BAK ÜMİT EFENDİ, BU ÖZEL SÖZLER SANA
Öncelikle bir ÖZÜR borçluyum. Dün önemli iki toplantı
nedeniyle yazımı yazmaya vakit ayıramadım. Bu nedenle tüm okuyucu ve
takipçilerimden ÖZÜR diliyorum.
Evet, Muratpaşa Belediye Başkanı ve CHP Genel Başkanı Adayı
Ümit Uysal’ın ÖZEL YURT DIŞI FİRARINI (alelacele seyahatini) ele alamadım. Sağ
olsun benim yerime gazetemiz bu konuyu manşete taşıdı ve yaşananları gündeme
getirdi.
Muratpaşalıların sevgili komşusu Uysal, daha ilçesindeki
çöpleri toplattıramazken CHP Genel Başkanlığı’na aday olduğunu açıkladı. Erken
bir hamle olarak görüldü.
CHP camiasında çok tartışılan bu adaylık için CHP Genel
Başkanı Özgür Özel’in ne diyeceği herkesin merak konusu idi. Aradan bir
haftadan fazla süre geçmesine rağmen kimseden çıt çıkmadı. İl Başkanı Nail
Kamacı’nın “Haberimiz yoktu” açıklaması dışında.
Nihayet dün HESAPLAŞMA VAKTİ GELDİ denilen bir program vardı
Antalya’da. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Kepez ve Santral Mahalleleri Kentsel
Dönüşüm Projesi’nin anahtar teslim töreni için şehre geldi.
Tabi bu programlar hemen bir gün önceden değil en az bir
hafta önce belirlenir benim bildiğim. Sonuçta Özel, BORU DEĞİL koskoca Ana
Muhalefet Partisi Genel Başkanı!
Ama CHP’nin taze Genel Başkan Adayı Uysal, rakibi ile
karşılaşmamak için pazartesi günü Avrupa Sürdürülebilir Kentler Konferansı’na
katılmak üzere Danimarka'nın Aalborg kentine gitti.
Tabi herkes Muratpaşa’nın paşasının Avrupa’dan dönüp CHP
Genel Başkanı Özgür Özel’i karşılamak üzere havalimanında ceketini düğmelemiş
beklerken görmek istedi. Ama ne mümkün!
Ortaya çıkan bir tablo var. Bir tarafta daha yeni seçilmiş,
yerel seçimlerde başarı elde etmiş bir CHP Genel Başkanı, diğer yanda bayrak
açıp Genel Başkanlık Adaylığını ilan etmiş bir ilçe belediye başkanı. Bolu
Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın tahtını elinden alacak gibi!
Hal böyle olunca gazeteciler merakla beklenen soruyu CHP
Genel Başkanı Özgür Özel’e sormuşlar, “Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal’ın
kamuoyuna yaptığı genel başkan adaylığı çıkışını nasıl değerlendiriyorsunuz?”
diye.
Özgür Özel’in cevabı; “Kendisi Muratpaşa’da bir dönem daha
görev yapmak istediğini, bu konuda bu fırsatın verilmesi gerektiğini
söylediğinde şunu söylemiştim. Ben kişi ile ilgili kararımı verirken şuna bakarım;
partimin faydasına ise doğru derim. O günkü kararı il başkanımızın,
milletvekillerimizin, büyükşehir belediye başkanımızın ve örgütümüzün oluru ile
kendisini adaylaştırdık. Kendisinin o gün bana ifade ettiği söylemler, bizim
yönetim tarzımızla ilgili ifadeler gerçekten bunu ancak BENİM ANNEM SÖYLERDİ
BÖYLE GÜZEL ŞEYLERİ herhalde… Kulağımda o güzel ifadeleri var. Bundan sonra da
onlar kalacak” şeklinde olmuş.
Özgür Özel bu cümleleri kurarken gülüyor, yanındaki
Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek de tebessüm ediyor. Resmen DALGA
GEÇİYOR Genel Başkan Özgür Özel.
Buna rağmen bu cümleleri nasıl anlamalıyız diye soruyorum;
Özür Özel ile Ümit Uysal arasında geçen konuşmanın kamuoyu ile paylaşılması
doğru mu? Siyasi işlere ANALARIN karıştırılması doğru mu? “Bunu ancak annem
böyle güzel şeyleri söylerdi” ifadesi ile Özel, Uysal’a ne demeye çalıştı?
Özel’in, “Kulağımda o güzel ifadeleri var. Bundan sonra da onlar kalacak”
demesi “Bundan sonra ne söylersen söyle hepsi boş mu” demek?
Bak Ümit Efendi; Ben Özgür Özel’in ne demek istediğini pek
çözemedim. Amma, ‘Lavinya'nın Aşkla İmtihanı’ kitabının yazarı olan gitarist
siz Ümit Uysal’ın bu cümlelerinin ne anlama geldiğini çözeceğine adım gibi
eminim.
Hem de CHP Genel Başkanı rakibi Özgür Özel’e KALLAVİ
İFADELER ile cevap vereceğine. Hadi meydan boş ATIŞ SERBEST!
SAHİP ÇIKAMIYORUZ
Aksu’da 1873 yılında yapılmış Karaöz Cebel Camii var. Burası
2001-2002 yılında Antalya İl Özel İdaresi katkısı ile restore edilmiş. Bana
gelen bilgilere göre restorasyon son derece kötü yapılmış.
Fotoğraflara şöyle bir baktım da, hakikatken çok kötü bir
restore işleminden geçmiş tarihi cami. Her yer sıva ve canım taşlar bile
görünmüyor. Kıyıda köşede kaldığı için görmezden gelinmiş.
Çünkü; sadece cuma ve mezarlık içinde olmasından dolayı
cenaze namazı kılınan bu caminin restorasyon tabelası bir köşede atılı duruyor.
Caminin yanında bir sürü eski mezarlar ise bakımsız, kaderine terk edilmiş.
Ne yazık ki sahip çıkmıyoruz, çıkamıyoruz. Böyle bir tarihi
camiye yazık etmişiz vesselam.