BİR GÜNLÜK DEĞİL, ÖMÜRLÜK OLMALI!
Bugün 14 Şubat ve ‘Sevgililer Günü’ kutlanacak. Oysaki ben oldum olası bu tür günleri pek sevmem. Çünkü sevgiyi bir güne sığdırmak bana göre saçmalık geliyor. Bana göre aşk ve bugün kutlanacak gün eski bir yalan.
“Aşkınızı 14 Şubata kadar test edin” diyor, bazı kuruluşlar. Yahu ne ile olacak bu test? Sınav mı yapacağız? Yok yok. Tek taş bir yüzükle, herhalde. Hani reklamda olduğu gibi. Tek aşk tek taş. Görüyor musunuz? Ne kadar kolay bir test. Üstelik kredi kartı ile alıp yapılabilen bir test.
Farkında mısınız bilmem. Aziz Valentin’in de kalbini kırıyorsunuz! O zamanlar tektaş yüzük mü vardı? Oradan biri atılıyor, “Yerim lan, Aziz Valentin’ininizi. O da kim oluyor, ne karışıyor benim aşkıma?” diye. Kim bu Aziz Valentin? Evlenmek isteyen, Romalı askerleri gizlice evlendirip çok sevaba girmiş bu garip. Roma da, askerlerin evlenmeleri 15 sene süreyle yasaktı, üstelik.
Aziz Valentin, bu işleri güya 14 Şubat günü başlatmış, onun için bu güne ‘Sevgililer Günü’ denmiş. Yalandan kim ölmüş efendim. “Seninle geçirdiğim her gün bana 14 Şubat” diyen, “Güle gül mü, verilir” diyen açıkgözler olsa da, hanımlar bu iltifatlara artık aldırmıyorlarmış. Ama olan çiçekçilere oluyor işte.
Allah’ınızı severseniz aşkınızı test etmek bu kadar kolay mı? Test bu ya. Kaç yanlış kaç doğruyu götürüyor bilemezsiniz. Aşkı mı, götürür, aşkı mı süpürür, aşkı mı bitirir bilinmez.
14 Şubat uzmanları bunun için var. Aşk adına ne yapılması gerekiyorsa yapacaksınız! Bazıları size budala, şaşkın, aşkın gözü bu kadar kör mü falan diyecek?
Uzmanlar ise, aldırma, gün senin, para senin, sevdiğin seninle, unutulmayacak bir gün yaşamak her zaman mümkün mü, diyecek. Sevgililer gününü sevgilisiz geçirmemek için, pembe ve kuyruklu yalanlara sığınacaksınız.
Hepsi sadece bir tek gün için. Tabi para ile ilgili bir probleminiz yoksa. Otellerin kral dairelerini kapatacaksınız. Veya Uludağ, Kartalkaya ve Palandöken’e uzanacaksınız.
Bunları yapamıyorsanız, bir demet gül alacaksınız sevdiğinize, sırf onu hatırladığınızı ve unutmadığınızı göstermek adına. Ya içinizden gelerek yada rol yaparak, “Seni seviyorum” diyeceksiniz!
Hatta, 14 Şubat’ta evlenmek için kuyruğa gireceksiniz. Ve sonra öğüneceksiniz, biz 14 Şubat’ta Sevgililer gününde evlendik diye. Çünkü, 14 Şubat düzenleyicileri böyle istiyor.
İyi de, siz deli misiniz? Değiliz diyeceksiniz bir çoğunuz. Değilsiniz tabi de. Sevgililer gününde, parmağını bile kıpırdatmamış demesinler diye bir şeyler yapacaksınız galiba.
Aslında siz bakmayın, aleyhte atıp tutanlara. Hediye satanları dinlediğinizde, kimlerin ne hediyeler aldığını duyar da, şaşar kalırsınız.
İşte böyle. Benden uyarması. Aşkınızı bir günle sınırlandırmayın, boş laflara kanmayın. Çünkü aşk ve sevgili bir günlük değil bir ömürlük olmalı.
İKİ ÇİÇEK BİR BÖCEK
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, geçen hafta EMİTT Fuarı nedeniyle İstanbul’da idi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu da ziyaret etti.
Başkan Böcek, bu ziyarette İmamoğlu’na Döşemealtılı kadınların ürettiği nergislerden hediye etti. Bunları da boy boy sosyal medya hesabından paylaşırken İmamoğlu tek kare paylaşmadı.
Sonuçta iki çiçek bir böcek muhabbeti!
Ancak Başkan Böcek’in ulusal bir televizyonda katıldığı programda söyledikleri bence fuarın önüne geçti. Bizim başkan neredeyse yapamadığı her şeyi hükümete yükledi burada.
Antalya’da yaşanan toplu ulaşım krizini akaryakıt zammı ve KDV indirimi olmamasına bağladı. Hatta dedi ki, “Bu yüzden 160 otobüsçü akaryakıt alamadığı için sefere çıkamadı” dedi.
Başkan Böcek, bunun yanında yakın zamanda suya yapacakları zammın sinyalini de verdi. Böcek, “Geçen yıl Ocak ayında ASAT’a 22 milyon lira, bu yıl aynı dönemde ise 62 milyon lira elektrik faturası geldi. Bu olmasaydı bir her ay 22 otobüs alır ve ulaşım sorununu çözerdik” dedi.
Yahu arkadaş sen 3 yıldır neredeydin? Niçin bu ulaşım meselesini çözmedin? Niye toplu ulaşımı diğer belediyeler gibi kendin yapmadın? Madem böyle imkanın vardı da niye hayata geçirmedin?
Ama derdiniz üzüm yemek değil bağcıyı dövmek olunca, halk otobüsçüleri sizi hazırlıksız yakalayıp kontak kapatmak ile tehdit edinse suçu hükümete atmayı tercih ediverdiniz.
Siz bu ulaşım işini kendiniz yapmadığınız müddetçe ne otobüs alabilir ne de tehditlere karşı koyabilirsiniz. Yoksa ne kadar konuşursanız konuşun boşa konuşursunuz.