BALIK FİYATLARI DÜŞECEK!
Av yasağının 1 Eylül itibari ile sona ermesinin ardından balık tezgahlarındaki fiyatların ne zaman düşeceği ise merak konusu oldu. Balıkçı esnafı, fiyatların ilerleyen günlerde daha da düşeceğine işaret etti.
Av yasağının 1 Eylül itibari ile sona ermesinin ardından balık tezgahlarındaki fiyatların ne zaman düşeceği ise merak konusu oldu. Balıkçı esnafı, fiyatların ilerleyen günlerde daha da düşeceğine işaret etti.
Balık sezonu başladıktan sonra çeşit çeşit türler tezgahlardaki yerini aldı. Kocaeli'nin İzmit ilçesinde bulunan balık pazarında da hamsi ve istavrit kilosu 20-25 TL'den, palamut 25-35 TL’den, Çupra ve levrek ise tanesi 20-25 TL’den satışa sunuluyor.
Balıkçı Arif Yalın, tezgahlarda her bütçeye göre balık olduğunu belirterek, "Şu anda uygun fiyatlı, insanların bütçesine göre olan balıklar var. Hamsi ve istavrit şu anda 25 TL’den alıcı buluyor. Bu da gayet ideal fiyat. Çupra ve levreği kilo işi satıyorduk, şuan tane satıyoruz. Tanesi de 20-25 TL’den satılıyor. Kefken palamutlarının kilosu 25-35 TL arasında. Kısacası çeşidimiz bol. Fiyatlar gayet uygun" dedi.
BALIK TÜKETİN ÖNERİSİ
Vatandaşların balık tüketmesi gerektiğini kaydeden Yalın, "Balık sağlıktır, herkes balıktan tüketmeli. Balık bolluğu beklediğimiz gibi olmadı ama her şey 1 hafta, 10 güne kadar belli olacak. Balık fiyatları düşecek. Örneğin bugün çuprayı 80 TL’ye satıyorsak 60 TL’ye düşecek, barbun balığı 100 TL ise 50 TL’ye, 40 TL’ye düşecek. Düşüşler olacak, böyle gitmeyecek" diye konuştu.
"FİYAT DÜŞERSE DAHA ÇOK BALIK YİYEBİLİRİZ"
Yüksek fiyatlar sebebiyle sürekli balık tüketemediklerini ifade eden müşteri Ahmet Katman ise "Bence bu konudaki en büyük etken çevre. Denizlerimiz çok kirli. Eğer eviniz kirliyse gelmek istemezsin. Aynı şey deniz içinde geçerli. Denizler kirliyse balık da gelmek istemez. Bu durumda da arz olur, talep fazla olur. Bu kez de fiyatlar artar. Balıklarımızı çevre yüzünden kaybediyoruz. Eğer ki denizlerimizi kurtarabilirsek balıklarımız gelir, fiyatlar düşer. Fiyat düşerse daha çok balık yiyebiliriz" şeklinde konuştu.
Balık fiyatlarının yüksek olmasına rağmen, alınabilir durumda olduğunu ifade eden Katman, "Eğer taze balık geliyorsa vatandaşlarımız kaçırmayıp, alsınlar. Benim 1 buçuk yaşında bir kızım var. Balığın içerisinde bulunan her şey, kızımın büyümesi ve gelişimi için çok önemli" dedi.
İHA
İklim değişikliğinin tarım üzerine etkilerini ve alınması gereken önlemleri anlatan Akdeniz Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Orhan Özçatalbaş, “Geçtiğimiz 5 yıl içerisinde Türkiye tarım sigortaları kapsamında çeşitli tehditlere karşı üreticilere hükümet 10 milyar liralık bir ödeme yaptı. Ürününü garanti altına almak isteyenlerin tarım sigortası mutlaka yaptırması gerekiyor” dedi.
Türkiye’de ve dünya genelinde iklim değişikliğinin tarımsal üretimi ciddi şekilde etkilediğini belirten Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Orhan Özçatalbaş, iklim değişikliğinin Akdeniz Havzası’nı fazlasıyla etkilendiğini vurguladı. Özçatalbaş, “1 ile 4 santigrat derecelik bir artış söz konusu. Ancak 1 santigrat derecelik artış bile tarımsal faaliyetlerde önemli sınırlamalara yol açabiliyor” dedi.
Türkiye'den 114 ülkeye yılın 9 ayında 1 milyar 160 milyon dolarlık meyve ihracatı yapıldı.
Antalya Ticaret Borsası (ATB) ve Antalya Tarım Konseyi (ATAK) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, Türkiye İstatistik Kurumunun (TUİK) açıkladığı Ağustos ayı Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi'ni (Tarım-GFE) değerlendirdi. Tarım-GFE'nin Ağustos ayında aylık yüzde 1.39 ilan edildiğini belirten Çandır, “Bu rakam, endeksin ölçülmeye başladığı 2015 yılından itibaren Ağustos ayları ortalamasının (2.00) yaklaşık yüzde 30 altında olmuştur. Uzun bir aradan sonra ilk defa ortalamanın altında bir aylık tarımsal girdi fiyat endeksi düşüşü ilan edilmiştir” dedi.
Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü (BATEM) Müdürü Abdullah Ünlü Toprağın Sesi programının konuğu oldu. Müdür Ünlü kurum olarak sektör ve paydaşlara öncülük etmeyi amaçladıklarını söyledi.
Türkiye'nin tohumculuk sektöründe önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayan Akdeniz Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Orhan Özçatalbaş, “Türkiye’nin, tohumculuk sektöründe dışarıya bağımlı bir ülke olmadığını belirterek, aksine ihraç eden bir ülke olduğunu vurguladı.
Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, Antalya, Isparta ve Burdur illerinde Şubat-Nisan dönemi özelinde ciddi kuraklık belirtileri gözlemlendiğini belirerek, kuraklık durumuna karşı alınması gereken önlemleri aktardı. Şube, yağışlarda geçen yılın Nisan ayına göre yüzde 70 azalma yaşandığını vurguladı.
Tarım ve Orman Bakanlığı Tayvan'a nitrofuranlı yumurta gönderildiği iddialarını araştırmak üzere inceleme başlatıldığı açıkladı.
Antalya’da 20 dönüm örtü altı alanda yıllık 50 bin paket tohum üretimi yapan Ziraat Yüksek Mühendisi Ali Uzun, 7 türde 50 çeşit tohumu 16 ülkeye ihraç ediyor. Uzun, “Antalya’da ilerleyen yıllarda seralarda belki de yemek için domates üretilmeyecek. Tamamen tohumluk üretilecek. Çünkü biz tohumluk ürettiğimiz zaman birim alandan 10 katı daha fazla kazanabiliriz. Bunu bugün günümüzde Hindistan başarmış durumda. Sektörümüze teşvik alabilirsek hem istihdama katkıda bulunuruz hem de ülkemizin ihracatına katkıda bulunuruz” dedi.
Antalya’nın Serik ilçesinde sabahın erken saatlerinde seraya giren kadınların mavi yemiş (blueberry) mesaisi başladı. Saksılardan tek tek toplanan mavi yemişlerin 125 gramı 45 liradan alıcı buluyor.
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz