Bakan Kacır: Siber riskler açısından yeni adımlar atıyoruz
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, siber risklere karşı cihazların kontrolü ve denetimi konusunda yeni adımlar atılacağını belirterek "Önümüzdeki dönemde Meclis'imizin gündemindeki ilk işlerden biri Siber Güvenlik Başkanlığına ilişkin yasama çalışması olacak. Böylelikle yeni bir otorite kurulmuş olacak." dedi.
AAtölye'de Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'na konuk olan
Bakan Mehmet Fatih Kacır, gündeme ilişkin soruları yanıtladı,
değerlendirmelerde bulundu.
Bakan Kacır, 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail'in "canlı
yayında soykırım" yaptığını, dünyanın da bu soykırımı izlediğini ifade
ederek "Türkiye olarak bir an evvel bu zulmün ve katliamın durması için
Filistinli kardeşlerimizin ve tüm coğrafyanın huzura yeniden kavuşması için
Sayın Cumhurbaşkanı'mızın liderliğinde hem diplomatik kanallardan hem insani
yardımlar yoluyla elimizden geleni en ileri düzeyde yapmaya gayret ediyoruz.
İsrail saldırıları, etik ve ahlaki değerler üzerine yükselmeyen teknolojinin
insanlık için ancak felaket olacağına dair tarihte yaşadığımız bir örnek."
diye konuştu.
İsrail'in sahip olduğu teknolojik üstünlükleri hiçbir hak,
hukuk tanımaksızın başka ülkelerin topraklarını işgal etmek, masum insanların
canını almak için hunharca kullanabildiğine dikkati çeken Kacır, Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan'ın, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'ndaki konuşmasını
hatırlattı. Kacır, Lübnan'da çağrı cihazlarına yönelik yapılan saldırının hiç
umulmadık teknolojik ürünlerin saldırı aracına dönüşebileceğini gösterdiğine
işaret ederek buralarda siber güvenlik açıklarının olması ya da tedarik
zincirlerinde güvensiz halkaların bulunmasının, ülkeleri hiç umulmadık ürünler
üzerinden bir tehdit ve tehlikeyle karşı karşıya bırakabileceğini gösterdiğini
anlattı.
"SİBER GÜVENLİK
İHTİYAÇLARININ KARŞILANMASINA DÖNÜK TEDBİRLERİMİZİ ARTIRIYORUZ"
Kacır, son dönemde pek çok cihazın siber saldırılara açık
hale geldiğine işaret ederek şu değerlendirmede bulundu:
"Türkiye, merkezi ve kritik altyapılarını siber
saldırılara karşı koruma konusunda çok kuvvetli imkanlara ve kabiliyetlere
sahip. Bu konuda Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi ve bu merkezle birlikte
yürütülen çalışmalar, bizim TÜBİTAK çatısı altında Siber Güvenlik Enstitümüz,
üzerlerine düşen vazifeleri yerine getiriyorlar ama diğer pek çok devlette
olduğu gibi bizim de aslında bu yarışta çok dinamik, çevik bir gayret içinde
olma zorunluluğumuz var. Çünkü tehditler çeşitleniyor, farklılaşabiliyor. Daha
önce çok daha sınırlı sayıda cihazla bağlantılı iken bugün hayatımızda pek çok
cihaz artık internete açık. Kullandığımız saatten buzdolaplarına, çamaşır
makinelerine, elektrikli süpürgelere, otomobillere kadar pek çok cihaz siber
saldırılara açık hale geldi. Tabii ki biz de devlet olarak endüstriyel
ürünlerdeki siber güvenlik ihtiyaçlarının karşılanmasına dönük tedbirlerimizi
artırıyoruz."
SİBER GÜVENLİK
BAŞKANLIĞI TBMM'NİN İLK İŞLERİNDEN OLACAK
Kacır, bu cihazların patlayıcı hale gelebileceği gibi bir düşüncenin ortaya çıkmaması gerektiğini belirterek "Siber riskler açısından bu cihazların kontrolü, denetimi konusunda yeni adımlar atıyoruz, atacağız. Avrupa'nın bu konuda Siber Güvenlik Yasası var. Bu, gelecek yıllarda devreye girecek. Biz de bu yasayla uyumlu adımlar atıyoruz." ifadelerini kullandı.
Bunların sanayinin ihracat kabiliyeti açısından da önemli
olduğunu vurgulayan Kacır, Türkiye'nin 262 milyar dolarlık ihracatının 100
milyar dolarının Avrupa'ya yapıldığını, Avrupa Birliği'nin bu konudaki Siber
Güvenlik Yasası kapsamında ortaya koyduğu düzenlere uyup aslında endüstrinin ihracat
kabiliyetinin sürmesi için de bunların önem taşıdığını bildirdi. Kacır,
bunlardan daha önemlisinin de milletin güvenliği olduğunu dile getirdi.
Bu konuda daha dinamik bir gayret içinde olacaklarına işaret
eden Kacır, şöyle konuştu:
"Önümüzdeki dönemde Meclis'imizin gündemindeki ilk
işlerden biri Siber Güvenlik Başkanlığına ilişkin yasa çalışması olacak.
Böylelikle yeni bir otorite kurulmuş olacak. Türkiye'nin siber güvenlik
alanında önümüzdeki dönemde atacağı adımları daha kuvvetli şekilde atması, kamuda
farklı birimler arasında koordinasyonun güçlenmesini sağlayacak. Biz Sanayi ve
Teknoloji Bakanlığı olarak hem TÜBİTAK bünyesinde Siber Güvenlik Enstitüsü
eliyle bu hizmetleri kamu kurumlarına sunmaya devam ediyoruz hem de önümüzdeki
dönemde endüstriyel ürünlerin siber güvenliğine ilişkin üzerimize düşecek
görevlere hazırlanıyoruz."
Ürün güvenliğinin artık geleneksel olarak yürütülen
çalışmalardan ibaret olmadığını, bunun önemli bileşenlerinden birinin siber
güvenlik haline geleceğini vurgulayan Kacır, gelecek dönemde Bakanlığın yetki
ve sorumlulukları çerçevesinde özellikle endüstriyel ürünlere ilişkin
tedbirleri almayı, denetimleri ve kontrolleri gerçekleştirmeyi amaçladıklarını
sözlerine ekledi.
AA