Bakan Tunç: DEM Parti teröre desteğe devam ederse kapatılabilir
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, DEM Parti'lilere yönelik soruşturmaya ilişkin,
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türkiye Yüzyılı'nda Çocuk Hukuku
Paneli'nde konuştu.
Bakan Tunç, şunları kaydetti;
Bugün çeşitli yuvarlak masa toplantıları ile devam edecek
çocuk hukuku ile ilgili panelimiz. Özellikle çocuk hakları, çocuk yargılamasıyla
ilgili önemli mevzuat düzenlemelerini gerçekleştirmiştik. Şimdi bunların
uygulamasına yönelik önemli çalışmalar var. Tüm bunların değerlendirileceği,
uygulamadaki eksikliklerin ortaya konacağı ve çözüm önerilerinin sunulacağı
Türkiye Yüzyılı'nda Çocuk Hukuku Paneli başladı. Çocuk haklarını önemsiyoruz.
Çocuk hakları konusunda Türkiye uluslararası sözleşmelere imza atan bir ülke.
Mevzuatımızda da çocuğun üstün yararını gözeten gerek ceza mevzuatımızda gerek
diğer mevzuatımızda önemli düzenlemeleri son 22 yılda hayata geçirdik.
2010 Anayasa değişikliği ile çocuk hakları anayasamıza
girmişti. Çocuklara ve kadınlara yönelik pozitif ayırımcılık düzenlemeleri
kapsamında da alt mevzuatlarda önemli yasal düzenlemeleri hayata geçirmiştik.
Bunların uygulaması, çocuk yargılaması, çünkü 2005 yılından itibaren çocuk
mahkemeleri kuruldu. Çocuk koruma kanunu kapsamında da alınan tedbirler var.
Çocukların yetişkinlerden farklı ortamlarda adli süreçlerde bulundurulması
gerekiyor. Bu konuda da gerek adli görüşme odaları, gerek suç mağduru
çocukların çocuk izlem merkezlerinde ifadelerinin örselenmeden alınmasıyla
ilgili uygulamalarımız devam ediyor. Çocuk Adalet Sistemi dediğimiz özellikle
çocuklara özgü yargılama yapılacak mekanların yetişkinlerden ayrı olması lazım.
Bu konuda da Çocuk Adalet Merkezi dediğimiz uygulamayı başlattık. Erzurum'da
Çocuk Adalet Merkezimiz faaliyete geçti. Bursa'da yakın zamanda açılışını
gerçekleştirdik. Şimdi Gaziantep'te Çocuk Adalet Merkezi'ni hayata geçiriyoruz.
Öncelikle büyükşehirlerimiz başta olmak üzere Çocuk Adalet Merkezleri'ni hayata
geçiriyoruz.
DEM PARTİ'LİLERE
YÖNELİK SORUŞTURMA
Demokratik hukuk devletinde şiddet olmaz. Demokratik hukuk
devleti şiddeti ve şiddeti teşviği suç sayar. Bu gerek uluslararası
sözleşmelerde, gerekse kendi anayasamızda mevzuatımızda bu böyledir. Birleşmiş
Milletler Medeni ve
Siyasi Haklar Sözleşmesi'nin 19'uncu maddesi şiddette
teşviği suç sayar. Yine Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10, 11'inci maddesi
şiddete yönelik örgütlenmeyi, şiddete teşviği, teröre teşviği suç sayar.
Dolayısıyla bunlar fikir özgürlüğü kapsamında ve örgütlenme özgürlüğü
kapsamında olmaz. Yine anayasamızın 26'ıncı maddesi de şiddete teşviği uygun
görmez, suç sayar. Demokratik hukuk devletlerinin hiçbirinde teröre müsaade edilmez,
şiddete müsaade edilmez. Ülkemizin birlik ve beraberliğini, huzurunu bozmaya
çalışan terör örgütlerinin hepsiyle de mücadele etmeye kararlılıkla devam
edeceğiz.
"MİLLET SİZE OY
VERİRKEN HİZMET ETSİN DİYE OY VERİYOR"
Özellikle 40 yıldan bu yana şehitler verdiğimiz bölücü terör
örgütü ile mücadelemizden hiç taviz vermeyeceğiz. Ülkemizin birlik bütünlüğünü
korumanın gayretinde olacağız. Demokratik siyaset yaptığını söyleyenler de
teröre karşı tavırlarını koymaları gerekir. Geçmişte koymadıkları için haklarında
davalar açılan partiler oldu ve kapatılan partiler oldu. Şimdi bundan sonra da
diyoruz ki eğer böyle bir hukuki süreçle karşı karşıya kalmak istemiyorsanız
terörle aranıza mesafe koyun, terörü reddedin, şiddeti reddedin ve demokratik
siyaset yapmak istiyorsanız özgürce siyasetinizi yapın. Çünkü millet size oy
verirken hizmet etsin diye oy veriyor, terörü desteklesin diye oy vermiyor.
Eğer terörü destekleyen, şiddete teşvik eden açıklamalarda bulunursanız, böyle
bir politika içinde olursanız o zaman demokratik hukuk devleti elbette buna
müsaade etmez, yetkili makamlar devreye girer.
Bu konudaki kararlılığımız özellikle sonuna kadar düşünce ve
ifade özgürlüğü bu konuda hiçbir kısıtlama olmadan herkes eleştirisini
yapabilir. Ama onun da bir sınırı vardır, özgürlüğün de bir sınırı vardır. O da
ülkemizin bölünmez bütünlüğü, milli birlik ve beraberliğimiz, kişi hak ve
özgürlüklerimiz ve yaşam hakkı. Dolayısıyla yaşam hakkının düşmanı olan terörle
mücadele bir tek terörist kalmayıncaya kadar devam edecek.
"MİLLETİN SİNİR
UÇLARIYLA OYNARSANIZ SORUŞTURMALARLA KARŞI KARIŞA KALIRSINIZ"
Diyarbakır Sur'da gerçekleşen olayla ilgili adli soruşturma
hemen başlatılmıştı. Çünkü orada cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal
Atatürk'ün ve Sayın cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın resmini indirin
şeklindeki ifadeleri kullanırken de devlet büyüklerine nasıl hakaret edildiğini
o ifadeleri kabul etmek mümkün değildir. Çirkin ifadeler neticesinde hemen adli
soruşturma başlatıldı, gözaltı ve tutuklama işlemleri yargımız tarafından
gerçekleştirildi ve soruşturma devam ediyor. Buna benzer olayların tekrar
etmemesi lazım. Bayrağı kaldırmak, indirmek bu tür milletimizin özellikle
hassas olduğu ülkemizin devletimizin birlik beraberliği ile ilgili konularda
milletimizin sinir uçlarıyla oynama noktasında bunu yaparsanız bu hukuksuz
uygulamaları gerçekleştirdiğinizde o zaman tabiki adli, idari soruşturmalarla
karşı karşıya kalırsınız. Burada herkes milletten aldığı yetkiyi anayasa ve
kanunlar çerçevesi içerisinde kullanması gerekir, millete hizmet etmesi
gerekir, başka yerlere terör örgütlerine müsaade etmemesi gerekir.
Belediye seçimlerinde 78 belediye var DEM Parti'nin. Bu 78
belediye eğer terörü destekleyen bir uygulama gerçekleştirirse ne olacak?
Anayasamızın 127'nci maddesi, belediyeler kanununun 45'inci maddesini
açtığınızda, okuduğunuzda burada yasal mevzuat çerçevesi içerisinde eğer terörü
destekliyorsa belediye yönetimi o zaman elbetteki geçmişteki uygulamaları hep
beraber gördük. Kimse durup dururken bir partinin kapatılmasını istemez, kimse
bir belediyeye kayyum atanmasını istemez. Ama siz halka hizmet yerine o
milletin kaynaklarını o devletin gönderdiği ödenekleri millete hizmet yerine
başka yerlere bu millet düşmanlarına aktarma gayreti içinde olursanız ki
geçmişte bunun örnekleri oldu ve bu uygulamalar gerçekleşti. Yine bunlar tekrar
ederse elbette ki o zaman anayasa ve kanunlar çerçevesi içerisinde o verilen
yetkiler kullanılır. O yetkileri kullanmak zorunda kalmamak önemli olan.