BAŞKAN ÇİÇEK’TEN 'BOĞAÇAYI' ÇAĞRISI

Antalya Kent Konseyi Afetler ve Kriz Yönetimi Çalışma Grubu Başkanı Ahmet Çiçek, Boğaçayı projesinde bölgenin hala risk altında olduğunu belirterek, “Boğaçayı taşkınının yeniden ele alınması ve çözüme kavuşturulması bir zorunluluktur” diye konuştu.

Antalya'nın pırlanta gerdanlığı olarak tabir edilen Boğaçayı'nın güncel bir projeyle düzenlenmesi gerektiğini belirten Antalya Kent Konseyi Afetler ve Kriz Yönetimi Çalışma Grubu’nun hazırladığı rapor hakkında bilgi veren Grup Başkanı Ahmet Çiçek, bölgenin risk altında olduğunu belirtti.

 “BÖLGEDEKİLER OLUMSUZ ETKİLENEBİLİR”

Bölgede yaşayanların taşkından olumsuz etkileneceğine değinen Başkan Ahmet Çiçek, “Bu konuda yapılan çalışmalar içerisinde yer alan ilk proje, DSİ 13. Bölge Müdürlüğünün ‘Boğaçayı Taşkın Koruma Planlama Raporudur’ Kurumun, teknik olarak Antalya Belediye sınırları içerisinde ve yetkisinde kalan bu bölgenin taşkından korunması sorununu çözecek bu çalışma onaylanarak yürürlüğe sokuldu. Ancak uygulamaya alınması aşamasında müdahale edilerek, raporda önerilen 300 metre yatak genişliği 260 metreye düşürülmüştür. Bu kapsamda gölet inşa edilirken, yatak içinden çıkarılan malzemenin uygun olmayan yerlere çay yatağı içine depolanarak akarsu yatağını daraltması sonucu olarak akım düzeninde bozulmalar oluşacaktır. Akım düzeni bozulan Boğaçayı eski yatağından belirli noktalardan taşkınlara sebep olacaktır. Daraltılan kesimlerde yer yer akarsu yatak genişliğinin yaklaşık 100-120 metreye düştüğü kesitlerde bölgede yaşayanlar taşkından olumsuz olarak etkileneceği açıktır” şeklinde konuştu. 

“KALICI BİR ÇÖZÜM DÜŞÜNÜLMELİ”

Boğaçayı taşkınının yeniden ele alınması ve çözüme kavuşturulmasının zorunluluk olduğuna dikkat çeken Çiçek, yaptıkları çalışmalar sonucu oluşturulan öneri raporu hakkında şunları söyledi:

“Kalıcı bir çözüm düşünülmelidir. Yerleşim yerini korumak yerine, Tarım veya yeşil alan ile sanayi tesislerin korunması seviyesine indirilmesi; koruma çalışmalarını kolaylaştıracak, maliyetini de düşürecektir. Uzun vadeli çözüm olarak, tehdit altında olan konutlar belirlenerek, kentsel dönüşüm veya afete karşı önlem kapsamında, aşamalı olarak tahliye edilmesi, sorunu büyük ölçüde çözecektir. Bu çözüm içerisinde taşkın sularını deniz dalga etkisine karşı korumak için düşünülecek deniz yapısı, dalga kıran gibi bir yapıya ihtiyaç kalmayacaktır. Bunu yerine, seddelerin son bulacağı sahilde, bu yapıların deniz etkisinden etkilenmeyecek şekilde sedde bitişi, sahilde bulunan köprüye bağlanarak sonlandırılmalıdır. Bu köprünün, yeni proje ile belirlenecek taşkın debisine göre analiz edilerek, su geçirme kapasitesi yetersiz kalması durumunda kapasitesinin artırılması gerekecektir. Boğaçayı Havzası için, Büyükşehir Belediyesi ile DSİ. 13. Bölge Müdürlüğü tarafından ortak Denetim ve Yönetim Organizasyonu oluşturulmalıdır.”

FATMA ARSLAN