Bakan Fidan’dan Türk dünyasına ‘Gazze’ çağrısı
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türk Devletleri Parlamenter Asamblesi (TÜRKPA) Milli Savunma Komisyonu Başkanları 1’inci Toplantısı’nda, “Türk dünyasındaki tüm kardeşlerimizi Gazze’deki vahşet karşısında seslerini daha fazla yükseltmeye bu zulme son vermek için daha fazla ve daha somut adımlar atmaya çağırıyorum” dedi.
Fidan, TBMM'de "TÜRKPA Üyesi Ülkeler Arasında Savunma
ve Güvenlik Mimarisi" başlığıyla düzenlenen TÜRKPA Milli Savunma Komisyonu
Başkanları 1'inci Toplantısı'nda konuştu.
Fidan, Türk dünyasının milli güvenlik mimarisi oluşturması
için parlamenterler düzeyinde bir araya gelinmesi ve bir zeminin
oluşturulmasının önemli bir konu olduğunu söyledi.
Batı dünyasının parlamenter diplomasiyi baskı oluşturmada,
pozisyon ilerletmede çok yoğun bir şekilde kullandığını anlatan Fidan, Türk
dünyasının da son yıllarda TÜRKPA altında çeşitli konularda hem birbirleriyle
paylaşım yaparak hem de zemin kazanarak ilerlemesinin stratejik önem taşıdığını
vurguladı. Fidan, milli savunma alanının ekosistem oluşturulması gereken bir
alan olduğunu söyledi.
Bakan Fidan, TÜRKPA 13. Genel Kurulu’nun 5-6 Haziran’da
Bakü’de gerçekleştirileceğini belirterek, dünyanın artan çatışmalar ve
istikrarsızlıklarla karşı karşıya kaldığı ve küresel rekabetin hızlandığı
dönemde TÜRKPA, Milli Savunma Komisyonu Başkanlarının bugün bir araya
gelmesinin ayrı bir anlama sahip olduğunu kaydetti.
Fidan, Türk dünyasının her alanda olduğu gibi savunma ve
güvenlik alanlarında da daha fazla işbirliği ve bütünleşme içinde olmasının
zaruri olduğunu aktardı.
TÜRKİYE YÜZYILI
VİZYONU VURGUSU
Fidan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye Yüzyılı
vizyonu çerçevesinde yürütülen dış politikasının, Türkiye’nin ötesinde, Türk
dünyasında da barış, refah ve güvenliğe katkı sunarak Türk devrine kendilerini
taşıdığını söyledi.
1990’lı yılların başında bağımsızlığını kazanan genç
cumhuriyetlerin, Türk dünyasının köklü devlet ve teşkilatlanma geleneği
sayesinde hızla devletleşme yoluna girdiğini ve her alanda kapasitelerini
güçlendirdiğini belirten Fidan, Türkiye’nin Türk Cumhuriyetlerine her zaman
büyük destek verdiğini kaydetti. Bakan Fidan, şöyle devam etti:
"Türk devletleri arasındaki ilişkiler ve örgütleşme
süreci, ulus devletleri arasındaki ilişkilerin ötesinde olmalı ve tarihin
bizlere sunduğu fırsatlardan istifadeyle ilerletilmelidir. Asya'nın
yükselişinin sürdüğü ve Türk coğrafyasının öneminin her geçen gün daha da
arttığı bir dönemdeyiz. Bunun bir sonucu olarak bölge dışı aktörlerin
coğrafyamıza ilgisinin de giderek arttığını gözlemliyoruz. Avrasya'nın kalbinde
yer alan coğrafyamızın küresel güç rekabetine sahne olmasının önüne geçmenin
tek yolu var: O da saflarımızı sıklaştırmak. Bölgesel sahiplenme amacıyla
küresel rekabetin yıkıcı biçimde bölgemize yansıtılmasına izin vermemeyi
amaçlıyoruz."
Bölgede sorunların ortaya çıkmadan önlenmesini, ortaya çıkan
sorunların da bir aile olunduğu bilinciyle yine aile içinde, bu ailenin ferdi
olmanın sorumluluğuyla çözüme kavuşturulmasını amaçladıklarını belirten Fidan,
mevcut uluslararası sistemin barış, istikrar ve adalet üretemediğini, bölgesel
sahiplenme ve işbirliğinin daha da önemli ve gerekli hale geldiğini dile
getirdi.
Dışişleri Bakanı Fidan, son dönemde Afganistan'da, Doğu
Avrupa'da ve Orta Doğu'da meydana gelen gelişmelerin, Orta Asya'dan Anadolu'ya
uzanan Türk dünyası halkının küresel ve bölgesel ölçekte önemini bir kez daha
gösterdiğini vurguladı.
GAZZE'DEKİ KATLİAM
Gazze'de kadın ve çocuk olmak üzere on binlerce insanın
hayatını kaybetmesine neden olan vahşetin sürdürülebilir ve kalıcı biçimde
durdurulabilmesi için iki devletli çözümün hayata geçmesinin gerektiğini
aktaran Fidan, şunları kaydetti:
"Yaşanan zulüm ve insani kriz karşısında Batı
sessizliğe gömülmüş, uluslararası kuruluşlar ve normlar yetersiz kalmıştır.
İhtilafın coğrafi yayılması ve toplumsal tırmanma tehlikesi de her geçen gün
artmaktadır. Bu ortamda, Türk dünyasının ortak duruş sergileyerek uluslararası
topluma örnek teşkil etmesi, Türk dünyasının ahlaki ve güç olarak da öne
çıkmasını sağlayacaktır. İhtilafın coğrafi yayılması ve toplumsal tırmanmayı
beraberinde getirmesi tehlikesinin bertaraf edilmesine de katkıda
bulunacaktır."
Fidan, Türkiye’nin Gazze konusunda ilk günden itibaren
ilkeli bir duruş ve aktif bir politika sergilediğini söyledi.
Gazze’ye ulaştırılan uluslararası yardımların yaklaşık 3'te
1'ini Türkiye'nin sağladığını hatırlatan Fidan, Türkiye'nin ayrıca yardım
sağlayan ülkelerin de başında geldiğini aktardı. Fidan, şöyle devam etti:
"En başından beri soruna adil ve kalıcı bir çözümün
şart olduğunu, Filistin devletinin tanınması ve iki devletli çözüme
odaklanılması gerektiğini vurguladık. İsrail'e karşı bu hedef doğrultusunda
somut adımlar attık. Mevcut aşama itibariyle ikili ticaretimizi sonlandırdık.
Güney Amerika Cumhuriyeti tarafından İsrail'e karşı Uluslararası Adalet
Divanında açılan davaya müdahil olma kararımızı açıkladık. Her türlü insan
haklarının ve uluslararası hukuk ilkesinin daha fazla çiğnenmemesinin ve buna
göz yumulmamasının önüne geçmek için tek yol var; İsrail'e yönelik uluslararası
baskıların her alanda arttırılması. Bu çerçevede Türk dünyasındaki tüm
kardeşlerimizi Gazze'deki vahşet karşısında seslerini daha fazla yükseltmeye,
bu zulme son vermek için daha fazla ve daha somut adımlar atmaya
çağırıyorum."
UKRAYNA-RUSYA SAVAŞI
Bakan Fidan, Ukrayna-Rusya Savaşı'nda daha fazla kan dökülmesini
önlemek için çabaları sürdürdüklerini belirterek, "Ukrayna'nın
egemenliğine, bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne desteğimiz tamdır. Öte
yandan, savaşın başından bu yana çatışmaların sona ermesi, müzakere yoluyla
barışçıl bir çözüme ulaşılması gerektiğini vurguluyoruz. Bu kapsamda farklı
alanlarda arabuluculuk görevlerini sürdürdük, sürdürmeye devam ediyoruz."
dedi.
"Malumunuz, Avrupa'nın ortasında 21'inci yüzyılda, son
2 yılda 500 bin kişinin hayatını kaybettiğine, bir ülkenin alt yapısı ve üst yapısının
tamamıyla yok olduğuna, konvansiyonel bir savaşın devam ettiğine şahit
olmaktayız." diyen Fidan, böyle bir manzaranın Birinci ve İkinci Dünya
Savaşlarında da görüldüğünü söyledi.
Fidan, yüz binlerce insanın öldüğü bu trajik tablonun önemli
dersler ve ikazlar sunduğunu dile getirerek, TÜRKPA Milli Savunma Komisyonu
Başkanları 1'inci Toplantısı'nda bir araya gelinmesinin önemini vurguladı.
Milli güvenlikle ilgili tehditlerin her zaman baş
gösterebileceğine işaret eden Fidan, bunun için hazırlıklı olunması gerektiğini
ifade etti.
Fidan, Ukrayna-Rusya Savaşı'nda çatışan tarafları bir araya
getirerek Karedeniz Tahıl Girişimi'nin hayata geçirildiğini, bu yolla dünyanın
sürükleneceği bir gıda krizinin önlenmesinin amaçlandığını hatırlatarak,
"Karadeniz'de seyrüsefer güvenliğini sağlayacak düzenlemeler için taraflar
arasında görüşmelerimiz devam ediyor" diye konuştu.
AZERBAYCAN'A TAM
DESTEK
Azerbaycan'ın, 30 yıldır süregelen Karabağ işgaline son
vererek Güney Kafkasya'da kalıcı barışın önünü açmasından büyük memnuniyet
duyduklarını kaydeden Fidan, Ermenistan'ın işgali altında bulunan 4 köyün
Azerbaycan'a iade edilmesi ve Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov ile
Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan'ın 11 Mayıs'ta Kazakistan'ın Almatı
şehrinde gerçekleştirdikleri görüşmelerin olumlu gelişmeler olduğunu bildirdi.
Fidan, Türkiye'nin bu süreçlerde Azerbaycan'a tam desteğini
sürdürdüğünün altını çizerek, "Azerbaycan ve Ermenistan arasında nihai
barış anlaşmasının imzalanması halinde bunun yalnızca iki ülkeye değil, tüm
bölgeye olumlu yansımaları olacaktır." ifadesini kullandı.
Türkiye'den Orta Asya'ya kadar bölgedeki tüm ülkelerin
refahına katkı sunacak adımların atılmasını, bölgenin refah ve istikrar
koridoruna dönüşmesini arzuladıklarını bildiren Fidan, ekonomi, ticaret ve
finans sektörlerinin, askeri güç gibi yüksek politika alanlarından biri haline
geldiğini kaydetti.
Fidan, küresel ölçekte yeni ticaret yolları arayışlarının
hız kazandığını anlatarak, "Jeopolitik ve jeoekonomik iç içe geçmiştir. Bu
ortamda Türk devletleri, bağlantısallık, ticaret, enerji güvenliği gibi kritik
alanlarda büyük işbirliği potansiyeli taşımaktadır" dedi.
TÜRK DEVLETLERİYLE
İŞBİRLİĞİ VURGUSU
Türk Devletleri Teşkilatının (TDT) bölgede istikrar ve
büyüme konusunda üstlenebileceği role dikkati çeken Fidan, ulaştırma ile
altyapı projelerine ve çeşitli alanlardaki yatırımlara önemli mali destek
kaynağı sağlayacak olan Türk Yatırım Fonu'nun kurulmasını "bütünleşmenin
ekonomik boyutunda atılmış çok önemli bir adım" olarak nitelendirdi.
Fidan, "Bağlantısallığın önemli bir boyutunu oluşturan
ulaştırma ağlarını geliştirme hedefimiz doğrultusunda, ulaşım ve ticarette
işbirliğimizi güçlendirerek 170 milyonu aşkın bir nüfusu bünyesinde barındıran
birliğimizin lojistik boyutunu da inşa etmeyi arzuluyoruz."
değerlendirmesini yaptı. Bakan Fidan, Hazar Geçişli Orta Koridor'un hayata
geçirilmesinin yalnızca tedarik zincirinin güvenliğine değil, aynı zamanda
Avrupa'dan Çin'e kadar geniş bir alanda refah ve istikrarın
sağlamlaştırılmasına katkı sağlayacağını vurguladı.
Savunma sanayi alanında işbirliğinin geliştirilmesi ve Türk
devletleri arasında savunma sanayi ekosisteminin oluşturulmasının gerekliliğine
işaret eden Fidan, "Bunu sürdürülebilir kılmak için tedarik, eğitim,
bakım, yan ürünler gibi konularda gereken adımları süratle atmalıyız. Türkiye,
savunma sanayi alanında işbirliği konusunda kardeş Türk devletlerine her türlü
desteği sağlamaya her zaman hazır olmuştur" dedi.
YÜKSEK TEKNOLOJİ, EKONOMİNİN
LOKOMOTİFİ
Fidan, yüksek ve kritik teknoloji alanlarının, ekonominin
lokomotifine dönüşmüş durumda olduğunu ve yapay zeka gibi çığır açıcı
teknolojilerin, ekonomiden güvenliğe pek çok alanda oyun değiştirici faktör
olarak insan hayatına girdiğini anlatarak, "Ne amaçla kullanılacağına ve
ne yönde gelişeceğine bağlı olarak aynı anda hem riskler hem de fırsatlar
taşımaktadır." ifadesini kullandı.
İklim değişikliğinin etkisiyle uluslararası alanda
gerçekleşen yeşil ve dijital dönüşüme işaret eden Fidan, Türk dünyasının bu
yeni gelişmelere hızla adapte olması gerektiğini söyledi.
Fidan, küresel ve bölgesel istikrarsızlıklar, yasa dışı göç
ve örgütlü suç gibi konularda ortak mücadele vurgusu yaparak, Pakistan
ziyaretinde Afganistan ile ilgili konuları ele aldıklarını dile getirdi.
Türkmenistan ve Özbekistan başta olmak üzere Türk dünyasının
Afganistan'daki gelişmeleri yakından takip ettiğini belirten Fidan,
"Özellikle terörizmle, göçle, sınır güvenliğiyle ilgili konular kardeş ülkeler
için birinci derecede öncelikli güvenlik sorunu. Bu konuyu da ilgili
kurumlarımızla çok yakından takip ediyoruz. Kardeş Türk devletlerinin ilgili
kurumlarıyla bu konuları da ele alıyoruz." diye konuştu.
TÜRK DEVLETLERİ
TEŞKİLATININ BÜTÜNLEŞMESİ
Bakan Fidan, TDT'nin her alanda kurumsallaşan ve sağlam
temellere dayanan bir teşkilat haline geldiği değerlendirmesinde bulunarak,
"Yol haritamızı teşkil eden 2040 Türk Dünyası Vizyon Belgesi'nin de ortaya
koyduğu üzere her alanda ortak hedefleri ve vizyonu olan bir teşkilatın
mensuplarıyız." dedi.
TDT'nin ekonomi, enerji, savunma, turizm, kültür ve eğitim
gibi pek çok alanda projeler yürüttüğünü anlatan Fidan, Türk Yatırım Fonu,
Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY), Türk Kültürü ve Mirası Vakfı,
Uluslararası Türk Akademisi, TÜRKPA, Türk Konseyi Ortak Ticaret ve Sanayi Odası
gibi kurumlarla bütünleşme alanında önemli adımlar attıklarını ifade etti.
Fidan, TDT'nin daha güçlü kurumsallaşması ve bölgesinin öncü
kuruluşlarından biri olması yönünde çabaları kararlılıkla sürdürdüklerine
işaret ederek, "Teşkilatın Sekreteryasını güçlendirmek ve daimi
temsilciler atamak suretiyle yürütülen projelerin verimliliğini ve hızını
artırmayı; ayrıca ortak savunma sistemi oluşturmayı ve ortak kabiliyet
geliştirmeyi, atılması gereken başlıca adımlar arasında görmekteyiz."
dedi.
TDT'nin uluslararası görünürlüğünün arttığını vurgulayan
Fidan, farklı ülkeler ve uluslararası kuruluşların TDT ile kurumsal işbirliği
arayışlarının arttığını aktardı.
KKTC'NİN TÜRK
DÜNYASINDAKİ YERİ
Bakan Fidan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC), Türk
dünyasının ayrılmaz bir parçası olduğunun altını çizerek, "Kuzey Kıbrıs
Türk Cumhuriyeti'nin, anayasal adıyla gözlemci üye olarak, 2022'de Türk
Devletleri Teşkilatına, 2023'te ise TÜRKPA'ya katılımı aile meclisimizi, Türk
dünyasında olması gerektiği gibi kapsamaya bir adım daha yaklaştırdı."
diye konuştu.
KKTC'nin ileriki dönemde TDT etkinliklerine katılımının ve
uygun şekilde temsilinin önem arz ettiğini dile getiren Fidan, Türk
bütünleşmesini desteklemekten memnuniyet duyduklarını kaydetti.
Fidan, Dışişleri Bakanı olarak göreve geldiğinde dış
politikada 4 temel stratejik hedef belirlediğini anımsatarak, "Bunlar,
bölgemizde barış ve güvenliği tesis etmek; dış ilişkilerimizi yapısal zemine
oturtmak; refah ortamını geliştirmek ve küresel hedeflerimize ilerlemek."
dedi.
Türk devletleri ile ilişkilerin ve Türk dünyasının
bütünleşmesinin daha ileri aşamalara taşınmasının öneminin altını çizen Fidan,
"Bu doğrultuda geçtiğimiz ay yapılan değişiklikle, Dışişleri Bakanlığımız
bünyesinde Orta Asya ve Türk Devletleri Teşkilatı Genel Müdürlüğünü kurduk. Bu
düzenleme, Türk dünyasının bütünleşmesine daha yoğun katkıda bulunma
hedefimizin ve dış politika vizyonumuzda Türk dünyasına atfettiğimiz önceliğin
somut göstergesidir." ifadelerini kullandı.
Fidan, beraberliğin güçlenmesinin Türk dünyasını küresel
düzende baş aktörlerden biri haline getireceğini dile getirerek, bunun
"Balkanlar'dan Çin'e uzanan geniş coğrafyada barış, refah ve güvenlik
koruması sağlayacağını" söyledi.
Parlamenter diplomasi icra eden milletvekillerine, liderlere
tavsiyede bulunmak ve toplumu yönlendirmek açısından büyük rol düştüğünü
kaydeden Fidan, toplantının, Türk dünyası için hayırlara vesile olması
dileğinde bulundu.
AA