreas nakli yapıldı.
Antalya Kepez Devlet Hastanesinde "Dünya Palyatif Bakım Günü" etkinlikleri kapsamında Palyatif servisinde yatan hasta ve hasta yakınları için moral etkinliği düzenlendi.
Lider Haber TV’de Selda Kuzu’nun sunduğu Sağlık Sohbetleri programına konuk olan Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Ali Erdoğan sosyal medyanın trafik kazalarındaki etkilerini değerlendirdi. Erdoğan, “Trafik kazalarının en önemli nedenlerinden birisi sosyal medya bağımlılığı” dedi.
Aydın’da 4 Eylül tarihinde geçirdiği trafik kazası sonrası kaldırıldığı hastanede 13 gün sonra beyin ölümü gerçekleşen öğretmen adayı Melike Seven'in (25) bağışlanan kalbi Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nde acil kalp bekleyen Furkan Özdemir'e (22) nakledildi.
Sağlık Bakanlığı tarafından Antalya İl Sağlık Müdürlüğüne atanan Prof. Dr. Behzat Özkan, yeni görevine başladı.
Lider Haber TV’de Murat Er’in sunduğu Gün Ortası programına konuk olan Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, Kovid-19 varyantı XEC hakkında açıklamalarda bulunarak, “XEC varyantı da, omikron alt gruplarından biri olarak karşımıza çıkıyor ve yayılma hızıyla dikkat çekiyor” dedi.
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz