BİR AİLENİN ‘ADALET’ ÇAĞRISI
Antalya'da çorbacı çıkışında alnından vurularak öldürülen üniversite 3'üncü sınıf öğrencisi Muratcan Öztürk'ün (23) ailesi, iki sanık kardeşe 15'er yıl ceza verilmesine isyan etti. Anne Yasemin Öztürk (64), oğlunun anıları ile ayakta durduğunu belirtirken, baba Mehmet Emin Öztürk herkesin kendi adaletini sağlaması halinde baş üstünde baş kalmayacağını söyledi.
Olay, 2 Eylül 2018'de, Şarampol Caddesi'ndeki çorbacıda meydana geldi. Akdeniz Üniversitesi Maliye Bölümü 3'üncü sınıf öğrencisi Muratcan Öztürk ile aynı gece Lara'da gece kulübüne girişte sorun yaşadığı Bülent Keme ve arkadaşları arasında tartışma çıktı. Çalışanların ayırdığı kavga, çıkışta devam etti. Kavga sırasında Bülent Keme, Öztürk'ü alnından tabancayla vurarak öldürdü. Kaçan Bülent Keme, Manavgat ilçesinde yakalandı. Keme ile birlikte cinayete iştirakten gözaltına alınan kardeşi Erdal Keme, sevk edildikleri adliyede çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Antalya 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada Bülent Keme 27 yıl 1 ay hapis cezası alırken, kardeşi Erdal Keme 12 yıl 6 ay, aynı olayda yer alan Veli Kaya ise 4 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Taraflar kararı Bölge Adliye Mahkemesi'ne taşıdı. 1'inci Ceza Dairesi'nde görülen davada, 2 sanığa verilen cezada değişikliğe gidildi. Bülent Keme'nin cezası indirimlerle 15 yıla düşürüldü. Cinayete iştirakten 12 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan Erdal Keme'nin cezası ise 15 yıla çıkarıldı. Sanık Veli Kaya'nın 4 yıl 6 ay olan hapis cezası da 1 yıl 11 aya düşürüldü.
'KARARI DUYUNCA ÖLECEKTİM NERDEYSE'
Karara tepki gösteren aile, kararın Yargıtay'da bozulmasını umduklarını söyledi. Anne Yasemin Öztürk, Bölge Adliye Mahkemesi kararını duyduktan sonra kendinden geçtiğini belirterek, "Karar verildiğinde kendimi çok kötü hissettim. Ölecektim nerdeyse. Bu kadar da olmaz. Katil yakalanmadan önce bize kan parası teklif etti. Kabul etmeyince hemen gidip teslim oldu. Katil daha önce de cinayet işlemiş ve çıktıktan sonra da oğlumu öldürdü. Evladım hem okuyor hem çalışıyordu. Ne iş olsa yapıyordu. Pazar günü çalışmıyordu. Arkadaşlarıyla dışarıya çıktı. 'Gitme oğlum. Dinlen' dedim ama gitti. Şimdi odasına giremiyorum. Yatağına bakamıyorum. Yatağı hala ilk günkü gibi. Yatağın başlığına yaslanır, televizyon seyrederdi. Ölmeden önce kendisine kuryelik yaparak kazandığı parayla masaüstü bilgisayar almıştı. Ona da hiç dokunmadık. Oğlumun anıları ile ayaktayım. Yüreğim yanıyor" diye konuştu.
'BU KADAR KOLAY MI İNSAN ÖLDÜRMEK?'
Baba Mehmet Emin Öztürk ise "Türkiye Cumhuriyeti'nde adalet varsa, garibana da olsun, yetime de olsun. Öksüze de olsun. Fakire da olsun. Sadece zengine değil" diyerek, sanıklara verilen cezayı az bulduğunu söyledi. Adaletin herkes için eşit olması gerektiğini ifade eden Mehmet Emin Öztürk, şöyle konuştu: "Polis ve savcılara sözümüz yok. Onlar canları pahasına suçluyu yakalayıp adaletin önüne çıkarıyorlar. Ama mahkemede hakimler bırakıyor. Hangi vicdan bunu kabul eder. Gencecik bir evlat öldürülmüş ve vuran 15 yıl hapis alıyor. İndirimler falan derken 5 yıl yat çık. Bu adalet mi? O zaman ben de katilden şikayetçi olmayayım, gidip vurayım. Maalesef adalet yok. Kadınlar ölüyor, çocuklar ölüyor. Yoldan geçen diğerini öldürüyor. Bu kadar kolay mı ya insan öldürmek? Dünyaya sesleniyorum. Bu kadar kolay mı öldürmek? İdamı getirsinler. Bu devirde para kimde ise o haklı. SGK emeklisiyim. Dava için 45 bin TL kredi çektim. Hala ödüyorum. Avukata 20 bin TL verdim. Ben sadece adalet istiyorum. Herkes kendi adaletini sağlamaya çalışırsa baş, baş üstünde kalmaz."
'CEZALARIN CAYDIRICILIĞI YOK'
Akdeniz Üniversitesi Felsefe Bölümü son sınıf öğrencisi Saim Öztürk ise kardeşi ile birlikte hayalleri olduğunu belirterek, şunları söyledi: "Kardeşim varken olan hayallerimi, şimdiki hayallerime tercih ederim. Artık benim bir hayalim yok. Günübirlik yaşıyorum. Kardeşim 2014'te Akdeniz Üniversitesi Maliye Bölümüne, ben de 2015'te aynı okulda felsefe okumak için kayıt yaptırmıştık. Okulunu bir yıl uzatmıştı. Vefat ettiğinde üçüncü sınıftaydı. Bir yıl sonra benimle birlikte mezun olacaktı ama olamadı. Kardeşimin katili daha önce cinayet işlemiş ve 6 yıl sonra çıkmış. Bu ülkede cezaların caydırıcılığı yok. Bu katil bir bedel ödemeli ve bunu da adaletin vermesi taraftarıyım. Avukatların yaptığı, retorikten (söz söyleme sanatı) başka bir şey değil. Konunun içinde değiller ama konuyu saptırma safsataları var. İddiayı zayıflatma safsataları var. Bazı işler para ile dönüyorsa, parası olmayanlar ne yapsın? Adaletin herkes için eşit işlemesi gerekiyor. Okumayı bile düşünmüyorum artık. Aileme bakmak zorundayım. Hayallerim olmalı ama kuracak durumda değilim. Akıl sağlığım bile yerinde değil. Terapi görüyorum. Ailecek çok kötüyüz." Öztürk ailesi, dosyayı Yargıtay'a taşıyıp adaletin yerini bulması için çaba sarf edeceklerini söyledi.
DHA