BİR DEMET MUTLULUK
Otizmli çocuklar adına 4 yıldır faaliyetlerine devam eden Akdeniz Otizm Spor Kulübü Derneği, otizmli çocuklara ve ailelerine umut ışığı oluyor. Derneğin faaliyetlerinden ve kuruluş felsefesinden bahseden Başkan Demet Çileli Baz, “Amatör bir ruhla başladık, profesyonel bir disiplinle günümüze kadar geldik” dedi
Otizmli çocuklara yönelik çeşitli aktivitelerin yanı sıra ailelere yardımcı olmak ve farkındalık yaratmak amacıyla faaliyetlerine devam eden Akdeniz Otizm Spor Kulübü Derneği (AKODER), otizmli çocuklar ile aileleri için destek olmayı sürdürüyor. AKODER hakkında bilgi veren Başkan Demet Çileli Baz, kendisinin de 17 yaşında Atakan isimli yüzde 90 otizmli bir çocuğun annesi olduğunu ve bu hastalığın tanısı konduktan sonra çok fazla sıkıntılı zamanlar geçirdiğini söyledi. İlerleyen zamanlarda da oğlunun yaşının büyümesi ile beraber sorunlar yaşamaya devam ettiklerinden bahseden Başkan Baz, “Bu sebeple bununla tek başıma mücadele edemeyeceğimi anlayınca bir dernek kurmaya karara verdim. Aslında kafamda çok soru işaretleri vardı daha önce bir dernek yönetiminde görev almamıştım. Amatör bir ruhla başladık ama profesyonel bir disiplinle bu günümüze kadar geldik” şeklinde konuştu.
“FARKINDALIK YARATIYORUZ”
Akdeniz Otizm Spor Kulübü Derneği’nin 4 yıl önce kurulduğundan bahseden Başkan Demet Çileli Baz, bu yıllar içerisinde sahada aktif olarak çalıştıklarını belirterek, çok ciddi çalışmalar ortaya çıkardıklarının altını çizdi. Baz, “Gerek ulusal basında gerekse kamuda derneğimiz yaptığı çalışmalar ile kabul gördü. Hak temelli çalışıyoruz. Ben ve ekip arkadaşlarım çok şeffaf bir şekilde çalışıyoruz. Aynı çatı altında benim gibi otizmin acısını iliklerine kadar hissetmiş anneleri bir araya topladım. Dünya genelinde engel gruplarının içerisinde en fazla boşanma vakası otizmli bireylerin ailelerinde gözlemleniyor. Buradan bile anlaşılabilir aslında ne kadar zor bir engel grubu olduğu. Dolayısıyla şu an geldiğimiz noktada aslında eğitimle nelerin üstesinden gelinebilir olduğunu da kamuoyuna anlatmaya çalışıyoruz. Yaptığımız çalışmalar ile otizm hakkında hem dikkat çekip sosyal bir farkındalık yaratıyoruz hem de bu çocukların ciddi anlamda ilerleme kaydettiğini gözlemleyebiliyoruz” ifadelerini kullandı.
“SADECE SPOR KULÜBÜ DEĞİLİZ”
AKODER bünyesinde şu an ortalama 350 otizmli çocuk olduğunu vurgulayan Başkan Demet Çileli Baz, otizmli çocukların yanı sıra bu çocukların ailelerine de çok ciddi maddi ve manevi destek sağladıklarını belirtti. Türkiye genelinde de çok ciddi çalışmalar yaptıklarına değinen Baz sözlerine şöyle devam etti: “Örneğin ilk kurulduğumuz 2017 yılında Şırnak’ta bir çalışma başlatmıştık. 100 çocuğumuzun bayramlık kıyafet ihtiyacını giderdik. 100 çocuk ile başlattığımız bu kampanyada bin çocuğa ulaştık. Otizmli çocukların yanı sıra hane içerisindeki diğer kardeşlere de çok ciddi destek verdik. Bunun dışında aslında bir spor kulübü değiliz. Sosyal yardımlaşma alanında da çok önemli çalışmalar yapıyoruz. Antalya merkezdeki kaymakamlıklar, Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlüğü, milli eğitim müdürlükleri ve belediyelerle de ciddi anlamda çalışmalar yapıyoruz. Antalya Yardımlaşma Platformu adı altında kurduğumuz bir sosyal medya sayfamız var. O sayfanın da kurucularından biriyim. Bu resmi bir sayfa değil fakat gerçekten de resmi olan birçok federasyondan ve vakıftan çok daha fazla iş yapan bir örgüt orası. Orada ilanı paylaşıyoruz ve ivedi bir şekilde ailelerin sorunlarına çözüm üretiyoruz.”
“TABELA DERNEĞİ OLMADIK”
Bir spor kulübünü olarak toplumun her noktasında yaşanan tüm sorunlara bilinç oluşturduklarını ifade eden Başkan Demet Çileli Baz, dernek bünyesindeki yaptıkları etkinliklerden bahsetti. Kendisi için çok önemli ve unutulmaz bir etkinlikten örnek vererek sözlerine devam eden Baz, “Hayatında hiç denize girmemiş annelerimize scuba(aletli) dalış yaptırdık. Anneler suyun altında dalış yaparken çocuklarda suyun üstünde gönüllülerimiz tarafından denize sokuldu. Dolayısıyla bunun gibi birçok çalışma yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz. Çok yeni bir derneğiz, çok taze bir kanız aslında. Biz aslında kurulmak için kurulan bir denek değiliz. Hiçbir zaman bir tabela derneği olmadık. Her zaman işimizin ve görevimizin başındayız. Gerçekten görev sorumluluğu alıyoruz. 7/24 telefonumuz çalışıyor. Gece yarıları bile aranıyoruz ve hiçbir zaman bundan şikayetçi olmadık. Büyük bir güç oluşturduk. Yaptığımız çalışmalar bize de keyif veriyor” diye konuştu.
BAĞIŞLAR DOĞRUDAN AİLELERE
İnsanların bağış yapmak için bir derneği veya vakfı aracı kıldıklarını söyleyen AKODER Başkanı Demet Çileli Baz, bağış yapmak için her hangi bir sivil toplum örgütüne başvurulmasının gerekmediğini savundu. Kendilerine gelen başvuruların yüzde 90’dan fazlasını doğrudan ailelere yönlendirdiklerini sözlerine ekleyen Baz, Derneği güvenilir kılan noktanın bu olduğunu öne sürdü. Baz “Çok göz önündeyiz, yaptıklarımız hakkında olumlu konuşanlarda var, bu şeffaflığı olumsuz bulanlarda var. Bağışları doğrudan ailelere yönlendirmenin hem bağışçı tarafından hem de kamuoyu tarafından daha doğru olduğunun düşüncesindeyim” diyerek sözlerine ekleme yaptı.
ANNELER YAMAÇ PARAŞÜTÜ YAPACAK
Derneğin daha önceki faaliyetlerinden ve gelecekte yapılacak olan etkinliklerden bahseden Başkan Demet Çileli Baz, sözlerine şu şekilde noktaladı: “Haftanın iki günü Kepez Macera Ormanı’nda çocuklarımıza ücretsiz atlı terapi ve hipoterapi yapıyoruz. Haftanın yine iki günü Neşet Ertaş STK Merkezi’nde ücretsiz ritim grubumuz var. Otizmli çocuklarımız ritim grubuna dahil ediyoruz. Haftanın iki günü bir yüzme havuzunda yüzme terapilerimiz vardı fakat pandemiden dolayı hepsi durduruldu. Dolayısıyla bizde etkinliklere birazcık ara vermek zorunda kaldık ama gerçekten sahada, karada ve denizde etkinliklerimiz olmuştu. Artık karada ve denizde yapabileceğimiz her şeyi yaptık. Bundan sonra havada bazı etkinlikler planlıyoruz. Bir helikopter etkinliğimiz olacak bir de Alanya’da bir yamaç paraşütü etkinliğimiz olacak. Hayatında hiç uçağa binmemiş annelerimize yamaç paraşütü yaptıracağız. Bunun heyecanını yaşıyoruz. Daha etkinlikler yapılmadan onların yüzlerindeki mutluluğu ve gözlerindeki heyecanlı bakışları hissediyoruz. Otizm gerçekten hızla artıyor. En büyük pandeminin otizm olduğunu düşünüyorum. 2017 yılında açıklanan bir rakam göre dünyada doğan 58 çocuktan 1’i otizmli doğuyor. Bu konuya devletimizin el atmasın, çocukların eğitimden, sağlığa kadar sosyal hayatları için gerekli çalışmaların başlatılacağını ümit ediyorum”
AHMET ARĞILLI, TALİP GÖKHAN YÜMSEL