BİLMEDEN KONUŞUP İNSAFSIZLIK ETMEYİN

Antalya’da her yıl bir felaket yaşansa, sel, dolu veya hortum olsa bütün sorumluluk üreticiye yükleniyor. Adamların seralarını sular basmış, birçoğu yerle bir olmuş ama nafile. Varsa yoksa ÜRETİCİ suçlu. Nedeni ise Pazar ve marketlerde fiyatların artması! Peki acaba bunu söyleyenler hiç hal fiyatlarına bakmayı akıl edemiyor mu? Ediyor ama işlerine gelmiyor.

Burada bana göre amaç ve hedef farklı. Üretici üzerinden algı operasyonu yapmak. Anlayacağınız her felakette aynı terane aynı hikaye. Sel felaketi sonrası Kumluca’ya giderek Lider Haber ekranlarında canlı yayınlanan GÜNDEM ÖZEL programında konunun tarafları ile iddiaları masaya yatırdık.

Kumluca Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Fahri Özen, Kumluca Ziraat Odası Başkanı Hidayet Kökce ve Finike Ziraat Odası Başkanı Halil Sarıçobanoğlu, olayı enine boyuna anlattı. Hele hele Kökce’yi dinlerken olayın iç yüzünü öğrendim. Gerçi adam selden canını güçlükle kurtarmış, serasındaki ürününe düşünecek bile hali yokken üyesinin derdine düşmüş biri.

Neyse Kökce’yi anlatırken ağzım açık kaldı. Örtü altı üretimin zahmetini çeken üretici, kaymağını yiyenlerin ise aracı, marketçi ve pazarcı olduğunu kendi kulaklarımla duydum. Sel afetinden sonra Kumluca Toptancı Halinde fiyatların tavan yaptığı iddialarını açıklık getiren Kökce, elindeki verilerle bu iddiaları çürüterek, halde fiyatların selden öncekine göre daha düşük olduğunu kanıtladı.

Kökce, “Hatta yapılan asılsız haberler yüzünden, ürünler satılamıyor elde kalıyor” dedi. Yani fiyatları artıran ne üretici ne de haldeki komisyoncu değilmiş. Hakikaten evraklarda doğruluyor. Selin meydana geldiği 12 Aralık'ta Kumluca Toptancı Hali'nde domatesin kilosu 12, biberin 10, patlıcan ve salatalık 9 liradan satılıyor. Bugün ise domates 11, biber 7.5, patlıcan 8 ve salatalık 7 lira.

İşte bu rakamlara bakınca Kökce’ye hak vermemek elde değil. Büyükşehirlerde fiyatları yükselterek 'SEL NEDENİYLE BU TÜRLÜ OLDU' demek, İNSAFSIZLIKTIR, VİCDANSIZLIKTIR. Çiftçi aslında selde en çok mağdur olmuş kesim. Bir de çiftçinin sırtından para kazanmak isteyen fırsatçılar tarafından mağdur duruma düşürülmeleri hakikaten İNSAFSIZLIK.

Bu arada fiyatlar artmasın, insanlar ürünlere ulaşabilsinler diye VURUN ABALIYA misali ŞAMAR OĞLANINA çevrilen üretici yine de kurtarabildiği kadar ürünü kurtarmanın derdinde. İnanın insan yerinde görmeden, mağdur olan insanları can kulağı ile dinlemeden oturduğun yerden rahatlıkla ahkam kesebiliyor. Sonra suçluyu bulup faturayı ÇİFTÇİYE kesiyor.

Yapmayın etmeyin. Biraz İNSAFA GELİN. Azıcık düşünüp ELİNİZİ VİCDANINIZA KOYUN. Yoksa asıl zarar gören VİCDANLARINIZ olacak.

GEÇ KALMIŞ CILIZ EYLEM

Antalya’da kiralık ev fiyatları almış başını gidiyor. Dur durak bilmiyor mübarek. Kim önlem alırsa alsın bu iş bir türlü kontrol altına alınamıyor. Herkes kafasına göre takılıyor!

Artık bu konuda insanlar yani kiracılar ZIVANADAN çıkmaya başladı. Öyle sosyal medyadan tepkiler falan işe yaramayınca sonuçta kendilerini sokakta yelem yaparken buldu. Bu çaremi, çaresizlik mi bilemiyorum. Lakin bu eylem biraz geç kalmış gibi geldi bana. Hatta 20 kişinin katılması ile CILIZ BİR EYLEM olmuş. Yüksek kiralar PROTESTO edilmiş.

Yahu şöyle sağdan soldan bir bakıyorum da Antalya’da her halde kiracı sayısı 1 milyona yakındır. Bu kadar kiracının içinden 20 kişinin eylem için sokağa çıkması da düşündürücüdür. Demek ki geriye kalan 999 bin 80 kişi halinden ve kiralardan memnun! Demek ki ev sahiplerinin tehditlerine boyun eğiyorlar. Bu gidişle yakında kendinizi sokakta bulacaksınız.

Eğer yelem yapılan yerde yani Attalos Heykeli’nin önünde, Attalos dile gelse inanın sizden fazla ses çıkarırdı diye düşünüyorum. Ben sokağa çıkın demiyorum ama sessizde kalmayın be arkadaş!

YOL VERİN GEÇELİM

Antalya’da KALDIRIMLAR kimin kullanımında belli değil. Hatta KİMİN İÇİN yapıldığı bile belli değil. Kimi yerde masa sandalye, kimi yerde tezgah kimi yerde araç işgali altında! Bunun en son örneği Konyaaltı Belediyesi yanındaki kafe ve restoranların olduğu bölümde yaşandı. Valeler gelen müşterilerin araçlarını kaldırımlara park etmeye başlamış durumda.

Yaşanan bu manzaraya isyan eden Emre Ünal adında bir vatandaş, sosyal medya hesabında isyan, “Bu kafelerin valeleri ne hakla yaya kaldırımlarını işgal edebiliyor hem de belediyenin yanı başında! Hızlı bir şekilde geri geri gelirken bebek arabasına çarpacaklardı az önce! Bu sorunun acil çözülmesi lazım” ifadeleri ile isyan etmiş.

Ben yorum yapmayım, siz karar verin. İlgililerde gereğini yapsın. Ne diyeyim.