Kamu görevlileri için enflasyon farkının oluşturduğu mali ve finansal gündemle karşı karşıya olduklarını dile getiren Başkan Hisarkaya, “Emek öznesinin yaşadığı her sıkıntı sosyal hayata, siyasal kulvara, ekonominin ve piyasanın kurumlarına da olumsuz etkiler ve yansımalar üreteceği gerçeğini de ıskalamıyoruz. Türkiye’nin bölge ve yer küre açısından sahip olduğu özel konum nedeniyle karşı karşıya bırakılmak istendiği operasyonel çabaları, ekonomik ve finansal tezgâhları da görüyor, biliyor ve yakından takip ediyoruz” dedi.

Pandeminin de etkisiyle kur, enflasyon ve faiz tarafındaki değişimlerin ve olumsuz seyrinin emekçilerin bütçesine zarar verme noktasında olduğunu belirten Ünal Hisarkaya, “Kamu görevlilerinin gelir rakamları sabit, gider rakamları ise sürekli yükseliyor ve bu durum kamu görevlilerinin alım gücünü, dayanma eşiğini sürekli aşağıya çekiyor. Şunu herkesin görmesi ve kabul etmesi gerekir ki; artan enflasyon, reel kayıp üretiyor. Artan kur reel kayıp üretiyor. Artan faiz, reel kayıp üretiyor. Artan emtia fiyatları, reel kayıp üretiyor” ifadelerini kullandı.

“Konuya bir de rakamlar, veriler ve eğriler çerçevesinde bakarsak daha net bir fotoğraf oluşacaktır” diyerek açıklamasına devam eden Hisarkaya, “Konfederasyonumuzun ve sendikalarımızın uyarıları kulak ardı edilerek kaleme alınan ve kayda giren 5. Dönem Toplu Sözleşmesinin Resmi Gazetede yayınlandığı 2019 yılı Ağustos ayında, 5,82 TL düzeyinde iken, 2020 Kasım ayında yani bugün 7,87 düzeyine yükselen Dolar, bu süre zarfında %40 civarında artmıştır. Aynı dönemde gram altın, 250 TL’den 463 TL’ye yükselerek %90’ların üzerinde artış göstermiştir. Faizlerde ve enflasyonda aynı dönem için gerçekleşen artış oranlarını ayrıca ilave etmeyi gereksiz görüyoruz. Zira onlarda da tahminlerin ve hedeflerin çok üzerinde bir artış yaşandı, yaşanıyor” şeklinde konuştu.

Memur-Sen Antalya İl Başkanı Ünal Hisarkaya son olarak şunları söyledi: “Bütün bu rakamsal veriler, sosyolojik gerçekler ve toplumsal görünümler bize bir şeyi hatırlatıyor; ekonomik dengelenme, ekonomik büyüme, sosyal maliyeti düşürme ve kriz dönemlerinde dayanışmayla kenetlenme ancak ve mutlaka milletin paylaşmasıyla, devletin ise emek tarafının payını artırmasıyla sağlanabilir. Kapsamlı, bütüncül, etkili ve sürekli uygulanabilecek “kamu görevlileri emek/hizmet teşvik paketi” hazırlanması ve uygulanması artık hem adaletin hem de ekonomik göstergelerin gereğidir. Gelin kamu görevlilerinin düşen alım gücünü yükseltelim, gelin Türkiye’nin büyüklüğünü kamu görevlilerinin bütçeden aldığı payı yükselterek gösterelim.”

HABER MERKEZİ