BERABER YÜRÜDÜK BİZ BU YOLLARDA!

Yazımın başlığına bakıp “Hah şimdi AK PARTİ’Lİ olduğunu İTİRAF ettin” diye ZARGANA balığı gibi atlayanlar olacaktır. İşin aslı öyle değil. Yazımın tamamını okuyunca mesele anlaşılacaktır.

Daha birkaç ay önce yani Nisan ayının 30’unda ‘BAYKAL’IN YERİNİ ÇAVUŞOĞLU ALDI!’ diye bir yazıyı kaleme almıştım. Hatta yazımda ANTALYA’nın siyaset tarihine damga vuran isimleri de tek tek sıralamıştım.

“HAFIZA-İ BEŞER” diyerek o yazımdan bazı bölümleri tekrar aktarayım istedim ki konuyu tam anlatabileyim. Çünkü ANTALYA Türk siyaset tarihinin önemli şehirlerinden birisidir. Öyle ki TBMM’nin önemli isimlerinin bazıları bu şehirden çıkmıştır. Hatta siyaset tarihine isimlerini yazdırmışlardır.


İşte o yazımdan dikkat çeken satırlar:

“Benim bildiğim kadarıyla bazı siyasetçiler bırakın TBMM’yi bu şehirde isimlerini bile herkesin BEYNİNE KAZIMIŞTIR. Çünkü verdikleri HİZMET ve şehir AİDİYETİ ile isimleri ön plana çıkmıştır. İşte bu nedenle bazı isimler hala hatırlanır. Örnek verecek olursam 8. Dönem Milletvekili Burhanettin ONAT, 10. Dönem Milletvekili Atilla KONUK ve Adnan SELEKLER.

Gelelim yakın tarihimizde İZ bırakan siyasetçilere. Bir dönem bakanlık yapan 17. Dönem Milletvekili Suudi TÜREL, hatırladığım isimlerden biri. Onun döneminde bu şehir enerji ve su yatırımları konusunda baya bir YATIRIMA kavuşmuştur.

Gelelim asıl iz bırakan belleklerde yer eden siyasilerimize yani 15’inci dönemden itibaren Türk siyaset tarihinin her alanında adı olan Deniz BAYKAL’A.

Sadece milletvekilliği, başbakan yardımcılığı ve bakanlık görevleri değil, CHP tarihine de ismini altın harflerle yazdırmış bir siyasetçimizdir BAYKAL. İster beğenin ister beğenmeyin.


Neden mi? Baykal, bu şehrin yetiştirdiği İLK VE TEK parti genel başkanı! Öyle böyle değil. TBMM’nin 15’inci döneminden beri de yasamanın içinde yer alan bir isim…

Allah rahmet eylesin DENİZ BAYKAL gibi bir ismi CHP bir daha bulabilir mi bulamaz mı bilemiyorum. Ama Antalya ikinci bir ismi buldu gibime geliyor. Hem Türk siyasetine hem de dünya siyasetine ismini KAZITAN bir isim; MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU! 22’nci dönemden beri TBMM’de Antalya Milletvekili olarak yer alıyor.


AK Parti’nin kuruluşunda yer almış önemli bir isim. Bir dönem Avrupa Parlamentosu’nda başkan olarak görev yaptı. O dönem, “KEÇİ DE GÜDERİZ AVRUPA'YI DA YÖNETİRİZ” sözleri ile tüm dünyaya önemli bir mesaj vermişti.

2015 yılından beri Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı olarak Türk siyaset tarihinde önemli bir isim oldu. Son kabineye kadar bu görevini sürdürdü. Türkiye siyasi tarihinde en uzun süre dışişleri bakanlığı yapan ikinci kişi oldu ÇAVUŞOĞLU.

Anlatmaya çalıştığım bu isim yani MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU sadece Dışişleri Bakanı olarak değil tüm dünyada TÜRKİYE adına kurduğu iki ilişkilerde de adını tarihe yazdıran bir isim.

CHP’de BAYKAL ne ise şu an AK Parti’de de ÇAVUŞOĞLU benim açımdan öyle bir isimdir. Belki Antalya bazında baktığımız zaman BAYKAL’ın yerini alan siyasetteki isim olarak bundan sonra yer alacak tek kişi ÇAVUŞOĞLU olacaktır. Bunu yakın zamanda hep birlikte yaşayarak görüp öğreneceğiz.”

Sanırım bu yazdıklarımın daha mürekkebi bile kurumamıştır basılı matbuat üzerinde. Mevlüt ÇAVUŞOĞLU’nun tekrar kabinede yer almaması üzerine ne SENARYOLAR yazıldı, ne laflar üretildi.

Kimileri onun için “Artık bitti. Reis onu SAF DIŞI bıraktı, falan filan” diyenler oldu. İNKAR eden olursa benim yüzüme bakacak halleri olmaz! Neyse ben konuya geleyim.

Birkaç gün önce TBMM’de ‘NATO Parlamenter Asamblesi (NATO PA) Başkanlık Seçimi’ yapıldı. Tek aday olarak gösterilen Mevlüt ÇAVUŞOĞLU NATO PA BAŞKANI seçildi.

Ne oldu, “Bitti, Reis üstünü çizdi” diyenlerin dili boğazına mı kaçtı? Ne nereye kaçtı bilemem amma Çavuşoğlu’nun bitmediğinin üstünün çizilmediğinin açık ve net mesajıydı bu!


Mevlüt Çavuşoğlu’nun o meşhur sözü vardı ya hani, “Keçi de güderiz Avrupa'yı da yönetiriz” işte yine vukuu buldu ve öyle olacak. İsteseniz de istemeseniz de!

Gelelim yazımın başlığına. Biliyorum bu söz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın AK Partililer için söylediği bir slogan. Lakin bende Mevlüt Çavuşoğlu’nun bu kadar zorlu sürecinde onu yakından takip eden bir gazeteciyim.

İşte bundandır ki, “BERABER YÜRÜDÜK BİZ BU YOLLARDA” diyorum. Böylesine önemli bir görevi daha üstlenen YÖRÜKLERİN AVRUPA’DAKİ TEMSİLCİSİ yolun açık olsun.