BİR BABANIN ACI FERYADI

Baba ve anne olanlarımız EVLAT ne demek çok iyi bilir. Hele hele EVLAT ACISI çekenler daha iyi bilir. Büyüklerimiz, “Anne baba acısı unutulurda EVLAT ACISI unutulmaz” derler. Hakikaten EVLAT ACISI hiç ama hiç unutulmuyor. Ben rahmetli annemden dolayı çok iyi biliyorum bu hissiyatı. Çünkü benim küçüğüm vefat etmişti yıllar önce.

Lakin annem 1997 yılında vefat edene kadar rahmetli kardeşim Fahri’nin adını sayıklar dururdu. Son nefesine kadar hiç unutmadı, unutamadı. Anneler-babalar işte böyledir. Allah kimseye EVLAT ACISI vermesin. Bir çeken bilir birde başına gelen bilirmiş. Bir de biz haberciler haber yaparken yaşadığımız olaylardan biliriz bu acıyı ve o acıyı yaşayanları.

Efendim bugün mübarek Cuma günü ya, EVLAT ACISI katlanan bir banın dinmeyen acısı ve feryadını anlatmak istedim. Kimse alıp gücenmesin. Yazımı okuyan ilgilileri de bir el atsın. Gazipaşa’da 2017 yılının Kasım ayında meydana gelen kazada ‘Tek Teker Arif’ lakaplı ünlü motosikletçi 59 yaşındaki Arif Razgatlıoğlu ile aynı motosiklette bulunan 20 yaşındaki Ülkü Özcan yaşamını yitirdi.

O dönem bu olay gazete manşetlerine kadar taşınmıştı. Hem kazanın oluş şekli hem de Razgatlıoğlu’nun gencecik kızla olan hikayesi. O defteri açmak gibi bir niyetim yok. Benim sizlere anlatmak istediği olay rahmetli Ülkü’nün babası Metin Özcan. Hala kızının acısını yaşayan bir baba. Her gün her an yüreğinde hissediyor o acıyı.

Ülkü Özcan'ın mezarı Gazipaşa Çamlı Mezarlık’ta babaannesi Ümmü Özcan'ın kabrinin yanında. EVLAT ACISI’nı unutamayan Metin Özcan’ın Cuma günleri gittiği adres. Her hafta ve önemli günlerde o acılı baba mezarın başına giderek kızı ve annesi için Fatiha okuyup onları yad ediyor (du)! Taki gezen haftaya kadar. O koca çam ağacı devrilene kadar!

İşte ne olduysa ondan sonra oldu. Tüm uyarılara rağmen Antalya Büyükşehir Belediyesi Mezarlıkları Müdürlüğü’nün ilçe birimi ekipleri ağaçları budamayınca fırtına esir düşmüş. Hal böyle olunca o koca dallar Ülkü Özcan’ın mermer mezar taşını parça parça etmiş. Ortada mezar taşı falan kalmamış. Bir köşeye toplanıp atılmış. Sanki bir olağan bir şeymiş gibi.

Bunu gören ve EVLAT ACISI’nı hala unutamamış Metin Özcan’ın ACISI katlanmış, yüreği burkulmuş garibimin. Bir otelde işçi kendisi. Zar zor geçinen birisi. Nasıl yaptırsın tekrar o mezarı?

Başvurduğu yerlerde kapılar yüzüne kapanmış baba Özcan’ın. Bu kez çareyi sosyal medyada aramış ve “Tüm uyarmalarımıza ve gerekli yerlere bildirmemize rağmen, Gazipaşa Belediyesi ve Antalya Büyükşehir Belediyesi halen ağaç bakımı yapmadı. Şimdi bu ağaç böyleyken biz nasıl mezarımızın taşını yaptıracağız. İlgili birimleri göreve davet ediyoruz. Suçlu bakım yapılmayan ağaçlar mı, fırtına mı?” diyerek durumu özetlemiş.

Şimdi o EVLAT ACISI çeken babanın sesi olarak bende buradan hem baba olan hem de bu tür konulardaki hassasiyetini bildiğim Başkan Muhittin Böcek’e çağrıda bulunacağım.

“Sevgili başkan, sanırım konu size kadar gelmemiştir. Zaten haberiniz olsa bırakın o mezarlığa bakım yaptırmayı o parçalanan mezar taşını bile cebinizden yaptırırdınız. Hadi bu babanın katlanmış EVLAT ACISINI dindirelim ve mübarek günde duasını alalım.”

Bu konunun bugün mutlaka çözüleceğine inancım tamdır. Çünkü benim tanıdığım Başkan Böcek, böyle konuların uzatılmasını asla sevmeyen ve tasvip etmeyen biridir. Bakın görün, birkaç gün içinde yeniden yapılmış mezar taşının başında o EVLAT ACISI çeken baba dua ederken bu satırlardan teşekkür yazısını okuyacaksınızdır.

Diyelim ve bu önemli önemli hassas konuyu kapatalım.

BİTMEYEN SEVDAMIZ

Yazımın bu bölümündeki başlığı okuyanlar benim bu yaşta sevdalandığımı falan zannetmesin ha. Ben bu memlekette bitmek tükenmek bilmeyen bir heykel sevdasının girizgahı bu başlık.

Son yıllarda CHP’li belediyelerde ne hikmetse tüm eleştirilere rağmen heykel sevdası ve aşkı bir türlü bitmek tükenmek bilmiyor. Her gün bir yerde heykel ya açılıyor ya yaptırılıyor. Bu sevdaya kapılanlardan biri de Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal. Daha geçen hafta 9. Cumhurbaşkanı merhum Süleyman Demirel’in heykelinin açılısını yaptırdı.

Kendi partisinden çok eleştiri aldı aslında bu heykel için. Ama Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na adaylık sevdasından dolayı hepsini duymazdan geldi. Neyse, bu heykel konusu kapandı zannedilirken Falez Parkı başlangıcında bir heykel belirdi. Ben çıplak kadın figürü zannettim. Sordum soruşturdum. Öyle değilmiş!

Heykel, Almanya’da yaşayan Antalya’da ilk-orta ve liseyi tamamlamış sanatçı Ebru Demiral’ın çalışması imiş. Bronz döküm, yüksekliği 3 metre 20 santim. Kadın figürü imiş. Anadolu arkeoloji tarihindeki kadın idolleri ve günümüzde Antalya yöresinde şalvar giyen bir kadın olarak yapılmış. Sanatçımız böyle görmüş, öyle anlatmaya çalışmış.

Fakat Antalyalı öyle düşünmüyor. Bana gelen tepkilerden öyle anladım. Birde “Çok mu gerekliydi bu heykel. Yapılacak başka önemli işleri yok muydu?” soruluyor. Evet hakikaten Muratpaşa’nın yapılacak daha çok önemli işleri var ama öncelik heykel olmamalıydı. Birde nedir bu sevda anlamış değilim.