Beyaz meleğin karartılan hayatı

Antalya'nın Kaş ilçesinde hemşire F. C., eski sevgilisi Mehmet A.’nın şiddet, tecavüz ve tehditlerine maruz kaldı. Mehmet A’nın, CHP’nin yerel yöneticileri ile olan akrabalık ilişkisi, olayın siyasi boyut kazanmasına neden oldu. Yaşadığı korkunç şiddet ve taciz nedeniyle intihar girişiminde bulunan hemşire, hayata tutunarak mücadele etmeye karar verdi. Olay, sadece bir suç vakası değil, aynı zamanda siyasetin etkisiyle bir kadının hayatının karartılmasına yol açan bir drama dönüştü.

BEYAZ MELEĞİN KARARTILAN HAYATI

Türkiye’de kadına yönelik şiddet her geçen gün daha çarpıcı örneklerle karşımıza çıkarken, Antalya’nın Kaş ilçesinde yaşanan bir olay, bu vahim gerçeği bir kez daha gözler önüne serdi. 23 yıllık hemşire F. C.’nin (42) hayatı, şiddet, hukuksuzluk ve siyasi müdahalelerle altüst edildi. F. C.’nin yaşadığı bu trajik süreç, Lider Gazete tarafından detaylı şekilde ele alındı ve olayın sadece bir bireysel dram değil, aynı zamanda siyasetin gölgesinde yaşanan büyük bir mağduriyet olduğu vurgulandı. İşte bir insanın nasıl sistematik olarak çaresizliğe sürüklendiğinin çarpıcı hikayesi…


HEMŞİRENİN YAŞADIĞI KORKUNÇ SÜREÇ

Adı F. C., 6 yıl önce Kaş Devlet Hastanesi’ne atanan ameliyathane hemşiresi. 42 yaşında ve başından bir evlilik geçen F. C., kendi başına yaşarken arkadaş çevresi tarafından “Evli ama boşanma sürecinde” denilen Kaş Kınıklı iş insanı 2 çocuk babası Mehmet A. İle tanıştırılıyor. Tekrar evlilik hayalleri kuran F. C., arkadaşlığın 6 ayı bulması ve boşanma olayın gerçekleşmemesi üzerine Mehmet A.’dan ayrılma kararı veriyor. İşte ne olduysa bundan sonra başlıyor. Tıpkı Türk filmlerindeki gibi “Ya benimsin ya da toprağın” süreci başlıyor.


SİSTEMATİK ŞİDDET VE PSİKOLOJİK BASKILAR

Hemşire F. C.’nin anlattıklarına göre ayrılık kararına “Bu ben istediğim zaman olur” yanıtı veren Mehmet A., tehdit ve şiddete başvuruyor.  Günlerce darp edilen, tacize ve tecavüzlere uğrayan halkın gözündeki BEYAZ MELEK hemşire F. C., “Beni kandırdığı yetmezmiş gibi evime çöktü. Her gün alkol alıp evimi bastı ve zorla eve girdi. Beni darp etti, tecavüz etti, elimi bağlayıp uygunsuz görüntülerimi çekti. Bu son 1.5 yıldır sistematik hale gelmişti. Psikolojim tamamen bozuldu. Ne yapacağımı bilemez hale geldim” dedi.


ŞİDDETİN BOYUTU, DARP RAPORUYLA KANITLANDI

Yaşadıkları karşısında ne yapacağını bilemez duruma gelen hemşire F. C., bir gece yine Mehmet A.’nın şiddetine maruz kaldı. 4 Nisan 2024 gecesi 04.00 sıralarında alkollü bir şekilde beyaz meleğin evine zorla giren Mehmet A., takıntı haline getirdiği F. C.’yi öldüresiye dövdü. 100 kiloluk adam karşısında kendini korumakta zorlanan kadın, verdiği zorlu mücadele sonucu bir yolunu bulup elinden kurtulmayı başararak pijamaları ile görevli olduğu hastanenin acil servisine sığındı. Hastane polisinin bildirmesi üzerine olaya İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından el konuldu. ‘İnsan hakları ihlali” nedeniyle F. C.’nin hastanede yapılan kontrolünde darp edildiği, yaralandığı belirlenerek doktor raporu verildi.



KENDİSİNİ MAĞDUR GİBİ GÖSTERDİ

Polisin el koyduğu olayla ilgili Kaş Cumhuriyet Savcısı, hemşire F. C.’nin şikayeti üzerine olayda adı geçen Mehmet A.’nın gözaltına alınmasını istedi. Polis gözü dönmüş adamı F. C.’nin evinde sızmış halde buldu ve polis merkezine getirdi. Mehmet A., olayda asıl mağdurun kendisi olduğunu ve dayak yiyenin de kendisi olduğunu iddia ederek  F. C.’den şikayetçi oldu. Resmi prosedür gereği Mehmet A.’da hastane götürüldü ve elinde yüzünde çizikler olduğuna dair rapor alındı.


YAŞAMINA SON VERMEK İSTEDİ…

Yaşadıkları filme konu olacak hemşire F. C.’nin şikayeti sonrası 19 Nisan 2024’te ‘Adli kontrol ve yurt dışına çıkış yasağı’ verilirken, 26 Nisan 2024’te Mehmet A. hakkında UZAKLAŞTIMA KARARI verildi. Bu karar, 9 Mayıs ve 23 Ağustos 2024’te peş peşe uzatıldı.


Bunun yanında zorba sevgiliye 4 Haziran 2024’te ELEKTKRONİK KELEPÇE takıldı. Ancak yaşadıkları karşısında hayattan ümidi kesilen ve elinden hiç kimsenin tutmadığı F. C., 26 Nisan 2024 günü, bir veda mektubu bırakıp olaylardan Mehmet A.’yı sorumlu tutarak akşam saatlerinde yüksek miktarda psikiyatrik ilaç içerek yaşamına son vermek istedi. Arkadaşlarının durumu fark etmesi üzerine hastaneye kaldırılan talihsiz kadın, kurtarılarak yaşama döndürüldü. Bunlara rağmen uslanmak bilmeyen ve F. C.’yi tehdit etmeye devam eden adamın kelepçe takılması kararı 23 Ağustos 2024’te alınan kararla 4 Kasım 2024’e ardından da 4 Ocak 2025’e kadar uzatıldı. F. C.’nin yaptığı başvurulan sonrası Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanması gereken iddianamenin 7 ayı geçmesine rağmen bir türlü hazırlanamaması dikkat çekti.


SİYASİ BAĞLANTILAR KAFA KARIŞTIRDI

Muğla’nın Fethiye ilçesinin CHP’li Belediye Başkanı Alim Karaca’nın teyzesinin oğlu olduğu öne sürülen Mehmet A.’nın bir kadının hayatını karartan olayına siyaset bulaştı. CHP Kaş İlçe Başkanı Mehmet Vural Arıkan ile Kaş Belediye Başkan Yardımcısı Halil Arıkan’ın da amca oğlu olan Mehmet A., için Fethiye Belediye Başkanı Alim Karaca devreye girdi. F. C.’ye, ikili ile aralarında olan sorunları çöp sulh olmalarını sağlamak iddiasıyla 13 Eylül 2024 günü saat 13.30’da Karaca’nın Göcek’teki makamında olması için randevu verildi. Görüşmeye avukatı Tuğba Emirmahmutoğlu Yılmaz ile giden şiddet ve taciz mağduru kadın, KELEPÇE TAKİP MERKEZİNDEN aranarak Mehmet A.’nın bulunduğu bölgeye doğru geldiği uyarısı yapıldı. Takıntılı aşığının başkanın odasına gittiğini gören hemşire F. C., KADES uygulaması butonuna basarak polis çağırdı. Başkan Alim Karaca’nın, “Buradan onu gönderdim. Benim yanımda güvendesin” sözü üzerine mağdur kadın polisi arayarak sorun kalmadığını söyledi. Olay yerinden uzaklaşan F. C, avukatı ile birlikte Kaş’a acil dönüş yapıp polis merkezine giderek şikayetçi oldu. Şahsın KELEPÇE İHLALİ yaptığını söyledi. Şikayet, hemşirenin belediye başkanı ile görüşmeye randevusuz gittiği iddia edilerek reddedildi. Talihsiz kadına belediye başkanın attığı randevu mesajları göz ardı edildi. Açılan dava 27 Aralık’ta görülecek.

Antalya (62)

HEMŞİREYE KINAMA CEZASI

Bir kadının karartılan hayatındaki film gibi senaryo bir türlü bitmek bilmedi. Mehmet A., “Sana hayatı zindan edeceğim” sözünün arkasında dururcasına yerel bir gazeteye açıklama yaparak F. C. ve Kaş Devlet Hastanesi Başhekimi S.Y., İdari ve Mali Hizmetler Müdürü H.T, Dr. A.A, hemşire F. C. ve röntgen teknisyeni S.K.’nin burun ameliyatlarında hastalardan para ve ek ücret talep ettiklerini iddia etti. Bunun üzerine Antalya İl Sağlık Müdürlüğü tarafından soruşturma açıldı. İddiada adı geçenlerden savunma istenip araştırmacı A. Ç. muhakkik olarak atandı. Hazırlanan rapor ile olay Cumhuriyet Savcılığı’na intikal ettirilirken, F. C. hakkında ilginç bir karar verildi. F. hemşireye Mehmet A. ile olan ilişkisi nedeniyle devlet memuruna yakışmayacak şekilde hareket etmesi gerekçe gösterilerek 657 sayılı kanun gereği KINAMA CEZASI verildi. Hayatı karartılan F. C.’nin savunması işleme girmeden Antalya Sağlık Müdürlüğü tarafından Kaş’taki görevinden 16 Ekim 2024’te alınarak Serik Devlet Hastanesi’ne resen ataması yapıldı.


HEYET RAPORU KABUL EDİLMEDİ

Yaşadığı olaylar nedeniyle psikolojisi bozulan ve hayatına son vermek isteyen F. hemşirenin psikolojik tedavileri devam ederken bir de SÜRGÜN KARARI verilmesi akıllara durgunluk verdi. Kendi kurumunun bile sahip çıkmadığı hemşire çareyi tekrar Kaş Devlet Hastanesi’nin Psikiyatri Kliniğine başvurmakta buldu. Burada Dr. Ş. A. tarafından 45 günlük rapor verilerek heyete sevk edildi. Heyet raporu uygun görerek onayladı. Baskı ve zulmün devam ettiği F. C.’nin raporunu Kaş Sağlık Müdürlüğü şüpheli bularak itiraz etti ve hakem hastane olarak Finike Devlet Hastanesi’ne sevk etti.


ÇEVRE KİRLİLİĞİ CEZASI KESİLDİ

Kaş Devlet Hastanesi’ne 6 yıl önce atanan ve buradan emekli olup Kaş’a yerleşmeyi hayal eden hemşire F. C., darbe üstüne darbe yemeye devam etti. Mehmet A. ile olan beraberliği ve 1.5 yıl süren işkence-taciz sırasında Bayındır Mahallesi’ndeki arsasına ev yapmak için inşaat başladı. Mehmet A., “Benim amca oğlum başkan yardımcısı. Ruhsatı sonra çözeriz” diyerek F. hemşireye güven verdi. Ancak araları bozulunca KAÇAK İNŞAAT İHBARI yaptı. İhbar üzerine Kaş Belediyesi Zabıta Müdürlüğü tarafından kaçak yapı ve çevre kirliliği nedeniyle 65 bin lira ceza yazıldı. Çevre kirliliği oluşturduğu öne sürülen molozların F. C’nin parselinde olmamasına rağmen cezai işlem uygulanmasına Kaş Sulh Ceza Mahkemesi’ne itiraz edildi. Mahkeme cezayı 45 bin liraya indirerek molozların başka parsele döküldüğünü tespit etmeden ceza iptal talebini reddetti. Bu karara bir üst mahkeme olan Elmalı Sulh Ceza Hakimliği’ne itiraz edildi.


ADALET ARAYIŞINDA SON UMUT DEVLET

Hayatı karartılan hemşire F C., LİDER Gazete muhabirleri ile yaptığı görüşmede, “Hayatım zindana çevrildi. Her türlü tecavüz, tehdit, şantaj ve darba uğradım. Kimselere derdimi anlatamadım. Kendi kurumum bile bana sahip çıkmadı. Mehmet A., beni resmen 1.5 yıldır kapaması yaptı. Mahkemeleri etkilediler. Siyasi güç ve çevrelerini kullanıp bana yapmadıklarını bırakmadılar. Uygunsuz görüntülerim elden ele dolaştırıp servis edildi. Hayatıma son vermek istedim ama beceremedim. ‘Madem ölmedim mücadele edeyim’ dedim. Başıma gelmeyen kalmadı. En son sürgün edildim. Bakalım bundan sonra başıma ne gelecek? Tek isteğim devletimin bana sahip çıkması. Ben yıllarca Sağlık Bakanlığı tarafından yurt dışına görevlendirilen ve ödül verilen bir hemşire iken her şey bana reva gürüldü. Devletimin aklıselim büyüklerinden medet bekliyorum. Aksi halde ölmek benim için yine tek çare olacak” diyerek yaşatılanlara ve yaşadıklarına isyan etti.


Olayla ilgili açılan soruşturma ise 7 aydır devam ediyor.