BİR BAŞARAN BİR BAŞARAMAYAN!

Antalya’da BAŞARAN ailesini tanımayan yoktur. Burdur kökenli ama kalabalık bir aile efradı ile hem iş hem de siyaset dünyasında nam salmış bir aile topluluğudur.

Kimisi iş dünyasındaki konumunda çok BAŞARAN rolünde. Tıpkı soyadı gibi. Ama bazı aile fertlerine ise siyasette dünyasında soyadının tam aksine BAŞARAMAYAN etiketi yapışmış.

Ben daha çok siyaset dünyasında BAŞARAMAYAN’ın üzerinde duracağım. Şu anki İYİ Parti Antalya İl Başkanı Mehmet Başaran. Başaramayan Başaran’ın anlatacağım.

Kendisi daha önce CHP’de sonra AK Parti’de şimdide İYİ Parti’de görev almış bir isim. Kısacası siyasetin FIRILDAK KUBİSİ’nin bir başka versiyonu. Rüzgar gülü mübarek.

Tek hedefi milletvekili olabilmek. Bu uğurda dünyaları harcamış ama bir türlü istediğine kavuşamamış birisi. Ferhat ile Şirin’in hikayesi bununkinin yanında halt etmiş.

Adı 2023’te milletvekilliği için geçiyor Mehmet Başaran’ın. Ancak bunu pek mümkün görmeyenlerde var. Kendisi de buna inanmış olmalı ki başka kartları masaya sürüyor.

Bu kartı kendisi açıklamaya pek cesaret edemiyor ama sosyal medyayı iyi analiz edip takip edenler şifreyi benim gibi rahat çözer. Hangi kart olduğunu ben size açıklayayım.

İYİ Parti İl Başkanı Başaran’ın Ferhan isminde bir kızı var. Fen Lisesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi mezunu, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkileri okumuş, ABD’de master yapmış, Türkiye’nin önemli holdinglerinde görevler almış.

Ferhan Başaran aynı zamanda İYİ Parti üyesi. Partinin Siyaset Akademisi sertifikasını almış bir isim. Öyle babasının gölgesinde kalmak gibi bir niyeti de yok.

Çünkü hedefi büyük, örnek aldığı isimler var. Meral Akşener, Koray Aydın ve Muhittin Böcek! Kendi deyimi ile 5 yaşından beri siyasetin içinde!

İşte BAŞARAMAYAN siyasetçi babanın BAŞARAN kızı olma yolunda aportta bekletilen isim Ferhan Başaran. Yani baba Mehmet Başaran’ın adı uygun görülmesi yerine geçecek isim belli.

Bunu ben söylemiyorum. İYİ Parti’nin içindeki kaynaklar söylüyor. Yıllardır milletvekili hayali ile yanıp tutuşan ancak BAŞARAMAYAN Mehmet Başaran’ın elindeki joker kartı.

BAŞARAMAYAN BAŞARAN bu kartı kullanır mı, kullanmaz mı bilinmez ama bilinen bir gerçek var ki o da BAŞARAN ailesinin mutlak bir milletvekili çıkarma niyetidir.

Ha bunları nereden dolayı yazdım? Ferhan Başaran’ın sosyal medya hesabından bir süre önce yazdıklarından edindiğim intibadan dolayı. İnanmayan o hesaba girer ve ne demek istediğimi anlar. Benim gibi.

Ne diyelim. Belki BAŞARAMAYAN babanın BAŞARAN kızı aileyi hedefe ulaştırır. Tabi teşkilat tabanı buna izin verirse. Yoksa hayal olmaktan öte gitmez. Baba hayali gibi.

SİYASET HATA AFFETMEZ

Yukarıda İYİ Parti İl Başkanı Mehmet Başaran’ın milletvekilliği hayalinden bahsettik, olmazsa kızını sahaya süreceğini ileri sürdük. Siyaset dünyası bu. Olmaz denilen olur.

Ancak siyaset bir tecrübe işidir. Bu dünya hata affetmez. Çünkü her şey göz önünde, yapılan her şey kamuoyu tarafından yakından takip edilmekte. Yapılacak bir açıklama kılı kırk yarıp öyle yapılmalıdır.

Ama dikkat etmez gelişi güzel açıklamalara imza atarsanız sonucunda madara olursunuz, sizinle dalga geçerler. Sonra soyadınız gibi BAŞARAN biri değil BAŞARAMAYAN bir isim olur çıkarsınız.

Geçtiğimiz günlerde AK Parti Döşemealtı Kadın Kolları Dış İlişkiler Başkanı Betül Adsız İyiler, İYİ Parti’ye katıldı. Bunun için il teşkilatında bir rozet takma töreni düzenlendi.

Törene İYİ Parti İl Başkanı Başaran ile eski AK Parti Döşemealtı Belediye Başkan Adayı Emre Afacan’da katıldı. Afacan bir süre önce saf değiştirip İYİ Parti’ye geçmişti.

Bu rozet takma töreni sosyal medyada paylaşılırken Emre Afacan, İYİ Parti Döşemealtı Meclis Üyesi olarak lanse edildi. Hem de İl Başkanı Mehmet Başaran tarafından.

Yahu sen koskoca bir il başkanısın. Kimin ne olduğunu nasıl bilmezsin. Hem de bu ülkeyi yönetmeyen talip olmuş bir isim olarak? Tabi hemen uyarılmış ve hata düzeltilmiş.

Fakat BAŞARAN bu kez de BAŞARAMAYAN olmuş, siyasetin bir türlü hata affetmeyen bir kurum olduğunu öğrenememiş. Belki bundan sonra öğrenir de BAŞARAN isim olur.

NEYİN KANUNU BU?

Elektrikli scooter meselesi başa bela olmaya devam ediyor. Kimin hangi kuralı uyguladığı, kimin eli kimin cebinde belli olmayan ama bir şekilde iz in verilen sistem sorun yumağı.

Şehir trafiğini alt üstü eden, yayaları ve sürücüleri canından bezdiren bu sistem kullanıcılarını da çileden çıkarmaya devam ediyor. İlk başlarda kolaylık olarak gösterildi şimdi ise TUZAK!

Niye TUZAK olduğunu kısaca anlatayım. Dün gazeteci dostumuz Şifa Çiçek sosyal medya hesabından bir fatura ile, “Kim bunlar, ne zaman türediler, kimden izin aldılar, kime kira ödüyorlar? Hem tehlikeli, hem pahalı. 12 dk için alınan ücret 75 TL civarı. 43 lirası 'güvenli kullanım alan' ihlali ceza bedeliymiş. Sürdüğümüz mesafe 200 metre” paylaşımı yaptı.

Kullanım bedelini anlarım. Kendi tarifesi vardır şirketin. Ancak 43 liralık bir ihlal cezasını anlamam. Bu ülkede kanun var nizam var. Ceza kesmeye yetkili kurum ve merciler var. Her önüne gelen ceza falan kesemez bu ülkede.

Bu olay gösteriyor ki bu scooter meselesi baya baş ağrıtmaya devam edecek. Eğer bir kural konulmaz, yönetmelik çıkarılmazsa PARA TUZAĞI olmaya devam edecek. Çünkü kafalarına göre KURAL İHLALİ CEZASI yazıp milleti soyacaklar.