Bakan Tekin: Hedefimiz iyi insan yetiştirmek
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, “Hedefimiz iyi insan yetiştirmek. İnsanı zihinsel, duygusal, bedensel, sosyal ve manevi gelişim yönleriyle bir bütün olarak ele aldık. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’yle toplumu ve ülkesini imar eden şahsiyetler yetiştirmeyi ahlaki bir sorumluluk olarak, Bakanlık olarak üstümüze aldık” dedi.
Avrasya Bir Vakfında düzenlenen Cumartesi Konferanslarına
katılan Tekin, sunum eşliğinde Milli Eğitim Bakanlığının çalışmalarını anlattı.
Türkiye'de 1 milyon 200 bine yakın öğretmen olduğunu,
bunların yaklaşık 18 milyon civarında öğrenciye hizmet verdiğini belirten
Tekin, bunun büyük bir rakam olduğunu, aileler ve yakınlar düşünüldüğünde 85
milyon vatandaşın tamamının eğitimle ilgili haberleri ve gelişmeleri yakın
takip ettiğini söyledi.
Tekin, görevdeki öğretmenlerin yaklaşık 800 bininin son 22
yılda atananlar olduğunu dile getirerek, "Bu yüzde 80'e yakın bir rakam
yapıyor. Aynı şekilde yapılan dersliklerin sayısı yine bu 22 yılda 2 katından
daha fazla artmış durumda. Aynı şekilde güçlendirme yapılan, yıkımı yapılan
derslikleri de hesaba kattığımızda bu sayı yaklaşık 3 kata kadar, bu rakamın
içerisinde özeller de var, çıkmış oluyor." diye konuştu.
Yurt dışında ve yurt içindeki birçok akademik toplantıya
katıldıklarını anlatan Tekin, öğretmenlerle de konuşarak Türkiye'deki
müfredatla ilgili eleştirileri topladıklarını aktardı.
Uluslararası raporlarda iki ana eleştiri olduğunu belirten
Tekin, şöyle devam etti:
"Diyorlar ki, birincisi, 'Sizin müfredatınız 1980, 1990
yıllarında dünyada yaygın olarak yaygın olarak kullanılan ve bilgiye erişmede
sıkıntı yaşayan çocuklara tek bilgi kaynağı okuldaki dersler ve ders kitapları.
Siz hala aynı mantıkla devam ediyorsunuz. Eğitim sisteminizi bu açıdan revize
etmeniz gerekiyor.' Bu Türkiye ile ilgili raporların hemen hemen hepsinde var.
Diyorlar ki, 'Dünyada eğitim öğretim sistematiği bilgi vermek değil. Bilgiyi
beceriye dönüştürmek üzerine odaklandı. Bu mantık artık terk edildi.' İkinci
eleştiri ise 'Siz zorunlu eğitim çağını, yani bu 18 yaşına kadar muhatap
olduğumuz kitleye sanki hayatın ilerleyen kısımlarında hiç eğitim öğretim alma
seçeneği yokmuş gibi her şeyi burada vermeye çalışıyorsunuz.' Bilgi vermeye
odaklandığımız, beceriye dönüştürmeyi düşünmediğimiz için çocuklara sadece
ezber bilgileri veriyoruz. Sonra unutuyor, ne işe yaradığını bilmiyor. Eğitim
sistemimiz işlevsiz hale geliyor. Gereğinden fazla bilgi vermeye çalışıyoruz
çocuğumuza. Bunu yaptığımız zaman çocuk başarısız oluyor, pedagojik anlamda.
Öğretmen de 'Yetiştiremiyoruz bu müfredatı.' diyor. Öğretmen başarısız.
Müfredat yetişmediği için okul başarısız, eğitim sistemi başarısız. Peki niye
kendimize bu işkenceyi yapıyoruz?"
Tekin, müfredatın revize edilmesi gerektiğine dair ellerinde
çokça akademik çalışma biriktiğini vurgulayarak, çalışma yapmaya başladıklarını
anlattı.
"KENDİMİZE ÖZGÜ
BİR MODEL OLDU"
Vatandaşın eğitim sisteminden beklentisinin Güney Kore'de,
Fransa'da ve Singapur'daki bir vatandaşın beklentisinden farklı olduğunu dile
getiren Tekin, şöyle konuştu:
"Bizim yaptığımız üçüncü şey müfredatla ilgili. Kendi
milli manevi değerlerimizi, ülkeyi, toplumu, milleti bir arada tutacak temel
asgari müştereklerdeki temel değerlerimizin müfredatın içerisine yedirilmesini
arzu ettik. Bu anlamdaki verilerden beslenen hem de kendi değerlerimizi
yansıtan, kendimize özgü bir model oldu ve adına da Türkiye Yüzyılı Maarif
Modeli dedik. Öğrenci profili tanımlaması yaptık. Dedik ki, nasıl bir öğrenci
istiyoruz? Yetkin ve erdemli insanı önceleyen bir öğrenci profili. Beceri odaklı
ve becerileri tetikleyici bir eğitim sistematiği. Gündelik hayatla bağlantı
kurma, sadeleştirilmiş içerik, her bir çocuğun farklı bir birey olduğu
mantığından hareketle farklılaştırılmış bir eğitim öğretim süreci inşa etmeye
çalıştık."
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, müfredatı yüzde 35 oranında
sadeleştirdiklerini aktararak, ahlaklı, erdemli, milleti ve insanlık için
iyiyi, doğruyu, faydalı ve güzel olanı yapmayı ideal edinmiş, eleştirel
düşünebilen, sorgulayan, araştıran, medeniyete uyum sağlayan değil etkin olarak
medeniyet kurucusu ve geliştiricisi bilge nesiller hedeflediklerini kaydetti.
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin temelinde insan olduğunu
vurgulayan Tekin, şunları dile getirdi:
"Hedefimiz iyi insan yetiştirmek. İnsanı zihinsel,
duygusal, bedensel, sosyal ve manevi gelişim yönleriyle bir bütün olarak ele
aldık. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'yle toplumu ve ülkesini imar eden
şahsiyetler yetiştirmeyi ahlaki bir sorumluluk olarak, Bakanlık olarak üstümüze
aldık. Milli ve manevi değerlerimizi yücelten, koruyan, insani değerleri
kucaklayan nesiller yetişmesini istedik. En sonunda da medeniyetimizin üzerine
inşa edildiği temel kavramlar olan aklıselim, kalbiselim ve zevkiselim sahibi
nesiller yetiştirmek için madde, mana, akıl, duygu, nefis, vicdan, insan toplum
ve zaman mekan dengesini gözeten bir program oluşturmaya çaba sarf ettik."
AA