BEDAVA PEYNİR, SADECE FARE KAPANINDA OLUR

“Bedava peynir sadece fare kapanında olur’’ sözü kime ait bilmiyorum. Ben ilk defa Ahmet Şerif İzgören’den duydum. Ahmet Şerif İzgören’i de YouTube’daki videoları ile tanırım.

Bildiğim şey ise; muhalefet seçmeni fare olarak görüyor ve kapanına peynir koymakla meşgul…

Nasıl mı? Anlatayım efendim;

Asgari ücretliden vergi almayacaklarmış, Vergi almadığı gibi asgari ücreti yükseltecekmişler.  Esnaftan da vergi almayacaklarmış, almadığı gibi esnafa milyar milyar para dağıtacakmışlar…Memurlarında maaşlarına zam yapacakmışlar…Çiftçinin de borçlarını silecekmişler…

Covid 19 kurallarını ihlal eden vatandaşlarımıza yazılan cezaları bile iptal edip, faizi ile birlikte geri ödeyecekmiş... Hani önümüzdeki günlerde vatandaşların üzerine helikopter ve uçaklarla para saçacağız deseler şaşırmayacağım artık…

İyi de; Kılıçdaroğlu 2009 yılında CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı iken “çalışmayan her ev hanımına 600 TL maaş vereceğim’’ diye vaatte bulunmuş, yaptığı her mitingde de bu vaadini tekrarlamıştı. Hatta o zamanlar bende İstanbul’daydım ve bu vaadi Kılıçdaroğlu’nun ağzından Sarıyer mitinginde bizzat duydum.

O zamanlar asgari ücret 800 TL civarındaydı. Yani Kılıçdaroğlu’nun vaat ettiği maaş günümüzün parası ile 2000 TL civarı eder. Şu anda Kılıçdaroğlu CHP Genel Başkanı… Partisinin kazandığı belediyelerde bu vaadini şimdi gerçekleştirsin. Hatta 2000 TL değil 12 sene önce vaat ettiği 600 TL’yi versin.

Veriyorlar mı? Geçtim para vermeyi 2019 yerel seçimlerinde kazandıkları hiçbir belediyeden işçi çıkarılmayacaklarına dair “namus sözü” verdiler. Sözlerini tuttular mı? Kazandıkları belediyelerde binlerce insanımızı kapı dışarı edip işsiz bırakmadılar mı?

Yerel seçimlerde verdikleri sözlerini yerine getirmedikleri gibi insanları mağdur ettiler. Kılıçdaroğlu SSK Genel Müdürü iken verdiği röportajların hemen hemen hepsinde emeklilik yaşının yükseltilmesini talep etti.

Hatta, 1998 yılında verdiği röportajda ‘’Emeklilik yaşı en az 60 olmalıdır. 80 bile kurtarmaz’’ demişti. Ve herkesin yanlış bildiği konu ise; EYT yasası Erdoğan hükümetleri zamanında değil, 1999 yılında, Kılıçdaroğlu’nun da katkılarıyla Ecevit hükümeti tarafından çıkarıldı.

Dün EYT kanununun çıkmasını savunan ve katkıda bulunan Kılıçdaroğlu, bugün bu kanunu bir sorun olarak görüyor. Sorun olarak görmekle kalmıyor sanki kanunu Erdoğan hükümeti çıkarmış gibi, Erdoğan’ı sorumlu tutarak oy devşirmeye çalışıyor.          

Kılıçdaroğlu’nun ve CHP’lilerin yalanlarına/tezatlarına onlarca daha örnek verebilirim. Cuma günü Bursalı bir vatandaşımızın Kılıçdaroğlu’nun yüzüne karşı söylediği gibi; “sayın genel başkan senden bizim mahalleye muhtar bile olmaz’’

Bu millette senin gösterdiğin o bedava peynire aldanıp, CHP kapanına da bir daha kısılmaz…

O günler çok gerilerde kaldı…