BAKAN PAKDEMİRLİ, G20 TOPLANTISI'NA KATILDI

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, G20 Tarım ve Su Bakanları Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, korona virüs salgınında gıda güvenliği, tarım ve suyun sürdürülebilir kullanımıyla ilgili sorumlulukların öneminin bir kez daha ortaya çıktığını belirterek, "Bugünkü toplantının Bakanlar Bildirisi kilit önemde birçok konuya değinmektedir ve ben bu konuların hepsinin işbirliği de dahil olmak üzere kapsamlı bir şekilde ele alınması gerektiğine inanıyorum" dedi.

Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli, video konferans aracılığıyla Suudi Arabistan'ın başkanlığında gerçekleştirilen G20 Tarım ve Su Bakanları Toplantısı'na katıldı. Türkiye'yi tarım ve su konularında Bakan Pakdemirli'nin temsil ettiği toplantıya 30'un üzerinde tarım ve su bakanının yanı sıra çok sayıda uluslararası kuruluş temsilcisi katılım sağladı. Toplantıyı organize ettiği için Suudi Arabistan'a şükranlarını sunan Bakan Pakdemirli, tarım ve gıda konusunda bir konuşma yaptı. Salgının gıda güvenliği, tarım ve suyun sürdürülebilir kullanımıyla ilgili sorumlulukların öneminin bir kez daha ortaya çıktığına işaret eden Pakdemirli, "Bugünkü toplantının Bakanlar Bildirisi kilit önemde birçok konuya değinmektedir ve ben bu konuların hepsinin işbirliği de dahil olmak üzere kapsamlı bir şekilde ele alınması gerektiğine inanıyorum" diye konuştu.

“Türkiye ve FAO, gıda kaybı ve israfı ile mücadele etmeyi ve toplumsal farkındalığı artırmayı hedefliyor"

Pakdemirli, Türkiye olarak bu kilit konularda gayretle çalışmalarına devam ettiklerini ve son G20 toplantısından beri gıda kaybı ve israfı ve tarımın dijitalleştirilmesine daha fazla vurgu yaptıklarını söyledi. 2050 yılında dünya nüfusunun neredeyse 10 milyara ulaşacağını ve bu nüfusu besleyebilmek için gıda üretiminin yüzde 60 artırılması gerektiğini dile getiren Pakdemirli, buna karşın üretim kapasitesinin sınırlı kaldığını bildirdi. 2015 yılında Türkiye'nin G20 başkanlığı döneminde, gıda kaybı ve israfı meselelerini gıda güvenliğini sağlamanın bir aracı olarak dünya gündemine getirdiklerini anımsatan Pakdemirli, FAO-Türkiye Ortaklık Programı kapsamında Türkiye ve Orta Asya'da gıda kaybının ve israfının azaltılması bölgesel projesinin başlattığını belirtti. Bu proje kapsamında mayıs ayında “Gıdanı Koru” adında bir kampanya başlattıklarına değinen Pakdemirli, "Bu kampanya ile Türkiye ve FAO, hem ulusal hem uluslararası alanda gıda kaybı ve israfı ile mücadele etmeyi ve toplumsal farkındalığı artırmayı ve bölgesel seviyede iyi uygulamaları yaygınlaştırmayı hedeflemektedir" şeklinde konuştu.

Salgın nedeniyle küresel gıda sisteminin büyük bir stresle yüzleşmek zorunda kaldığını ve gıda zincirinin tamamının da bu durumdan etkilendiğini vurgulayan Bakan Pakdemirli, salgının başlangıcında, gıda sanayisiyle yakın irtibatta olmak, perakende sektörünün stok seviyelerini artırmak ve mevsimlik işçilerin ulaşım ve yaşam koşullarını düzenlemek gibi birçok konuda gerekli önlemleri aldıklarını, bu önlemler sayesinde Türkiye'nin göreceli olarak yumuşak bir yayılma sürecini deneyimlediğini ifade etti. Dünyanın tamamın halen alarm halinde olduğunu ve bu durumun bir sure daha devam edecek gibi göründüğünü anlatan Pakdemirli, bu sebeple, herkes için gıda güvenliğinin sağlanması ve uluslararası ticaretin kesintiye uğramadan devam etmesi gerektiğine vurgu yaptı.

“Dijital Tarım Pazarı kapsamında yapılan işlem hacmi 14 milyon dolara yani 110 milyon lirayı aştı"

Diğer taraftan salgının çevirimiçi pazarlama metotlarının önemini açığa çıkardığını belirten Pakdemirli, şöyle konuştu:

"Bu yüzden, bu durumu biz tarım sektörüne yansıttık ve Dijital Tarım Pazarı (DİTAP) projesini başlattık. Proje arz ve talep zinciri için web tabanlı bir dijital platform içermektedir. Ve bu platform, küçük çiftçilerden perakende sektöründeki büyük oyunculara kadar geniş bir üye yelpazesi içermekte ve çiftçilerimize birçok yeni fırsat sunmakta ve pazarlama kapasitelerini güçlendirmelerini kolaylaştırmakta ve etkili finansal araçları güçlendirmektedir. Sistem aynı zamanda sözleşmeli tarıma da uygundur. Yalnızca 4 aydır aktif olmasına rağmen Dijital Tarım Pazarı kapsamında yapılan işlem hacmi 14 milyon dolara yani 110 milyon lirayı aştı."
Salgının su ile ilgili sorunların dünya nüfusu üzerindeki etkilerini daha da kuvvetlendirdiğini dile getiren Pakdemirli, "Hepimizin bildiği gibi suyun aynı zamanda Covid-19'a karşı alınan güncel önlemler ve gelecekteki iyileşme ve toparlanma aşamaları için güçlü bir rolü vardır" dedi.

Bakan Pakdemirli, atıksudaki virüs yoğunluğunda beklenmedik artışa karşı zamanında önlemler alabilmek amacıyla erken uyarı sistemi olması için virüsün atıksuda gözetimi üzerine bir çalışma yapmakta olduklarını ve bu çalışmanın Başkanlığın en iyi uygulamalar raporunda yer aldığına dikkati çekti. Bu platformun dünyanın büyük ekonomilerini temsil ettiğini, bu nedenle G20 ülkeleri tarafından alınan kararların küresel seviyede fark oluşturacağına inandığını kaydeden Pakdemirli, bilgi, en iyi uygulamalar ve deneyimin paylaşılmasının su, gıda ve tarım dahil hayatın her yönüne etki eden salgının aşılması için vazgeçilmez olduğunu da sözlerine ekledi.

DİTAP projesi büyük beğeni topladı

Toplantıda, küçük ölçekli çiftçilerin gıda güvenliğine yaptığı katkı nedeniyle DİTAP projesi G20 platformunda büyük beğeni topladı. Su konusunun G20 tarihinde ilk defa gündeme getirildiği toplantıda gıda güvenliği, beslenme, kırsal kalkınma, tarımda dijitalleşme ve sürdürülebilir su yönetimi gibi konuların önemi vurgulandı.
G20 Tarım ve Su Bakanları toplantısı 2021 yılında İtalya'nın dönem başkanlığında yapılacak. Burada da gıda güvenliği, tarım ve kırsal kalkınma konularının G20 gündeminde olması bekleniyor.

İHA