BİNBİR ZAHMETLE YAPILIYOR... LİTRESİ 100 TL'YE SATILIYOR
Hatay'da, doğada kendiliğinden yetişen defne ağaçlarının meyvelerinin kaynatılarak binbir zahmetle üretilen defne yağı, pazar sıkıntısı çekmeden litresi 100 liraya satılıyor.
Hatay'da, doğada kendiliğinden yetişen defne ağaçlarının meyvelerinin kaynatılarak binbir zahmetle üretilen defne yağı, pazar sıkıntısı çekmeden litresi 100 liraya satılıyor.
Defne, Samandağ ve Yayladağı ilçelerinde dağlık arazilerde yetişen defne ağaçlarının meyveleri çırpma veya elle toplanarak kazanlarda kaynatılıyor. Sabun yapımının yanı sıra, kozmetik ürünlerin üretiminde de kullanılan defne yağı, binbir emek verilerek elde ediliyor. Defne ilçesine bağlı Samankaya Mahallesi'nde geleneksel yöntemlerle defne yağı çıkaran Nahya ve Atra Güzelyurt kardeşler, yağın hazır hale gelmesi için iki gün boyunca emek harcıyor. Defne yağının çok değerli olduğunu ve her zaman pazar sıkıntısı çekmeden alıcı bulduğunu dile getiren Nahya Güzelyurt, "Bu yağı elde etmek çok zahmetli ve uzun bir süreç ama sonunda elde edilen yağ çok kıymetli ve çok doğal. Defne ağaçlarından topladığımız defne tohumlarını ayıklıyoruz. Sonra kazana koyup yaklaşık 2 gün süren bir kaynatma işleminden geçiriyoruz. Kazandan boşalttıktan sonra leğenlerin içine koyup eziyoruz ve çıkan yağı süzgeçten geçirip tekrar 2 saat boyunca kaynatıp, üste çıkan yağı alıyoruz” dedi.
Defne yağının Hatay yöresine ait bir yağ olduğunu ifade eden Güzelyurt, sağlık açısından faydalarının çok olduğunu belirtti.
YAPRAKTAN TOHUMA SAĞLIK
Bu yağın ilaç sanayisinde de kullanıldığını belirten Güzelyurt, şöyle konuştu:
"Bu yağ, eklem ağrılarına iyi geliyor, cildi yeniliyor. Saç dökülmesine karşı bu yağdan defne sabunu yapıyoruz. Saçların dökülmesini önlüyor, saçları besliyor. Defne yağı bu faydaları sayesinde Türkiye'nin her yerinde tanınıyor. Defne yağını alıp, defne sabununu alıp bana olumlu geri dönüş yapan çok insan var. Bazı kişiler defne yaprağını da satıyor, baharat olarak kullanılıyor. Defne yağı yapımında kullandığımız defne tohumunu süzdükten ve temizledikten sonra doğal havada kurutarak kışın yakacak olarak da kullanıyoruz. Yandıktan sonra da eve güzel bir koku saçıyor. Defne ağacının yaprağından tohumuna kadar kullanıyoruz.”
10 kilo defne tohumundan ancak bir litre yağ çıktığını söyleyen Güzelyurt, kendi ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra yağı sattıklarını, fiyatının ise kalitesine göre litresinin 70 ila 100 TL arasında değiştiğini dile getirdi.
DHA
İklim değişikliğinin tarım üzerine etkilerini ve alınması gereken önlemleri anlatan Akdeniz Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Orhan Özçatalbaş, “Geçtiğimiz 5 yıl içerisinde Türkiye tarım sigortaları kapsamında çeşitli tehditlere karşı üreticilere hükümet 10 milyar liralık bir ödeme yaptı. Ürününü garanti altına almak isteyenlerin tarım sigortası mutlaka yaptırması gerekiyor” dedi.
Türkiye’de ve dünya genelinde iklim değişikliğinin tarımsal üretimi ciddi şekilde etkilediğini belirten Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Orhan Özçatalbaş, iklim değişikliğinin Akdeniz Havzası’nı fazlasıyla etkilendiğini vurguladı. Özçatalbaş, “1 ile 4 santigrat derecelik bir artış söz konusu. Ancak 1 santigrat derecelik artış bile tarımsal faaliyetlerde önemli sınırlamalara yol açabiliyor” dedi.
Türkiye'den 114 ülkeye yılın 9 ayında 1 milyar 160 milyon dolarlık meyve ihracatı yapıldı.
Antalya Ticaret Borsası (ATB) ve Antalya Tarım Konseyi (ATAK) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, Türkiye İstatistik Kurumunun (TUİK) açıkladığı Ağustos ayı Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi'ni (Tarım-GFE) değerlendirdi. Tarım-GFE'nin Ağustos ayında aylık yüzde 1.39 ilan edildiğini belirten Çandır, “Bu rakam, endeksin ölçülmeye başladığı 2015 yılından itibaren Ağustos ayları ortalamasının (2.00) yaklaşık yüzde 30 altında olmuştur. Uzun bir aradan sonra ilk defa ortalamanın altında bir aylık tarımsal girdi fiyat endeksi düşüşü ilan edilmiştir” dedi.
Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü (BATEM) Müdürü Abdullah Ünlü Toprağın Sesi programının konuğu oldu. Müdür Ünlü kurum olarak sektör ve paydaşlara öncülük etmeyi amaçladıklarını söyledi.
Türkiye'nin tohumculuk sektöründe önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayan Akdeniz Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Orhan Özçatalbaş, “Türkiye’nin, tohumculuk sektöründe dışarıya bağımlı bir ülke olmadığını belirterek, aksine ihraç eden bir ülke olduğunu vurguladı.
Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, Antalya, Isparta ve Burdur illerinde Şubat-Nisan dönemi özelinde ciddi kuraklık belirtileri gözlemlendiğini belirerek, kuraklık durumuna karşı alınması gereken önlemleri aktardı. Şube, yağışlarda geçen yılın Nisan ayına göre yüzde 70 azalma yaşandığını vurguladı.
Tarım ve Orman Bakanlığı Tayvan'a nitrofuranlı yumurta gönderildiği iddialarını araştırmak üzere inceleme başlatıldığı açıkladı.
Antalya’da 20 dönüm örtü altı alanda yıllık 50 bin paket tohum üretimi yapan Ziraat Yüksek Mühendisi Ali Uzun, 7 türde 50 çeşit tohumu 16 ülkeye ihraç ediyor. Uzun, “Antalya’da ilerleyen yıllarda seralarda belki de yemek için domates üretilmeyecek. Tamamen tohumluk üretilecek. Çünkü biz tohumluk ürettiğimiz zaman birim alandan 10 katı daha fazla kazanabiliriz. Bunu bugün günümüzde Hindistan başarmış durumda. Sektörümüze teşvik alabilirsek hem istihdama katkıda bulunuruz hem de ülkemizin ihracatına katkıda bulunuruz” dedi.
Antalya’nın Serik ilçesinde sabahın erken saatlerinde seraya giren kadınların mavi yemiş (blueberry) mesaisi başladı. Saksılardan tek tek toplanan mavi yemişlerin 125 gramı 45 liradan alıcı buluyor.
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz