Bakan Fidan’dan Batı’ya net uyarı
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki mevcut müzakere sürecinin en kısa zamanda barış anlaşmasının imzalanmasıyla sonuçlanmasını içtenlikle temenni ediyoruz. Bazı Batılı ülkelerin Ermenistan’ı açıkça kayıran ve Azerbaycan’ın kaygılarını göz ardı eden dengesiz tutumundan memnun değiliz” dedi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “Küresel güç rekabetinin
coğrafyamıza sirayet etmesini önlemek için saflarımızı sıklaştırmalı, imkanlarımızı
müşterek refahımız için kullanmalıyız. Bu bilinçle bölgesel sahiplenme ve
bölgesel işbirliği, müşterek çalışmalarımızın iki temel ilkesini teşkil etmelidir”
dedi.
Fidan, Azerbaycan'ın Şuşa şehrinde düzenlenen Türk
Devletleri Teşkilatı (TDT) Gayriresmi Dışişleri Bakanları Konseyi
Toplantısı’nda konuştu.
Bakan Fidan, "Şuşa, Azerbaycan'ın 44 gün süren vatan
savaşında kazandığı şanlı zaferin sembolüdür. Bu zafer için canını feda eden
aziz şehitlerimizin hatıraları önünde saygıyla eğiliyor, muhterem gazilerimize
şükranlarımı sunuyorum" diye konuştu.
Türk Dünyası'nın, uluslararası siyasetin ilgi merkezlerinden
biri haline geldiğini belirten Fidan, "Küresel güç rekabetinin
coğrafyamıza sirayet etmesini önlemek için saflarımızı sıklaştırmalı, imkanlarımızı
müşterek refahımız için kullanmalıyız. Bu bilinçle bölgesel sahiplenme ve
bölgesel işbirliği, müşterek çalışmalarımızın iki temel ilkesini teşkil
etmektedir" ifadelerini kullandı.
Fidan, "dengelerini yitiren" mevcut dünya
düzeninde saygın bir platform olarak yükselen TDT'nin, bağları daha da
sağlamlaştırmak için önemli fırsatlar sunduğuna işaret etti.
Eğitim çalışmalarının ve gençlik projelerinin geliştirilmesi
gerektiğini vurgulayan Fidan, "Alfabe birliğimizi bir an önce tesis
etmeliyiz" dedi.
Fidan, gündemin temelini oluşturan bağlantısallık, enerji,
finans, ticaret, savunma sanayisi ve yeni teknolojiler gibi alanlarda
işbirliğini daha ileri taşımak için gerekli ahdi zeminin inşa edilmesi
gerektiğine dikkati çekerek "Bölgemizde ortaya çıkan fırsatları yine bu
anlayış çerçevesinde değerlendirmeliyiz" diye konuştu.
"SOYDAŞLARIMIZIN
KİMLİKLERİNİ KORUMALARINA YARDIMCI OLMAK TARİHİMİZE KARŞI
SORUMLULUĞUMUZDUR"
Türkiye ile "gönül ve kader birliği yapmaya hazır,
geniş medeniyet coğrafyasına dahil ülkelerle" teşkilat bünyesinde kurumsal
ilişkiler geliştirmek amacıyla çalışmalar yapılmasında fayda gördüğünü belirten
Fidan, şöyle devam etti:
"Teşkilatımızın önemli merkezlerde irtibat ofisleri
teşkil etmesi ve temas sefaretleri belirlemesinin faydalı olacağını
düşünüyorum. Sınırlarımızın ötesinde Türk kültürünün ve kimliğinin bayrağını
dalgalandıran kardeşlerimizi de teşkilatımızın gündemine almamız gerekiyor.
(Özbekistan) Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev'in fikir babalığını yaptığı ve
Bişkek zirvesinde kabul edilmesi planlanan 'Türk Dünyası Şartı' belgesinde, bu
hususa atıf yapılmış olmasını son derece kıymetli buluyorum. Balkanlar'da, Doğu
Avrupa'da, Orta Doğu'da, Afganistan'da ve dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşayan
soydaşlarımızın kimliklerini korumalarına yardımcı olmak tarihimize karşı
sorumluluğumuzdur."
Fidan, bu yılın Türk Dünyası'nın ayrılmaz parçası olan
Ahıska Türkleri'nin sürgünün 80. yılı olduğunu hatırlatarak "Ahıskalı
kardeşlerimizin, Gürcistan'daki ana vatanlarına geri dönmeleri ve vatandaşlık
almalarına ilişkin süreçlerin bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da
takipçisi olacağız. Ahıskalı kardeşlerimize kucak açan tüm TDT ülkelerine ve
halklarına teşekkürlerimi sunuyorum. Soydaş toplulukların başta Türk soyu olmak
üzere TDT çatısı altındaki işbirliği kuruluşlarıyla irtibat tesis etmelerini teşvik
etmekte fayda görüyoruz" diye konuştu.
Kasım 2020'de sona eren 2. Karabağ Savaşı'ndan bu yana Güney
Kafkasya'da sürdürülebilir barışın sağlanması için tarihi bir fırsatla karşı
karşıya olunduğunu vurgulayan Fidan, şunları söyledi:
"Bu fırsat, sadece bölge ülkeleri için değil aynı
zamanda şu anda kapalı olan bölgesel ulaşım yollarının nihayet açılacak olması
nedeniyle Türk Dünyası da dahil olmak üzere bölgesel ve küresel güvenlik için
önemlidir. Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki mevcut müzakere sürecinin en
kısa zamanda barış anlaşmasının imzalanmasıyla sonuçlanmasını içtenlikle
temenni ediyoruz.
Bu bağlamda, Azerbaycan'ın anlaşmanın sonuçlandırılmasına
yönelik güçlü kararlılığını ve olumlu yaklaşımını özellikle takdir ediyoruz.
Bazı Batılı ülkelerin, Ermenistan'ı açıkça kayıran ve Azerbaycan'ın kaygılarını
göz ardı eden dengesiz tutumundan memnun değiliz. Türk Dünyası olarak bu
sürecin başarıyla tamamlanması için kardeş Azerbaycan'a tam destek vermeye
devam etmemiz gerektiğini bir kez daha vurgulamak istiyorum."
"KIBRIS TÜRK
HALKININ ÖZDEN GELEN HAKLARINI YENİDEN ELDE ETMESİ İÇİN DESTEK VERMEYE
ÇAĞIRIYORUZ"
Fidan, Türk Dünyası'nın sorumluluk alması gereken diğer bir
meselenin de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) olduğuna işaret ederek
"2022 yılında TDT'ye 'gözlemci üye' olan KKTC ile doğrudan temaslar
kurulmasına büyük önem atfediyoruz. KKTC'nin TDT'de üst düzeyde ve uygun
şekilde temsiline önem veriyoruz. Cumhurbaşkanı Sayın (Ersin) Tatar'ın bugünkü
zirveye katılımı, keza değerli meslektaşımız Tahsin Ertuğruloğlu'un bu
toplantıda aramızda bulunması son derece önemlidir" ifadelerini kullandı.
KKTC'nin, Bişkek Zirvesi'nde de aynı şekilde temsili için
TDT'nin desteğine güvendiğini aktaran Fidan, şunları kaydetti:
"Bu doğrultudaki adımları tüm baskılara rağmen atmaktan
çekinmeyeceğinize inanıyoruz. Tüm kardeşlerimizi, Türk Dünyası'nın ayrılmaz bir
parçası olan Kıbrıs Türk halkının özden gelen haklarını yeniden elde etmesi
için destek vermeye çağırıyoruz. Bu itibarla Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin on
yıllardır maruz kaldıkları haksız ve insanlık dışı izolasyonlara son vermek
üzere KKTC ile ticari ilişkilerinizi artırmaya davet ediyorum. KKTC'de ticaret
ofisi tesis etmeniz bu yönde önemli bir adım olacaktır.
Aynı şekilde ülkelerinizden daha fazla resmi heyet ve
turistin KKTC'yi ziyaret etmesi de Kıbrıs Türkü kardeşlerimize önemli bir
destek sağlayacaktır. Bu çerçevede tam teşekküllü bir uluslararası havalimanı
olan Ercan Havalimanı'na doğrudan uçuşları başlatmayı değerlendirmeniz de
faydalı olacaktır. Başta Cumhurbaşkanı Sayın (Ersin) Tatar ve Dışişleri Bakanı
Sayın (Tahsin) Ertuğruloğlu olmak üzere KKTC yetkilileriyle ülkenizi temaslar
için davet etmenizi bekliyoruz."
"KALICI BARIŞA
DÖNÜK ÇABALARIN DAHA GENİŞ BİR ZEMİNE YAYILMASI GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ"
Fidan, 3. yılına giren Rusya-Ukrayna Savaşı'nın
"vekalet harbine" dönüşmüş durumda olduğuna işaret ederek şu
değerlendirmelerde bulundu:
"Mevcut stratejik manzarada her iki tarafında daha
fazla silahlanma, askeri açıdan daha saldırgan tutum izleme dışında bir
önceliği bulunmamakta. Türkiye olarak savaşın sonlandırılması için kalıcı
barışa dönük çabaların daha geniş bir zemine yayılması gerektiğini düşünüyoruz.
Kutuplaşmanın derinleşmesini önleyecek, katılım ve temsil niteliği yüksek,
diplomasiyi önceleyen bir barış platformu tesis edilmesi gerekmekte. Savaşın
farklı boyutlarından etkilenen ülkeler olarak tamamlayıcı bir anlayışla hep
birlikte bu yönde çalışmalıyız."
Bakan Fidan, "Taliban'ın Afganistan'da yönetimi ele
geçirmesinin üzerinden neredeyse 3 yıl geçti. Türk Dünyası olarak hepimizi
yakından ilgilendiren Afganistan konusunda, siz kardeşlerimizle yakın temas
içinde olmaya özel önem veriyoruz." diyerek "kendisiyle ve bölgesiyle
barışık, istikrarlı bir Afganistan"ın tüm uluslararası toplumun menfaatine
olduğuna inandığını belirtti.
Türkiye'nin, kapsayıcı yönetişim ve başta kadınlar olmak
üzere temel insan haklarına riayet edilmesi yönündeki mesajlarını doğrudan
iletebilmek amacıyla geçici yönetim ile pratik ve yapıcı bir ilişki
benimsediğine dikkati çeken Fidan, "Aynı zamanda özellikle Afganistan'la
sınırı bulunan kardeş ülkelerimizle terörle mücadele, sınır güvenliği, organize
suçlar konusunda da somut adımlar atmaya, beraber çalışmaya da hazır olduğumuzu
bir kez daha buradan ilan etmek istiyorum" dedi.
"TÜRK DÜNYASI,
GAZZE'DE YAŞANAN İNSANLIK DRAMINA SIRTINI DÖNEMEZ"
Fidan, İsrail-Filistin meselesine yönelik de şunları
kaydetti:
"Türk Dünyası, Gazze'de yaşanan insanlık dramına
sırtını dönemez. İsrail'in 7 Ekim'den (2023) beri Filistinli kardeşlerimize yönelik
saldırıları, uluslararası hukuku her yönüyle ihlal etmektedir. Uluslararası
Adalet Divanı (UAD), Güney Afrika-İsrail Soykırım davasında vereceği kararla,
İsrail-Filistin sorununun gecikmiş çözümüne hukuki katkı sağlama fırsatına
sahiptir. UAD'nin, İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarında
gerçekleştirdiği eylemlerle ilgili olarak vereceği danışma görüşü de Filistin
meselesine önemli hukuki katkıda bulunacaktır.
Türkiye olarak hem yazılı hem sözlü aşamada görüşlerimizi
sunarak danışma görüşü sürecine katkıda bulunduk. 1 Mayıs'ta Türkiye'nin, Güney
Afrika-İsrail soykırım davasına müdahil olma hakkını kullanmaya karar verdiğini
duyurmuştuk. TDT'nin tüm üyelerinin UAD nezdindeki soykırım davasına destek
verdiğini görmek isteriz. Filistin meselesine ilişkin, Uluslararası Ceza
Mahkemesi nezdinde yürütülen süreci de yakından takip ediyoruz."
Dışişleri Bakanı Fidan, konuşmasını "Değerli
kardeşlerim, ortak vizyonumuz çerçevesinde geleceğimizi inşa etmek için
sizlerle yakın çalışmaktan onur duyduğumu bilmenizi isterim. TDT'nin
uluslararası arenadaki görünürlüğünün her geçen gün yükselmeye devam edeceğine
inancım tamdır. Birliğimiz, dirliğimiz daim olsun" diyerek sonlandırdı.
AA