BİLİNMEZLİK DERGAHLARI
İnsan, istekleriyle hep sınanır… Bazen olmayanı, bazen olamayacak olanı, bazen yasakları bazen imkansızı isteyerek… Hayat ne riske izin verir, ne imkansızı imkanlı hale getirir.
***
Hayatı farklı yaşamalı… Derinlerde bazen. Bazen bir o kadar sığlıkta. Sadece düşüncelerinin doğruluğunu yaşamalı bazen. Ya yüreğinin dediklerini yaşamalı insan, ya da hayatın. Lakin gönlünün doğrularıyla hayatın doğruları çelişiyor ya hani. Ne gönlünü yaşayabiliyorsun ne de hayatı…
***
O yüzden; Hayatla yüreğin arasında kaldığında, yüreğini seç. Nitekim, hayat bazen seçim yaptırıyor. İnsan yüreği bilemiyor ki… Yüreğimiz ne derse onun izinden gidiyoruz. Acılarımızda, hüzünlerimizde, gözyaşlarımızda… Ruhumuzu yasladığımız hisler var. Bir atım öteye duyulmayan iç çekişlerimiz mesela…
***
Feryadımız duygularımıza karıştığında gönüllerimizi bir serüven kaplıyor. Düşünceler serüveni. Yüreğimiz güçlüyse aşar yolumuza taş koyan her türlü engelleri ama sağlam değilse, yıkılır gider gönüllerimiz de duygularımız da… Biz de yıkılana karışıp gideriz bir bilinmezlik dergahına.
***
Duyguları çok iyi yakalamak gerekiyor yoksa kayıp gidiyor ellerimizin arasından. Bizi terk etmesine en imkansız baktığımız duygularımız bir bakmışız terk edivermiş sol yanımızı.
***
En kötüsü de bizi terk etmesini istemediğimiz duygular. Umutlar mesela. Belki biraz da sabır duygusu. Ne kolay kayıp gidiyor ellerimizin arasından. Bir de artık yüreğimizi yoran ama bir türlü uğurlayamadığımız duygular var. Vaktiyle çok sevip de unutamadıklarımızın duyguları. Özlem duygusu… Yalnızlık duygun… Ve dahası…
***
Hayatımızda bizi derinden etkileyen durumlar olur bazen. Buna "Yüreğinden vurulmak" tabiri yanlış olmaz sanırım. Hiç beklemediğimiz bir anda istenmeyen bir olayla savaşıyor olarak buluruz kendimizi. Bir anda bakmışız ki kuşanıvermiş yüreğimiz hüzün bulutlarını.
***
Çekip gitmek istersin kendinden. Gidemezsin, kapalıdır en açık sandığın yolların. Biletin kesilmiştir artık yaşayacak olduğun kaçınılmazlıklarına, çıkış yolların kapanmıştır. Bir kapı aralarsın kendi içine, yaşadıklarından, yaşayacak olduklarına açılan bir kapı,
***
Sendedir kilidi, lakin geçit vermez içindeki sen. Bir yerlerde kalmışlığın vardır, geride bıraktıkların belki, ya da geride bırakanlar seni... Vardır kendinden bile gizlediğin, yüreğinin tozlu raflarına kaldırdığın hislerin.
***
Hatırlamak istediğin müddetçe anımsarsın içindekileri. Peki ama içinin en derinlerine gömülü hislerin. Unutulmaya yüz tutmuş anıların. Sol yanının derinliklerinden dudaklarına süzülen sesli sükunetin. Gerçekliğini kaybetmeyen cevherdir hislerin. Ezberbozan duyguların ne de alımlı kuşatır benliğini.
***
Kuşatır kuşatmasına da, ya onu kovalayan hiçliklerin. Güneşin sıcaklığına gölge düşürmüş esintilerin. Yüreğinin sol yanından eser yaşam rüzgarın. Umutlarını devirir gider, asılı kalır gönlün, mavi umutların ve kararmış hüzünlerinin köprüsünde.
***
Hangi limana sığınsan bir başınalık duygusu hissedersin çoğu zaman. Kalabalıklar içinde keskin yalnızlığını solursun buram buram. Yüreğini nereye yaslayacağını bilemezsin. Rotanı nereye çevireceğini bilemezsin. Çünkü bilmezsin nereye gitmek istediğini.
***
Belki geçmişteki kendine gitmek istersin. Belki terk ettiğin duygularına doğru yol almak belki de vuslat hasretini çektiğin sevdiğine koşar adım gitmek istersin. İşte ne gidebilip, ne de kalabildiğin andır o an. Gitsen yolların kapalıdır, kalsan yüreğin yaralıdır. Bir yerden sonra sol yanın yorulacaktır hüzünlerinden…
KUTU
YENİ HAYAT
Artık yüreğine bir ışık yakma ve şans verme zamanıdır. Orada büyük görev, sol yanına düşer. Üstlenecektir duygularını, derinlere gömecektir. Yeniden başlayacaksındır artık… Yeni yolların yeni huzurlar sunacaktır sana. Güzel düşünmek ve güzel hissetmeye hazırsan.