Bakan Ersoy ‘Künhü’l Ahbar’ kitabı tanıtım toplantısına katıldı
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, bugün hayranlıkla takip edilen teknolojik ve bilimsel gelişmelerin büyük kısmının yüzlerce yıl önce Türk-İslam medeniyetinde doğduğunu belirterek, “Özümüze sahip çıkacak, kadim medeniyet hafızamızı diri tutacağız” dedi.
Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı (TYEK) tarafından,
Gelibolulu Mustafa Ali'nin, 10 farklı nüshası incelenerek tenkitli neşri
tamamlanan "Künhü'l-Ahbar" adlı eserinin tanıtımı Rami
Kütüphanesi'nde yapıldı.
Toplantıya katılan Bakan Ersoy, TYEK'in sessiz ve özverili
çalışmalarının önemine işaret ederek, "Başkanlığımız, kadim tarihimiz
boyunca her alanda edindiğimiz bilgi ve birikimimizi koruyan, muhafaza eden,
yaşatan ve gerek bugüne ulaştıran gerekse yarına aktaran bir hafızadır. Yapay
zekanın çoktan telefonlarımızda yerini aldığı günümüzün bilgi ve teknoloji
dünyası, kağıt ve mürekkepten bir temel üzerinde yükselmektedir. İşte biz bu
muazzam temele 'yazma eserler' diyoruz." ifadelerini kullandı.
Fikirden fiile, insanlığa eşsiz yollar açan ilimlerin yazma
eserlerle bugünlere ulaştığına dikkati çeken Ersoy, "Söz konusu
eserlerimiz eşsiz bir ciltle başlayarak minyatür, ebru, hat ve tezhip gibi
kadim sanatlarımızın nadide örneklerini barındıran başlı başına birer kültür
varlığı, birer sanat eseri olma özelliği de taşıyor. Yani sadece içerikleriyle
değil bir nesne olarak varlıklarıyla da bilgiyi muhafaza ediyor,
aktarıyor." diye konuştu.
"ÖZÜMÜZE SAHİP
ÇIKACAK, KADİM MEDENİYET HAFIZAMIZI DİRİ TUTACAĞIZ"
Bugün hayranlıkla takip edilen teknolojik ve bilimsel
gelişmelerin büyük kısmının yüzlerce yıl önce Türk-İslam medeniyetinde
doğduğunu vurgulayan Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunu asla unutmamamız gerekiyor. Unutturmak için
devlet politikası düzeyinde çalışmalar yapanların, insan medeniyetine dair her
şeyi kendine mal etme çabasında olanların varlığı hepimizce malum. 'Türklere
önce kendi tarihini unutturmamız, manevi değerlerinden uzaklaştırmamız gerek.'
fikrini dillendiren askeri, dini ve siyasi liderler, bürokratlar dün de vardı
bugün de var. Açık açık söylediler, söylüyorlar. Biz ise büyük Türk düşünürü
Farabi'nin öğüdünü tutup, uzun konuşanı kısa dinleyeceğiz. Onların sloganlarına
ve parlak söylemlerine değil gerçeklere kulak verip o gerçekleri ayakta tutmak
için çalışacağız. Özümüze sahip çıkacak, kadim medeniyet hafızamızı diri
tutacağız.
Bakan Ersoy, YTEK'in temel hedeflerinin yazma eserleri en
sağlıklı şekilde geleceğe ulaştırmak, en kullanılabilir şekilde hizmete sunmak
ve en işlevsel şekilde yeniden üretmek olduğunu söyledi.
YTEK'in kurulduğu günden itibaren, yapılan çalışmalarla 3
bin 673 eserin restore edildiğini aktaran Ersoy, şöyle devam etti:
"Yazma Eserler Veritabanı platformunda halihazırda 616
bin eserin künye bilgisi, 450 bin eserin dijital görüntüsü yer almakta. Bu
görüntüler, üye olan herkesin evinden bile ulaşabileceği şekilde hizmete
sunulmaktadır. Belki de bu yoğun mesainin en değerli ödülü, en önemli noktası
da burada yatmaktadır ki o nokta, söz konusu bütün bu eserleri ulaşılır kılarak
toplumsal ilgiyi artırmaktır. İşte Gelibolulu Mustafa Ali Efendi'nin
Künhü'l-Ahbar eseri bu yolda attığımız en kapsamlı çalışmalardan biri
olmuştur."
"TARİH YAZMAK,
TARİH YAPMAK KADAR MÜHİMDİR"
Ersoy, dört bölümden oluşan Künhü'l-Ahbar eserinin Hazreti
Adem ile başlayan Peygamberler tarihinden, 1596'da gerçekleşen Eğri Seferi'ne
kadar süren Osmanlı tarihine uzanan dönemi anlattığını dile getirdi.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün "Tarih yazmak, tarih
yapmak kadar mühimdir. Yazan yapana sadık kalmazsa değişmeyen hakikat,
insanlığı şaşırtacak bir mahiyet alır." sözünü aktaran Ersoy,
"Mustafa Ali Efendi de yüzyıllar öncesinde aynı hassasiyeti kendisine
rehber edinmiştir. O, sahih olmayan bilgiye itibar etmemeye, hadiseleri
araştırıp inceleyerek nakletmeye, sahte bilgi ve hikayelerden sakınmaya,
olayları saptırmadan ve abartmadan nakletmeye önem vermiştir."
değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Ersoy, Rami Kütüphanesi'nin de açıldığı günden bugüne
yaklaşık 4 milyon ziyaretçi ağırladığının altını çizerek, TYEK'e bağlı olarak
kurulan dünyanın en iyi kitap restorasyon laboratuvarlarından birisi olan,
kitap şifahanesinin de Rami Kütüphanesi'nde bulunduğunu sözlerine ekledi.
Mehmet Nuri Ersoy, Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanı Dr.
Coşkun Yılmaz'ın da konuşma yaptığı etkinliğin ardından, 16. yüzyıl Osmanlı
aydın ve bürokratlarından Gelibolulu Mustafa Ali’nin nadide eserlerinden oluşan
yazma eser sergisini ziyaret etti.
Suat Donuk tarafından hazırlanan eserin editörlüğünü Derya
Örs, son okumasını ise Göker İnan yaptı.
AA