Bakan Bolat: Türkiye Yüzyılı’nı Ticaretin Yüzyılı yapacağız
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, “Türkiye Yüzyılı’nı Ticaretin Yüzyılı yapacağız ve küresel ticaretteki payımızı hem mal hem hizmetler ihracatında artırmaya devam edeceğiz. Eximbank ve ticari bankalarda ihracat reeskont kredisinin günlük limiti 10 kat artırılarak 3 milyar liraya çıkarıldı. Önümüzdeki hafta inşallah yeni bir müjde bekliyoruz, Hazine ve Maliye Bakanlığımız ve Merkez Bankamızla birlikte çalışıyoruz” dedi.
Merter Sanayici ve İş İnsanları Derneğinin (MESİAD) 30.
yılına özel bu yıl ilk kez düzenlediği "MESİAD 30. Yıl Merter'e Değer
Katanlar Ödül Töreni", Ticaret Bakanı Ömer Bolat'ın katılımıyla
gerçekleştirildi.
Bakan Bolat, törende yaptığı konuşmada, göreve geleli 16 ay
olduğunu belirterek, bu süreçte sahada olmak ve ekonominin, sanayinin,
ticaretin ilgili bütün kuruluşlarıyla istişare içinde kalmak, dinlemek ve
iletişimi sürekli tutma konusuna dikkat ettiklerini bildirdi.
LASİAD, OTİAD'ı ziyaret ettiğini ve görüşmeler
gerçekleştirdiğini anlatan Bolat, Merter, Güngören, Osmanbey, Laleli'deki
tekstil piyasasının gelişimine ettiği şahitlikten bahsetti.
Tekstilde, konfeksiyonda son bir yıldan uzun bir süredir
küresel pazar daralması nedeniyle sancılı bir dönemin yaşandığını ifade eden
Bolat, "Bu sancılı dönemde de sektöre hükümet, Ticaret Bakanlığı olarak
yaptıklarımızı anlatabilmek ve sizleri dinlemek ve sizlerin kısa vadede
çözebileceğimiz konularını çözmek üzere iletişimimizi çok sıkı bir şekilde
sürdürdük. Fuarlarınıza koştuk, geldik, açılışlarını yaptık." diye
konuştu.
Bolat, tekstil, konfeksiyon sektörünün sanayinin,
sektörlerin anası olan bir sektör olduğunu belirterek, "Bizim ülkemizde Osmanlı'nın
son 40-50 yılından itibaren başlayan bir sektör. Pamuk üreticisi bir ülke
olduğumuz için çırçır üretimiyle başlayan ve daha sonra 1950'li yıllardan
itibaren iplikte, 60'lı yıllardan itibaren kumaşta entegre tesislerin,
fabrikaların kurulduğu, Ege'nin güzel pamuğu, Çukurova'nın güzel pamuğu
nedeniyle entegre tesislerin İzmir bölgesinde ve Adana civarında kurulu büyük
sektör." ifadelerini kullandı.
İstanbul piyasasının modanın, tüketimin merkezi olduğunu
aktaran Bolat, Anadolu'da üretilen ürünlerin Sultanhamam'da satışa sunulduğunu
hatırlattı.
1980'den sonra İstanbul'da özellikle yerleşik sanayileri
dışarı çıkarmak noktasında verilen teşviklerle İstanbul il sınırlarının dışına
taşmanın başladığını anlatan Bolat, Çorum, Çerkezköy, Gebze, Kocaeli, Sakarya,
Bilecik gibi bölgelere yayılma gerçekleştiğini söyledi. Kahramanmaraş,
Adıyaman, Malatya, Adana, Gaziantep, Denizli’nin hızla büyüdüğünü anlatan
Bolat, "Türkiye'nin tekstildeki büyük atağı, ihracata dayalı büyüme
modeliyle beraber 1983'ten sonra rahmetli Özal sürecinde başlamıştı. Bu
şehirlerimiz bu süreci çok iyi değerlendirdiler, büyük yatırımlar
yapıldı." diye konuştu.
İstanbul'un konfeksiyonun merkezi haline geldiğini söyleyen
Bolat, şunları kaydetti:
"Ve bu süreçte de gerçekten bahsettiğimiz Laleli,
Osmanbey, Merter büyük moda merkezleri, tekstil merkezleri oluştu. Sultangazi,
İkitelli gibi üretim merkezleri, daha önce de Osmaniye Veli Efendi'nin orada da
entegre, iplik kumaş fabrikaları vardı. Onların çoğu Çerkezköy havzasına
gittiler. 1 milyon 75 bin kişinin istihdam edildiği bu sektörde 80 milyar
dolarlık bir üretim, katma değer söz konusu. Bunun 50 milyar doları tekstilde,
30 milyar doları konfeksiyonda. Tabii deri, ayakkabı, ev tekstili, aksesuar
gibi alt sektörler de aslında tekstil giyim sanayinin bir parçası. Ayrılmaz bir
bütün. Hepsi birlikte aşağı yukarı 37-38 milyar dolarlık bir ihracatı birlikte
gerçekleştiriyorlar."
"875 MİLYAR
DOLARLIK DÜNYA TEKSTİL VE HAZIR GİYİM TİCARETİNDE BİZİM DAHA ALACAĞIMIZ ÇOK
MESAFE VAR"
Ticaret Bakanı Bolat, tekstilde atağa kalkılan 80'li
yıllarda sanayinin lokomotifi olan sektörün istihdamda çok büyük bir pay
aldığını, ihracatın neredeyse üçte ikisinden fazlasını oluşturduğunu
belirterek, şu ifadeleri kullandı:
"Bugün de tekstil, konfeksiyon sektörü ihracatımızın 33
milyar dolar payıyla yüzde 13'ünü oluşturuyor. Otomotiv, kimya, enerji
sektörüyle beraber ilk üçte yer alıyor. 875 milyar dolarlık dünya tekstil ve
hazır giyim ticaretinde bizim daha alacağımız çok mesafe var. Biz bu sektörü,
Almanya'nın, Fransa'nın, İtalya'nın elinden aldık. Onlar dünyanın tekstil ve
moda merkezleriydi. Moda merkezi olarak devam ediyorlar. Ama üretim ve ihracat
üssü olarak Türkiye 1980'den sonra büyük bir atak gerçekleştirdi. Ve
tekstildeki başarımız diğer sektörlere de özgüven aşıladı. Çelikten otomotive,
kimyadan makine üretimine varıncaya kadar birçok sektörde bugün 262 milyar
dolarlık mal, 110 milyar dolarlık da ihracat geliri olan ülke konumuna
ulaştık."
Zaman zaman büyük ataklar ve daralmalar olduğunu anlatan
Bolat, "Kendi içinizdeki sebeplerden dolayı da geçmişte de zaman zaman
daralmalar olmuştur. Ama istikamet her zaman yukarı doğru ivme devam etmiştir.
O nedenle son bir yıldır aşağı yukarı küresel talepteki büyük daralma ve
özellikle dünyada enflasyonla mücadele politikaları, Türkiye'de enflasyonla
mücadele politikası nedeniyle iç talepteki de yavaşlama nedeniyle satışlarda
yavaşlama olabilir. Ama fuar açılışlarında da hep söyledim. Bunlar geçici
konjonktürler, dalgalanmalardır ve inanın günün sonunda çok uzun olmayan bir gelecekte
yeniden atağa geçilecektir." dedi.
Batı'yla Rusya arasında yeni bir dünya savaşı yaşandığını
söyleyen Bolat, şöyle konuştu:
"Rusya bizim için çok önemli bir pazardı. Biz bavul
turizmini 1990’dan sonra Rusya pazarında öğrendik. Osmanbey, Merter ve Laleli
piyasası bavul turizmiyle büyük atak yaptılar. Ama 1998’de Ruslar bavul
turizmini yasakladıklarında kıyamet koptu. Eyvah, yandık, bittik, mahvolduk
sözleri hep vardı. Ne oldu? 1-2 yılda yeni şartlara alışılmaya başlandı herkes
kendini yeni döneme adapte etti. Başka çare yok. Şirketleştiler, normal
ihracata başladılar. Kargo ihracatından geri adım attılar. Devletin ihracat
teşviklerinden faydalanmaya başladılar. Bu tür dalgalanmalar olur. Ekonomik
krizlerin, geçmişte yaygın olduğu dönemde, 90’lı yıllarda 2-3 yılda bir büyük
ekonomik krizler yaşandı. 94, 98, 2001 krizleri... Onun için değerli arkadaşlar
morali sakın bozmayalım, başları yüksekte tutalım ve bu noktalarda
satışlarımızı nasıl artırabiliriz, nasıl yeni pazarlar bulabiliriz? Hep bu
arayışlarda olalım. Biz Ticaret Bakanlığı olarak her zaman yanınızda yer almaya
devam edeceğiz."
"BÜYÜMENİN
LOKOMOTİFİ NET İHRACAT KATKISI OLDU"
Bakan Bolat, dünyanın ortalama yüzde 3,8 büyürken 2000-2020
arasında, son 3 yıldır özellikle 2023 ve 2024'te yüzde 3,2 gibi bir daralmanın
içinde olduğunu belirterek, "Yani bu büyüme sınırlı bir büyüme. Bizim
pazarlarımız olan ABD ve AB'nin büyüme oranları daha düşük. Öylesine ciddi bir
durgunluk içindeler ki, ABD de, AB de faizleri düşürmeye başladı. Merkez
bankaları eylül ayında faiz indirimine gitmeye başladılar. Yakın bir zamanda
birkaç aylık süre zarfında ilkbaharda faiz oranları daha makbule erdiğinde
küresel talebin artmakta olduğunu ve sizlerin işlerinde satışların canlı
talebin, satışların artmakta olduğunu hep beraber göreceksiniz." şeklinde
konuştu.
Türkiye'nin geçen yılı yüzde 5,1 büyümeyle kapattığını
kaydeden Bolat, milli gelirin ilk defa 1 trilyon doları aşarak 1 trilyon 118
milyar dolar olduğunu söyledi. Bolat, "Bu yıl ilk 6 ayda büyüme oranımız
yüzde 3,8, milli gelirimiz de 1 trilyon 250 milyar dolara ulaştı. Kişi başı
milli gelirimiz de geçen yıl 13 bin 243 dolar idi, bu yıl sonunda 14 bin doları
aşarak 15 bin dolara yaklaşır göreceğiz, inşallah. Bu büyümenin lokomotifi net
ihracat katkısı oldu. Yüzde 3,8 reel büyümenin 1,4 puanlık kısmı net ihracat
katkısından geldi." dedi.
Geçen gün ihracat verilerini açıkladıklarını hatırlatan
Bolat, "2024, zor bir yıl. Küresel talep çok durgun, savaş var
kuzeyimizde, İsrail soykırımı var, ticaret kanallarında gerilim var. Süveyş
zaman zaman tıkanıyor. Şimdi de Amerika'nın doğu limanları greve girmiş. Bütün
bunlara rağmen bizim ihracatçılarımız kahramanca, cansiparane uğraşıyorlar. Biz
de onlara bu desteği veriyoruz. Biz 2024 ilk 9 ayda yüzde 3,2 mal ihracatımızı
artırarak 193 milyar dolara ulaştık." diye konuştu.
İthalatın yüzde 8 oranında 253 milyar dolara gerilediğini
belirten Bolat, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İthalatta 21,5 milyar dolar azalış var ihracatta ilk 9
ayda 6 milyar dolar artış var toplamda 27,5 milyar dolarlık dış ticaret
açığımız azaldı. Bu ne anlama geliyor? Artık döviz konusu, sorun olmaktan
çıkarılıyor. Döviz yeterliliği diye bir problemimiz kalmıyor. Dış ticaret açığı
ve cari açığımızı çok makul seviyelere indirerek özellikle altın ve enerji
hariç dış ticaret açığımızda önemli bir azalma sağlanmış olunca ihracatın
büyümeye katkısı artıyor. İhracat yapmak demek üretim yapmak demek istihdamın,
yatırımların artması demek, Türkiye açısından hepsi olumlu, pozitif gelişmeler
olarak gerçekleşiyor.
İlk 9 ayda geçen yıl 88 milyar dolara yakın bir dış ticaret
açığı varken bu yıl 60 milyar dolarda durmayı başardı. 27,5-28 milyar dolar bir
tasarrufumuz var. Bu Türkiye’nin döviz rezervlerinin artması anlamına geliyor.
Brüt döviz rezervlerimiz 98,5 milyar dolardan 157,5 milyar dolara yükseldi. Net
döviz rezervlerimiz eksi 60,5 milyar dolardan artı 30 milyar dolara yükselerek
swap hariç 90 milyar dolarlık bir iyileşme göstermiş oldu. Bu durum karşısında
ihracatın ithalatı karşılama oranı geçen yıl yüzde 68 iken bu yıl yüzde 76,3'e
yükseldi. Bunlar olumlu ilerlemeler dış ticaret cephesinde."
"BAKANLIK VE
HÜKÜMET OLARAK YEŞİL EKONOMİYE UYUM KONUSUNDA ÇOK ÖNEMLİ BİR PROGRAM
UYGULUYORUZ"
Ticaret Bakanı Bolat, 2023'te dünyada 573 milyar dolarlık
hazır giyim ihracatı olduğuna değinerek, "Yaklaşık 286 milyar dolar da
tekstil ihracatı var. Birinci sırada Çin var. Özellikle hazır giyim sektöründe
2-2,5 milyar dolarlık 2022'ye kıyasla bir eksilme söz konusu bunun en önemli
sebeplerinin başında pandeminin bitmesiyle, karantinaların azalmasıyla beraber
gelişmiş ülke batılı pazarlarda müthiş talep patlaması doyuma ulaştı. Ekonomik
durgunluk ve yüksek enflasyon süreciyle de beraber orada talepte ciddi bir
durgunluk var. Bir de tekstilde özellikle konfeksiyonda yeşil ekonomiye uyum
çabaları daha çok etkili oluyor. Bu durum nihai yeni ürünlerin talebini
azalttı, hem de pazarda üretimde satışta rekabeti zorlaştırarak uyum sancılarını
beraberinde getirdi." diye konuştu.
Bakanlık ve hükümet olarak yeşil ekonomiye uyum konusunda
çok önemli bir program uyguladıklarından bahseden Bolat, "Tekstil, giyim
sektörüne de bu konuda yardımcı oluyoruz. Yeşil ekonomiye, ticarete uyum adı altında
responsible (sorumluluk) adı altında ihracat destek programı başlattık. Firma
başına yeşil ekonomiye uyum programı başlatanlara 10 milyon lira hibe desteği
programı başlattık. Bu konuda yeşil ekonomiye uyum çalışmalarında yol alan
firmalara Eximbank kredileri, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı TÜBİTAK
kredileriyle avantajlı şartlarda kredi imkanları da sunacağız."
ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin tekstilde ve giyimde en büyük dış ticaret
ortağının Almanya olduğunu kaydeden Bolat, tekstil ve giyimde de birinci
pazarın Almanya olduğunu hatırlattı. Almanya'nın ithalatındaki düşüşün 2022’ye
kıyasla kümülatif yüzde 25 düştüğünü belirten Bolat, şunları kaydetti:
"İnsanoğlunun gıda, giyim ve barınma bu konular
insanoğlu var olduğu müddetçe kıyamete kadar devam edecek. O yüzden tekstil
sektörüyle alakalı kıyamet senaryoları yazanlara itibar etmeyin. Konkordato
konusunu çok yakın takip ediyoruz. Adalet Bakanımız geçen hafta resmi verileri
de açıkladı. Konkordato müracaatları artmış olabilir ama mahkemelerin konkordato
kararı aldığı sayı 44. Hükümet ve Ticaret Bakanlığı olarak ihracatçılara
bakanlığın bütçesinin yüzde 60'ını tahsis ediyoruz. 21 milyar lira bütçemiz
vardı mal ve hizmet ihracatı için. Talepler çok, bu bütçe aşılabilecek
uğraşıyoruz daha fazla kaynak bulmak için."
Eximbank ve ticari bankalarda ihracat reeskont kredisinin
günlük limitinin 10 kat artırılarak 3 milyar liraya çıkarıldığını söyleyen
Bolat, "Önümüzdeki hafta inşallah yeni bir müjde bekliyoruz, Hazine ve
Maliye Bakanlığımız ve Merkez Bankamızla birlikte çalışıyoruz. Bunların
maliyeti şu anda yüzde 25,93 düşürmek için de çabalarımız var. Artacak reeskont
kredi limiti de inşallah önceliği tekstil, giyim, deri, ayakkabı, mobilya gibi
istihdam yoğun sektörleri öncelikli kılacağız." diye konuştu.
Verilen destekleri anlatan Bolat, "Dünya çapında fuar
olma yolunda ilerleyen İFCO ve Texhibition fuarlarını prestijli fuar ilan etme
konusunda da çalışmalarımız yakında nihayete erecek ve o fuarlarda da destek
limitimiz yüzde 70'e yükselecek. Böylece dünya çapında olan fuarlar olarak
katılımlar ve ziyaretçiler de artacak." ifadelerini kullandı.
Bolat, sözlerine şöyle devam etti:
"Hep birlikte Türkiyemizi daha iyi yarınlara
taşıyacağız. Türkiye Yüzyılını Ticaretin Yüzyılı yapacağız ve küresel
ticaretteki payımızı hem mal hem hizmetler ihracatında artırmaya devam
edeceğiz. Dikensiz gül bahçesinde çalışmıyoruz, şöyle etrafınıza bir bakın
nasıl bir coğrafyada ve ateş çemberi içinde geminizi sağlam bir şekilde derin
sularda yüzdürüp sağ salim limanlara ulaştırma gayreti içindeyiz."
Açılış konuşmalarının ardından ödüller verilerek, toplu
fotoğraf çekimi yapıldı.