Bakan Tekin'den atama bekleyen öğretmenlere müjde
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, katıldığı bir canlı yayın programında atama bekleyen öğretmenlere müjde verdi. Bakan Tekin, 2023 KPSS puanıyla öğretmen atamasını yapacaklarını belirterek, "Şuna güvensin arkadaşlarımız, alabileceğimiz en yüksek atama sayısını alacağız" ifadelerini kullandı.
Okullardaki kılık-kıyafet uygulaması, üniversiteye girişte
katsayı engeli, kamuda başörtüsü yasağı, derslik ve öğretmen sıkıntısı,
okulların fiziki koşullarındaki olumsuzluklar, 28 Şubat'ın yarattığı baskı
ortamı gibi sorunların anlatıldığı bazı mektupları okuyan Tekin, bu sorunların
21 yıl önce ülkede yaşanan problemler olduğunu vurguladı.
Gelinen aşamada ise Türkiye'de eğitim-öğretim süreçlerinde
fiziki altyapıyı güçlendirmek için çok kapsamlı çalışmalar yaptıklarını,
robotik kodlamadan bilgisayar laboratuvarlarına kadar her türlü imkanın
sağlandığı bir ortam bulunduğunu ifade eden Tekin, başörtüsü başta olmak üzere
eğitimde yasakçı zihniyetin artık bulunmadığını, bu mektupların da bunları
gösterdiğini anlattı.
Tekin, bu mektuplara cevap yazacağını da söyledi.
"BİR KERE HUKUK DEVLETİNDE YAŞIYORUZ"
Bakan Tekin, TBMM'de bütçe görüşmeleri sırasındaki konuşması
üzerine çıkan tartışmalarla ilgili soruyu yanıtladı.
Bu konuyla ilgili ilk defa açıklama yapmak istediğini dile
getiren Tekin, şunları aktardı:
"Bir kere hukuk devletinde yaşıyoruz. Biz Milli Eğitim
Bakanlığı olarak kiminle protokol yapabiliriz? Benim protokol yapmam için
karşımda ya bir gerçek kişi olacak ya da bir hukuki tüzel kişilik olacak.
Gerçek kişiden kastım, mesela Çorum'un Alaca ilçesinde bir hayırseverimiz cuma
günü geldi, '18 yaşında kızımı kaybettim, onun adına bir okul yapmak
istiyorum.' dedi. Bu bir gerçek kişidir ve protokol yaparım. İkincisi, hukuki
bir tüzel kişilik. Bu bir kamu kurumu veya bir sivil toplum örgütü olabilir.
Bunların dışında bir kişiyle herhangi bir cemaatle ya da tarikatla protokol
imzalamamız hukuken mümkün mü? Değil. Öyle bir hukuki tüzel kişilik yok"
Hukukta, dernek ve vakıf olmak üzere iki yapının sivil
toplum kuruluşu (STK) olarak kabul edildiğine dikkati çeken Tekin,
"Dolayısıyla ben diyorum ki; siz bunlara 'cemaat ya da tarikat'
diyorsunuz, kodluyorsunuz, biz öyle bir şey yapmıyoruz, biz STK'lerle protokol
yapıyoruz" dedi.
STK'lerle ilgili her yıl rutin denetimlerin yapıldığını,
hukuka aykırı durumlarda gerekli yaptırımların uygulandığını belirten Tekin,
hukuken geçerli tüzel kişiliği olan bir yapının bir siyasi parti tarafından
"iyi" ya da "kötü", "devlete zararlı" ya da
"faydalı" kategorisine konulmasından duyduğu rahatsızlığı dile
getirdi.
Tekin, üniversite öğrencilik yıllarında sivil toplum
aktivisti olarak çalıştığını, sonrasında sivil toplumun içinde bulunduğunu,
hala çeşitli sivil toplum örgütlerinde bulunmaktan gurur duyduğunu anlattı.
"BÖYLE BİR HAKKINIZ YOK"
Bakanlığın protokol yaptığı STK'lerle ilgili
değerlendirmelerde bulunan Tekin, bu protokolleri yapmaktan bir rahatsızlığının
bulunmadığını söyledi.
Milli Eğitim Bakanı Tekin, şöyle devam etti:
"Pozitif hukuka göre dernek ya da vakıf olarak
tanımlanmış bir yapıyı cemaat ya da tarikat olarak tanımlama yetkisini nereden
buluyorsunuz? Böyle bir hakkınız yok. Bunlar pozitif hukuka göre kurulmuş
STK'ler. Bu STK'lerle yaptığımız protokoller, biz burada dominant olan, egemen
olan taraf Bakanlık olarak biziz. STK'lerle yaptığımız protokollerin tamamı
gönüllülük esasına dayanır. Yani hiç kimseyi zorlayarak bir STK ile protokol
yapmayız. STK'lerin faaliyetlerini duyururuz, gönüllü olan öğrencimiz ya da
öğretmenimiz katılır. Gönüllü olmayanları zorlayacak bir şey protokolde asla
olmaz. Bu mutlaka yazılıdır"
Bu protokollerde Anayasa ve Milli Eğitim Temel Kanunu'ndan
bütün mevzuata kadar hepsine uygun davranma zorunluluğunun "standart
hüküm" olduğunu ifade eden Tekin, ayrıca eğitimin içeriğinin de ilgili
genel müdürlüklerin denetiminde olduğunu, onaylardan sonra yapılabildiğini
anlattı.
Eğitimi verecek kişilerin Bakanlıkça onaylandığını belirten
Tekin, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Üstüne basa basa söylüyorum, yalan söylüyorlar, iftira
atıyorlar. Bütün protokollerimizin tamamı, Milli Eğitim Bakanlığının
bütçesinden bir tek kuruş para ödenerek yapılmış protokol değildir. Yani biz
bir STK'nin faaliyetini parasal olarak bütçemizden desteklemeyiz. Şimdi diyor
ya '4 milyar kaynak aktarmışsınız.' Yalan söylüyor. Ben Meclis'te de söyledim,
'Bunun belgesini gösterin.' diye. Dolayısıyla para ya da bütçe ayırmadan
STK'lerin kendi imkanlarıyla yaptıkları protokollerdir, bizden herhangi bir
kaynak aktarımı olmaz genel bütçeden"
Bakan olarak göreve başladıktan sonra bütün konuşmalarında,
"Türkiye'deki eğitimle ilgili konular, sadece Milli Eğitim Bakanlığının
değil, STK'ler, belediyeler, kamu kurumları, veliler başta olmak üzere herkesin
elini taşın altına koyabileceği bir formülle ancak çözülebilir" dediğini
ve herkesi de bu konuda destek olmaya davet ettiğini anlatan Tekin, bu konuda
destek olanlara teşekkür etti.
Kamu kaynaklarıyla yapılan okulların değil, hayırseverlerin
yaptığı okulların açılışına gittiğini ve teşekkür ettiğini dile getiren Tekin,
"Şimdi hal böyleyken, STK'lerle yapılan protokolümüzü eleştirmek, yalan
yanlış bilgilerle bu işi bir memleket meselesi haline dönüştürmenin hiçbir
anlamı yok. Ben bu şekilde bizimle işbirliği yapan bütün STK'lere teşekkür
ediyorum. Bu STK'lerle de işbirliği yapmaya devam edeceğim." diye konuştu.
"ÖNÜMÜZDEKİ KABİNE TOPLANTISI'NDA GÜNDEME
GELİR"
Bakan Tekin, yeni öğretmen atamalarına ilişkin soru üzerine,
daha önceki konuşmalarında şubat döneminde yapacakları atamalardaki
öğretmenlerin göreve başlamasını arzu ettiğini söylediğini hatırlattı.
Fakat depremin oluşturduğu mali yük nedeniyle bu ortamın
oluşmadığını ifade eden Tekin, şunları aktardı:
"Ama 2023 KPSS puanıyla öğretmen atamasını yapacağız ve
tahmin ediyorum önümüzdeki günlerde Hazine ve Maliye Bakanlığı,
Cumhurbaşkanlığı Strateji Başkanlığı ve Cumhurbaşkanlığımızın bize vereceği
kadro sayısı doğrultusunda takvimimizi oluşturacağız. Alabileceğimiz en yüksek
sayıyı, atanacak toplam kamu personelinin büyük çoğunluğunun öğretmen olacağını
tahmin ediyorum. Ama henüz sayıyla ilgili bir şey söylemem yanlış olur. Ama
tahmin ediyorum önümüzdeki Kabine Toplantısı'nda bu zaten gündeme gelir. Ondan
sonra da bize tahsis edilecek atama sayısına göre, biz de oturup branş bazlı
olarak dağılımını yapacağız."
Bir grup siyasetçinin öğretmen atama sayısını sosyal medyada
takipçi artırma mekanizmasına dönüştürdüğünü ve bundan rahatsız olduğunu
söyleyen Tekin, "Şuna güvensin arkadaşlarımız, biz Milli Eğitim Bakanlığı
olarak alabileceğimiz en yüksek atama sayısını alacağız. Sayın
Cumhurbaşkanı'mız da Hazine ve Maliye Bakanı'mız da en yüksek rakamı
vereceklerini de deklare ettiler zaten. Ama onun bütçe planının bir gözükmesi,
ortaya çıkması lazım" ifadelerini kullandı.
Bakan Tekin, müfredata ilişkin soruyu, "Müfredatımızı
ciddi oranda seyreltmek istiyoruz. Yani çocuklarımızın üzerindeki yükü,
gereksiz şeyleri kaldırmak istiyoruz" diye yanıtladı.