BAYDIN DA BAYDIN, JOE BİDEN!

ABD Başkanı Joe Biden, son günlerde yaptığı çıkışlar nedeniyle epeydir gündemde… Önceki gün gerçekleştirilen “Demokrasi Zirvesi“ne Türkiye’yi davet etmeyen Biden, tepkilere neden oldu.

Ancak bir Rusya ya da Çin kadar sert tepki gösteremedik. Zirveyi Amerika basını daha çok eleştirdi diyebilirim.

ABD’nin ev sahipliğinde düzenlenen evrensel insan hakları ve ‘sözde demokrasinin geliştirilmesi’ konularına odaklanılan “Demokrasi Zirvesi“ ABD Başkanı Joe Biden başkanlığında video konferans yöntemiyle yapıldı.

‘Sözde’ diyorum çünkü ABD’nin ‘dünyaya demokrasi getirme hedefi ‘ zaten kendi içinde çelişkiler barındırıyor.

Sen 101 ülke liderini zirveye davet ederken, Türkiye’yi es geçip,  bir de yanımıza Rusya, Çin ve İran’ı da eklersen zirvenin demokratikliğinden söz etmem imkansız.

Bu arada Suudi Arabistan, Macaristan, Vietnam, Orta Asya Türk Cumhuriyetleri ve Venezuela da davet edilmeyen diğer ülkeler arasında.

Ülkemiz açısından tabi ki üzücü bir durum ancak Biden’ın 1915 olayları için ‘soykırım’ ifadesini kullanmasından sonra açıkçası bu duruma çok da şaşırmadım.

Hatırlatmak gerekirse ABD Başkanı Joe Biden göreve gelişinin üzerinden daha 3 ay geçmeden 24 Nisan’da 1915 olaylarının yıldönümünde ‘soykırım’ ifadesini kullanmıştı.

Soykırım çamurunu sıçratan Joe Biden’a en sert tepki hatta kendi partisinden gelmişti. ABD Başkanı o dönemde İsrail katliamları da sessiz kalmış, İsrail’in şiddet eylemlerini ‘‘meşru müdafaa’’ olarak nitelendirmişti.

Sivillerin hedef aldığı saldırılara dünyanın dört bir tarafından tepki yağarken, Biden ‘ın saldırıları kınamaktan kaçınıp üstüne böyle bir açıklama yapması kendi partisi olan Demokratik Parti’lileri de fikir ayrılığına düşürmüş ve partisindeki birçok isimden de ağır eleştiriler gelmişti.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise ‘soykırım’ ifadesiyle ilgili Twitter hesabından yaptığı açıklamada “Sözcükler tarihi değiştiremez, yeniden yazamaz. Tarihimiz hakkında kimseden ders alacak değiliz. Siyasi fırsatçılık barış ve adalete karşı en büyük ihanettir. Tek dayanağı popülizm olan bu açıklamayı tümüyle reddediyoruz ” ifadelerine yer vermişti.

Diyeceğim o ki, kamuoyunda tartışma yaratan zirve toplantısına Türkiye’nin çağrılmaması bakanlık ya da her hangi bir resmi merciler tarafından eleştirilmemesini kaos olarak görmemek lazım.

Bu ABD’den korkmak değil onu yok saymaktır bence.

SON SÖZ

Gerektiğinde gerekli cevapların verildiğini hatırlattıktan sonra sanal ortamda yapılan bir toplantıyı çok da ciddiye almamak lazım diye düşünüyorum.