Kürşad Ergan, 16 yaşından beri kampa gittiğini, ilk başlarda sadece doğa ile baş başa kalıp, yürüyüşler, geziler yaptığını söyledi.

Daha sonra kampçılığı, balıkçılık hobisi ile birleştirmeye karar verdiğini belirten Kürşad Ergan, dünyada bunun bir spor olarak nasıl yapıldığını, hangi malzemelerin kullanıldığını ve dünya şampiyonlarının ne tür teknikler kullandığını araştırdığını ifade etti.

Kürşad Ergan, kıyıdan açık denize doğru yapılan surfcasting sporunda özellikle sahilde, dalgaların vurduğu sığ sularda yaşayan balık türlerinin avlanmasıyla yapıldığını kaydetti.

Surfcastingi araştırdığını ve kendisini bu konuda geliştirdiğini anlatan Kürşad, şöyle konuştu:

"Bunun dünyada bir spor olarak yapıldığını, Türkiye'de de turnuvalarının olduğunu öğrenince, biraz daha bu yönüne ağırlık verdim. Sportif olarak yapalım, kupalar alalım şeklinde devam ediyoruz. Hem Türkiye'de hem de yurt dışında turnuvalara katılıyoruz. Türkiye'de 4 kupam var. Yurt dışında bir kupamız oldu. Eşim de bana yardım etmeye başladı. Bazı turnuvalara o da katılıyor. Hobi olarak yaptığım bir şeyin sportif olarak ödüllendiriliyor olması, kupa alıyor olmak ayrı bir motivasyon oluyor."

Evde boş boş oturup televizyon izlemek yerine eşiyle zaman geçirmek, kamp yapmak, seyahat etmek ve balık tutmanın kendisini mutlu ettiğini anlatan Kürşad Ergan, "Bir yandan sportif bir tarafı var. Fiziksel olarak da genç kaldığımızı hissediyoruz. Mutluyuz." dedi.

 TÜRKİYE'YE İLK KUPALAR ERGAN ÇİFTİNDEN

Kürşad Ergan, surfcasting branşından yurt dışında yapılan turnuvalara Türkiye'den uzun zamandır katılım olduğunu, ancak bugüne kadar kimsenin kupa ile dönemediğini belirtti.

Fas'ın Sahra Çölü'ndeki Kuzey Atlas Okyanusu kıyısında geçen yıl kasımda yapılan Uluslararası Surfcasting Balık Yakalama Yarışması'na eşi Filiz Ergan ile katıldıklarını aktaran Kürşad, şöyle devam etti:

"Turnuvaya Yunanistan, İtalya, İspanya ve Fas'ın da aralarında olduğu 9 ülkenin en iyi balıkçıları, dünya şampiyonları katıldı. Turnuvada bireysel olarak ikinci oldum. Takip ettiğimiz 'Usta' dediğimiz insanların önünde ikincilik aldım. Eşimle de Türkiye takımı olarak yarıştık. Türkiye olarak da İtalya'nın arkasından ikinci olduk. Surfcasting de hem bireysel hem takım olarak Türkiye'nin ilk uluslararası kupalarını aldık. Bu çok gurur vericiydi. Çünkü orada bu işlerde çok uzun tecrübesi olan birçok ülkeyi geride bıraktık. Bu bize ekstra bir motivasyon oldu. Amatörce, hobi olarak yaptığımız bir sporda, kürsüye çıkıp İstiklal Marşı eşliğinde bayrağımızı dalgalandırdık. Bir anda kendimizi milli sporcular gibi hissettik. Çok hoşumuza gitti, çok motive olduk."

Kürşad Ergan, elde ettikleri başarının diğer balıkçı arkadaşlarını da motive ettiğini belirterek, önümüzdeki günlerde Tunus'ta yapılacak uluslararası turnuvaya 20 kişi olarak gideceklerini kaydetti.

Dünyada birçok ülkenin surfcasting milli takımlarının bulunduğunu dile getiren Ergan, "Milli takımlar düzeyinde dünya kupaları düzenleniyor. Bizim henüz bir milli takımımız yok. Umarım milli takımımız da olur ve Türkiye'yi daha iyi temsil ederiz." diye konuştu.

FİLİZ ERGAN: "EŞLİ OLARAK YAPTIĞIMIZ İÇİN DAHA AVANTAJLI OLDUK"

Filiz Ergan ise uzun yıllar finans sektöründe yoğun ve sıkıcı masa başı işlerde çalıştığını ve ardından emekli olduğunu söyledi.

Eşiyle kamplara gitmenin yanı sıra balıkçılık sporuna da yönelmeye başladığını anlatan Filiz Ergan, "Fas'taki yarışmada çok güzel bir ortamda tüm yarışmacılarla arkadaş olduk. Eşli olarak yaptığımız için daha avantajlı olduk. Oradaki insanlar, uluslararası düzeyde yarışmacılardı. Diğer kadınların da surfcasting ile ilgilendiğini gördüm. Eşime de yarışmalarda yem hazırlamak, oltayı çekmek, yiyecek hazırlamak gibi desteklerde bulunuyorum. Bir sonraki uluslararası yarışmada atış yapmayı çok istiyorum." ifadelerini kullandı.

AA