Bakan Ersoy: Türk mutfağı lezzeti kadar derinliği de olan bir hazine
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, gastronomi turizmine ilişkin, "Türk mutfağı lezzeti kadar derinliği de olan bir hazine. Asırlara yayılan bilgi ve deneyim aktarımının ürünü olan zengin mutfağımız, tarih boyunca çeşitlenerek günümüze kadar eşsiz tatlarıyla ulaştı. Bu eşsiz hazineyi layıkıyla tanıtmak önceliğimiz." dedi.
Bakan Ersoy, Turizm, Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi
İşletmecileri Derneği (TURYİD) tarafından Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM)
düzenlenen 4. Global Gastro Ekonomi Zirvesi'nin açılışına katıldı.
Gastronominin dünya turizminin en önemli itici güçlerinden
biri haline geldiğini belirten Ersoy, " Seyahat planı yapan insanlar
destinasyonlarını seçerken, ziyaret edecekleri ülke ya da şehrin benzersiz
mutfak kültürünü, yerel lezzetlerini ve gastronomi deneyimlerini göz önünde
bulundurarak tercihlerini şekillendirmektedir. İşte tam bu noktada, Türkiye
olarak sunduğumuz eşsiz gastronomi deneyimleriyle dünya çapında fark
yaratıyoruz. Ülkemizin coğrafi konumu, çeşitli iklim ve toprak yapısı ile
harmanlanmış zengin mutfak kültürü, gastronomi turizmi açısından bizlere büyük
bir avantaj sağlıyor." ifadelerini kullandı.
Bakanlığın Türkiye'nin zengin yeme-içme kültürünün dünyaya
tanıtılması için önemli projeler yürüttüğüne dikkati çeken Ersoy, Türk
mutfağını markalaştırarak, gastronomi turizminde dünyada lider destinasyonlar
arasında yer almayı hedeflediklerini söyledi.
"TÜM DÜNYANIN GÖZÜNÜ
İSTANBUL, İZMİR VE BODRUM DESTİNASYONLARIMIZA ÇEKMEYİ BAŞARDIK"
Mehmet Ersoy, gastronomi turizminin yarattığı küresel
ekonomiden Türkiye'nin en büyük payı almasını sağlamayı hedeflediklerinin
altını çizerek, şunları kaydetti:
"Türk mutfağı, lezzeti kadar derinliği de olan bir
hazine. Asırlara yayılan bilgi ve deneyim aktarımının ürünü olan zengin
mutfağımız, tarih boyunca çeşitlenerek günümüze kadar eşsiz tatlarıyla ulaştı. Bu
eşsiz hazineyi layıkıyla tanıtmak önceliğimiz. Bu çerçevede attığımız adımlarla
dünyada 'Gastrocity' olarak da adlandırılan Londra, Paris, New York gibi büyük
metropollerde olduğu gibi 'fine dining' amacıyla Türkiye'ye gelinebileceğini
anlatmak istiyoruz. Gerek tüm dünyada gösterilen tanıtım filmlerimiz gerekse de
ülkemizde ağırladığımız gastronomi alanındaki kanaat önderlerinin etkileşimleri
sonucunda, tüm dünyanın gözünü İstanbul, İzmir ve Bodrum destinasyonlarımıza
çekmeyi başardık. Bakanlığımızın çok boyutlu yürüttüğü tanıtım süreciyle
Michelin Rehberi tarafından kapsama alınan İstanbul, İzmir, Bodrum
destinasyonlarımız birer Gastrocity olarak öne çıkmaktadır. Michelin
Rehberi'nin de son yıllarda ülkemizin yeme-içme sektörüne gösterdiği bu ilgi,
Türkiye’nin gastronomi turizminde de ön sıralardaki yerini sağlamlaştırmaya
başladığının göstergesidir."
Türkiye'nin 2023 yılı turizm geliri içindeki yeme-içme
harcamasının yüzde 19 arttığına işaret eden Ersoy, bu rakamların titizlikle
yürütülen turizm tanıtım ve geliştirme çalışmalarının başarıya ulaştığının bir
göstergesi olduğunu dile getirdi.
"TÜRK MUTFAĞININ
KARAKTERİSTİK ÖZELLİĞİNDE YÖRESEL ÜRÜNLER BÜYÜK ROL OYNUYOR"
Sürdürülebilir Turizm Programı ile Türkiye'de sürdürülebilir
bir konaklama deneyimi yaşanmasını önemsediklerini kaydeden Ersoy,
"Aşamalı bir şekilde turizme hizmet veren bütün işletmelerin
sürdürülebilirlik belgeleri de almaları gerekiyor. Türkiye konaklama sektöründe
atmış olduğu bu adımla tüm dünyada ilk sıralara geldi. İnşallah ikinci aşamada
da yeme-içme sektörüyle ilgili böyle bir protokol hazırlayacağız. Aşamalı bir
şekilde bu sektörün de sürdürülebilirlik konusunda gerekli adımları atmalarını
sağlayacağız." şeklinde konuştu.
Bakan Ersoy, Türk mutfağı konusunda farkındalık yaratmak,
Türk mutfağının markalaşmasını sağlamak, yurt içi ve yurt dışında geleneksel ve
sağlıklı özelliklerini ve sürdürülebilirliğini vurgulamak amacıyla 2022'den
beri Türk Mutfağı Haftası'nın kutlandığını vurgulayarak, sözlerini şöyle
sürdürdü:
"Tarih boyunca, coğrafi göçlerle, farklı medeniyetlerin
etkileşimi ve kültürel yakınlaşmalarla zenginleşen Türk mutfağının
karakteristik özelliğinde yöresel ürünler büyük bir rol oynamaktadır. Yöresel
ürünler, coğrafi işaret tescili sayesinde ön plana çıkarılarak hem taklitlerine
karşı koruma altına alınmakta hem de bulunduğu yörenin turizminin gelişmesine
katkı sağlamakta. Coğrafi işaretleme ile ayrıca, bölgenin kültürel değerlerinin
tanıtımı ve korunması da mümkün olmakta. Türk Mutfağı Haftası'nın yerel ürünler
vurgusunu, bu sene coğrafi işaretli ürünler üzerinden devam ettirmesi, bu
alanda farkındalık yaratacaktır. Bu sayede, geleneksel bilgi ve kültürel
değerlerin korunması, turizm potansiyelinin artırılması ve ürün taklitçiliğinin
önlenmesi konusunda gündem yaratılmasını hedefliyoruz. Umarım bu ve bunun gibi
organizasyon ve çalışmalar, Türk mutfağının sahip olduğu yüksek standartların
tüm dünyada tanınması konusunda birer vasıta olarak yer alacaktır."
ZİRVEDE, GASTRONOMİ
TURİZMİNDE KÜRESEL FIRSATLAR ELE ALINACAK
TURYİD Başkanı Kaya Demirer de yaptığı konuşmada, yemeğin
sadece zorunlu bir ihtiyaç olmadığını ve bir sosyalleşme aracı olduğunu
belirterek, 20 yıldır faaliyet gösteren TURYİD’in kuruluşundan bugüne yaptığı
çalışmaları anlattı.
"Tanzimat’tan Günümüze Yemek Kültürümüz" başlıklı
konuşma yapan tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı ise Türklerin Orta Asya'dan
Anadolu'ya uzanan tarih serüveninde, farklı toplumlardan etkilense demutfak
kültürünün özünü koruduğuna dikkati
çekerek, şunları kaydetti:
"Türklerin mutfağındaki çeşitlilikte başka şeyler de
söz konusu. Bunlar çözülmüş değil. Mutfak çok değişik ve zengindir. Et
yemekleri, hamur yemekleri, envai çeşit sebze yemekleri ve meyvenin
kullanılması mümkündür. Osmanlı azınlık milletleri içerisinde Ermenilerin
mutfağı çok zengindir. İstanbul mutfağı, Anadolu mutfağının bileşimi gibi
düşünülür, bu tartışılır. Çünkü İstanbul mutfağında inanılmayacak derecede
Balkanlardan etkiler vardı. Fatih Sultan Mehmet zamanında aşırı derece deniz
mahsulünün hazırlandığı görülür. Fatih Sultan Mehmet çok düşkündür deniz
ürünlerine."
Etkinliğe katılan araştırmacı yazar Bekir Ağırdır da
"Yeme İçme Alışkanlıklarının Ardındaki Sosyolojik Hikaye" başlıklı
bir konuşma yaptı.
4. Global Gastro Ekonomi Zirvesi'nde, gastronomi turizminde
küresel fırsatlardan mavi ekonomiye, sürdürülebilir tarımdan kalkınmaya, moda
ve sanatın gücüne pek çok başlık ele alınacak.
AA