Başkan talimat verdi, genel sekreter postaladı

 Hizmet anlamında Antalyalıları hüsrana uğratan Böcek, Cumhurbaşkanlığı seçiminde sosyal medyadan Recep Tayyip Erdoğan’a destek veren paylaşımlar yapan belediye işçilerini sürgüne yolladı.

CHP’li Antalya Büyükşehir Belediyesi çalışanları sindirmek için her yolu mübah görüyor. Halihazırda TÜM BEL-SEN üyelerine yönelik yapılan baskı ve mobbing zulmü devam ederken, şimdi de sürgün skandalı patlak verdi. Belediyelerde görevde bulunan işçi ve memurların olası bir değişiklikte işten çıkarılmayacağına dair 31 Mart 2019’da yapılan yerel seçimler öncesinde ‘namus sözü’ veren CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun sözü dinlenmeyerek CHP'li Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde işçi kıyımına başlandı. Büyükşehir Belediyesi’nde görevli olan birkaç personelin geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesaplarından yaptıkları paylaşımlar yüzünden sürgün edildiği ortaya çıktı.

Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı’na bağlı olan Çevre Sağlığı Şube Müdürlüğü bünyesinde çalışan 2 işçinin Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in talimatı doğrultusunda Genel Sekreter Cansel Tuncer, Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Gürbüz ve Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Mehmet İnanç Argun’un imzasıyla Manavgat ve İbradı ilçelerine sürgün edildikleri iddia edildi. Göreve gelmeden önce "Siyasi düşüncelerden dolayı asla işten çıkarma olmayacaktır" diyen CHP'li Muhittin Böcek, attığı bu adımlarla kendi sözünü kendi yalanlamış oldu.

AK PARTİ’Yİ DESTEKLEYENLERE SÜRGÜN

Muratpaşa ilçesinde yaşayan ve Büyükşehir Belediyesi’nde 9 yıldır çalışan İbrahim Yılmaz, sosyal medya hesaplarından Cumhur İttifakı’nı destekleyici paylaşımlar yaptığı için sürgün edildiğini dile getirerek, “Benim sosyal medya hesabımda Cumhurbaşkanı Erdoğan ve devletle alakalı paylaşımlar var. Muhtemelen bu yüzden görev yerimi değiştirdiler. Bize hiçbir gerekçe belirtilmedi, herhangi bir suçumuz yok. Ben 9 yıldır aynı yerde çalışıyorum, 9 yıldır beni bir kişi bile şikayet etmişse istediklerini yapsınlar ama benim iş yerimle ilgili bir sıkıntım yok, yanımdaki iş arkadaşlarım memnun. Cumhur İttifakı’na destek verdik diye sürülüyorsak burada adaletsizlik var” ifadelerine yer verdi.

“SÜRGÜN YEDİK, DÜZENİMİZ ALT ÜST OLDU”

Hiçbir gerekçe sunulmadan farklı ilçelere görevlendirilen personellerden Mevlüt Cafo ise durum karşısındaki mağduriyetini dile getirdi. Cafo, “İbradı’ya sürgün yedik. Gerekçesini sorduğumuzda ise sadece ‘görevlisiniz’ diyorlar. ‘Benim yüzde 90 zihinsel engelli kardeşim var, eşim ailem hepsi burada dedim, onlara bakacak kimse yok benim oraya gitmem zor oluyor’ dedim. ‘Gideceksiniz yarın orada olacaksınız’ dediler. Şimdi ben oraya gitsem ne yapacağım? Ev yok hiçbir şey yok. Bir çözüm de yok. 16 yıllık personelim, Antalya’nın yerlisiyim. Şimdi hiçbir sebep yok. Büyük ihtimalle sosyal medyadan Cumhurbaşkanımızın paylaşımlarını gördüler o yüzden yaptılar” diye konuştu.

“ELLERİ KALP YAPIYOR AMA KALPLERİ KİNLE DOLU”

Hak-İş Konfederasyonu Antalya İl Başkanı Hizmet-İş Sendikası Antalya Şube Başkanı Talha Kandil, işten sürgün edilen personellere yönelik açıklamalarda bulundu. Kandil, “Şu anda belediyenin içinde Mesut Ç. adlı ilaçlama sorumlusuna sosyal medya taraması yaptırıp bu taramalar neticesinde burada çalışan işçilerin AK Parti’ye veya Cumhur İttifakı’na destek açıklamaları olan veya siyasileri kimler beğenmiş kimler beğenmemiş tek tek çetelesinin tutulduğu bunlarla da işlem yapılacağının duyumunu aldık. Bunlarla ilgili de ilk işlemler yapılmaya başlandı. Belediye tarafından görevlendirmeler şu an devam ediyor. Dün itibarıyla birçok işçi arkadaşımız Antalya’nın İbradı, Manavgat, Akseki, Gündoğmuş ve Kaş gibi ilçelerine sürüldüğünü öğrendik. Bunların elleri kalp yapıyor ama ne yazık ki kalpleri kinle dolu” diye konuştu.

İŞÇİYE KILIÇDAROĞLU TEHDİDİ

Çalıştıkları bölgelerden ilçelere sürgün edilen mağdur personeller, gittikleri ilçelerde kiralık ev bulma ve düzen kurma açısından zorlanıyor. Öte yandan CHP’li Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan personellere, Kılıçdaroğlu’na oy verip fotoğraflarını çekmeleri ve bunları kendileriyle paylaşmaları yönünde baskı olduğu da iddia ediliyor.

Sürgüne sebep olan o paylaşımlar: