Bahçeli: TBMM, teröristlerin mekanı değildir
MHP Genel Başkan Bahçeli, “Biz TBMM’de terörist istemiyoruz. 57 DEM milletvekilinin maaşının derhal kesilerek terörle mücadeleye ve şehit ailelerine aktarılmasını öneriyoruz” dedi.
MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin konuşmasından satır başları şu
şekilde:
Değerli vekil arkadaşlarım, saygıdeğer misafirler, 2023
yılının son grup toplantısında bir aradayız. Gündemdeki konularla ilgili
değerlendirmelere geçmeden önce hepinizi hürmetle selamlıyorum. Toplantımızı
takip eden vatandaşlarımıza, tüm kardeşlerimize en kalbi selamlarımı iletiyor,
şükranlarımı sunuyorum.
Bütçe çalışması devletimize ve milletimize hayırlı olsun.
Bütçenin bir bütün halinde değerlendirilmelidir. TBMM onayı ile haklarını
doğrudan kullanmaktadır. Bütçe özü ile bir kaynak tahsis meselesidir bu da
siyasi bir tercihe dayanmakta. Türkiye'nin yüksek hedeflerini sahiplenmiştir.
2024 yılı bütçesine evet oyu verdik ve arkasında durduk. Genel kurul
çalışmalarında gösterdiğiniz tutumunuzdan, tavrınızdan dolayı alayınızı
kutluyorum.
Akıl yoksunu iddialardan kaçınan, destekleyici, yapıcı,
müdahalesini kürsüden yapan, görüşmeleri ihanet seansı gösterisi haline
getirmekten sakınan, kavga çıkarmak için fırsat çıkarmak isteyenlere prim
vermeyen Türkiye yüzyılı ilk bütçesinin aşamalarında duyarlılık gösteren emek
ve mesai harcayan her vekilimize her bürokratımıza, değerli arkadaşlarımızla
birlikte tebrik ve teşekkürlerimi iletiyorum.
Kurtuluş savaşı enflasyonun dizginlenerek başarıldığı tek
savaştır. Karaborsacılara göz açtırılmamıştı. Ekonomimiz 1923'ten 1939'a kadar
ortalama yüzde 8 büyümüş, milli gelir artmıştı. Kahramanlar umutlarını hiçbir
zaman kaybetmemişlerdi. Yüzüncü yıl dönümünde ilhamla ekonomik sorunların
üstesinden geleceğimize, fiyat istikrarı ile milletimizin hak ettiği refaha
kısa sürede ulaşacağına inanıyorum.
Mustafa Kemal Paşa Keçiören'de ziraat mektebinde
konaklamıştı. Ankara'ya gelişine kadar gelişen olaylar mukavemeti artan
zincirin halkaları gibidir. Komutanlığı, millete itimatı, ileri görüşlülüğü
mühim rol oynadı. Vatan uğruna her çileye meydan okudular. Elde yok avuçta
yoktu. İmkansızlığın kuşatmasını imanın kudreti ile yardılar. Erzurum'dan
Sivas'a gitmek için emekli binbaşından borç alıp yola koyuldular.
KİMSEYE MİLLİ
ŞEREFİMİZİ ÇİĞNETMEYİZ
Battık, bittik yaygarasını koparan münafıklar, batı
piyonları bir eli yağda bir eli balda, millete tepeden bakan emeği takmayan,
meyhane solcuları, çarkıfelek gibi dönenler, meydan devrimciler, kerpiçli evlerden
çıkan kahramanları hor gören bir avuç insanlık müsveddesi biz nereden
geldiğimizi görüp hamdolsun biliyoruz. Peki siz neyi biliyor, nereye hizmet
ediyorsunuz? Milli şerefimizi çiğnetmeyeceğiz. Kararımız kesin mücadelemiz
bıçkındır. Herkes dikkat etsin, yayı gerilmiş ok gibiyiz. Kınından çekilmeyi
bekleyen keskin bıçak gibiyiz.
Aziz vatan piyangodan çıkmadı. Kan verdik, bedel ödedik ama
teslim olmadık, taviz vermedik, boyun eğmedik. Her taşı yakut olan vatan can
verme sırrına erenlerindir. İrademiz milli mücadele iradesidir. Heyecanımız 104
yıl önceki seğmenlerin heyecanıdır.
Hayatı boyunca millet için çırpınan merhum Akif'i, milli
mücadelenin yol başçısı Atatürk'ü, aziz şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Ne
kadar geriye bakarsak o kadar uzağı görürüz. Tarihi bir vaka telaffuzu ile
bugünü çözmenin mümkün olacağı kanaatindeyim.
Ne kadar geriye bakarsak o kadar uzağı görürüz. Tarihi bir
vaka telaffuzu ile bugünü çözmenin mümkün olacağı kanaatindeyim.
Tarihi hadiselerin benzerlerine bugün de şahit oluyoruz.
Türkiye'nin itibarına, istikrarlı yönetime gölge düşürmek için terör kartını
devreye sokuyorlar. Küresel hasım çevrelerini ürkütüyoruz. Husumet cephesi eli
ve vicdanı kiralık tetikçilerini üzerimize salmakta. 22-23 Aralık'ta 12 kahramanımızın
şehit olması, müştereken kurulan saldırı düzeneğin hayata geçirilmesinin
sonucudur.
Tetiği çeken PKK’lı teröristtir; ancak silahı temin eden,
mermiyi veren, hedefi gösteren, eylem zamanını belirleyen, taktik ve stratejik
hedefleri tayin eden güçler de terörü ve terörizmi himaye eden alçaklardır.
TBMM'DE TERÖRİST,
CANİ İSTEMİYORUZ
Ne zaman zalime hayır desek yumuşak karnımızdan darbe
alıyoruz. Hain organizasyonlarla boğulmak isteniyoruz. Son günlerdeki
tartışmalarda devletimizin hükümdarlık haklarını tahrip edilmeye çalışıldığını
görmek mümkündür. Her iğrenç yolu deniyorlar. Göstere göster terörizme
güzelleme yapıyorlar. Dişimizi sıkıyor ya sabır diyoruz. Herhangi bir
taşkınlığa tevessül etmeyelim diyoruz. Said'e yapılan övgülerden, milletimizin
haysiyetini zedeleyen mesajlara kadar görülmedik hiçbir şey kalmadı. TBMM
bölücülerin aklanma, meydan okuma yeri değildir. Aksine hizmet eden kim varsa
hasmımızdır, vatan hainidir. MHP'nin açık tavrı şudur, Mehmetlerimize kurşun
sıkan, kanımızı döküp canımızı alan teröristlere hangi vekil hoşgörü ile
yaklaşırsa suçludur. Hesap vermekten kurtulamayacaktır. TBMM'de terörist
istemiyoruz, düşman, katil istemiyoruz. Canilerin sırtını sıvazlayan namertleri
asla istemiyoruz.
MAAŞLARI VE HAZİNE
YARDIMI KESİLMELİ
Sözde Kürdistan havariliğinden vazgeçmeyen, devlete düşman
kesilen partilerin cumhuriyeti kuran TBMM'de bulunması, hazine yardımı alması
rezalettir, zillettir, milletimize karşı en aşağılayıcı muameledir. Böylesi bir
haksızlık dünyanın hangi ülkesinde görülmektedir. İlk önerim 57 DEM Partili
vekilin maaşının ve hazine yardımının kesilip terörle mücadele ve şehit
ailelerine aktarılmasıdır. İkinci önerim teröre yardım edeni suçu sabit edilen,
vekillerin dokunulmazlıklarının karara bağlanarak acilen mahkemeye çıkarılması.
Üçüncü önerim AYM statüsünün, üye yapısı ve yargılama statüsünün ele alınması
ya da bu mahkemenin kapatılmasıdır. Dördüncü önerim kürsü dokunulmazlığı sınırlarının
yeniden ele alınmasıdır.
AYM'YE 'CAN ATALAY
KARARI' TEPKİSİ
Merak ediyorum ki, Anayasa Mahkemesi’nin malum başkanı ve
mahut üyeleri yüreklerimizi kavuran şehit haberleri karşısında acaba ne
hissetmişlerdir? Nasır tutmuş vicdanları biraz olsun sızlamış mıdır?
Anayasa Mahkemesi’nin önünde görüşülmeyi bekleyen 129 bin
140 bireysel başvuru dosyası varken, hatta bazılarına yıllardır sıra
gelmemişken, mahkûm Can Atalay dosyasını acilen inceleyip hak ihlali kararı
verilmesinin izahını kara cübbeli işbirlikçiler nasıl yapacaktır?
Aynı özen, aynı hassasiyet, aynı dikkat neden ve niçin
HDP’nin ve devamı partilerin kapatılma davasının ikmalinde gösterilmemektedir?
Bu anormal çelişkiyi, adeta çuvala sığmayan bu mızrağı nasıl yorumlayalım? Neye
yoralım?
Anayasa Mahkemesi’nin başkan ve üyeleri, kulak veriniz bana,
şehitlerimiz omuzlarda vatan topraklarına emanet edildi, onların kanlıları ve
destekçileri de aramızda dolaşıyor, hala adaletin ve hukukun onurunu
sahiplenmeyecek misiniz? Uzaktan kumandalı yargı da, yargıç da olmaz diyen Bay
Zühtü, senin kumandan, senin ipin kimin elindedir?
Hakkımızı savunmazsak şerefimizden mahrum olacağımızı size
hiç kimse öğretmedi mi?
YA DEVLET BAŞA YA
KUZGUN LEŞE
Trabzonlu da Tekirdağlı huzur bulamayacaktır demiş DEM
vekili. Bize göre çözüm bellidir. Terörü ve teröristleri topluca imha etmektir
o da. Ne sahada ne belediyede ne mağarada ne de TBMM'de terörist görmeye
dayanma gücümüz kalmadı. Ya bu hesabı sorup burunlarından getireceğiz ya da
adaletin şımarmasına sessiz kalıp yıkımın altında kalacağız. Ya devlet başa ya
kuzgun leşe diyerek duruş göstereceğiz.
Şehidimiz Yasin komutanına soruyor, "komutanım yolumuz
ne yoludur" diyor. Komutanı "iman yolu" diyor. Kahraman
evladımız Yasin Kızılelma'ya kadar devam diyor.
Türkiye bölücü örgüt ile mücadele gücüne sahiptir. Bu
belanın, felaketin ve şerefsizliğin üstesinden gelinecektir. Terörle mücadeleye
taktik değil stratejik bakmak milli güvenliğimiz adına tarihi vecibedir.
Terörle mücadelede üçüncü bir seçenek yoktur. TBMM'de grubu bulunan partilerin
milletin hissiyatını ortaklaşa seslendirmeleri, metinlere ön şartsız imza
atmaları milli bir durumdur. Gazi Meclis'te bulunan hiçbir parti tehdide sessiz
kalamaz. Kalırsa göz yummuş onay vermiş olacaktır. DEM ve CHP haricinde 4 siyasi partiye metne
imza koyarak milletin ve devletin iradesine ses olmuştur. Sormak lazım ki CHP
bu metnin neresini beğenmedi, DEM'in siyasi kolu olmayı nasıl hazmetti.
CHP, DEM KADAR
GÜVENLİK TEHDİDİ
CHP yönetimi Türkiye Cumhuriyeti'nin karşısına geçmiştir.
Özgür Özel zıvanadan çıkmış, zırzop siyaseti ile bindiği dalı kesmeye
başlamıştır. Bölücülük narkozu ile uyuşturulduğu ortadır. Ortak bildiriye imza
atmayarak şehitlerimizin kemiğini sızlatan bugünkü CHP, DEM Parti kadar
güvenlik tehdididir. Sayın Güler'den Meclis'i bilgilendirmesini isteyen
zihniyet şuursuz ve çamurdur. Memleketi Manisa'da protesto edilen bu şahıs
aklını başına almazsa sokakta bile yürüyemeyecektir. Terörün hedeflerine asla
müsaade etmeyeceğiz” diyen bu teslimiyetçi ve mandacı siyaset modelinin, bir
bakıma bölücü teröre ilik nakli, kalp masajı yapan acil servis birimine
dönüştüğü de ortadadır. Bu tablo büyük risktir. CHP Genel Başkanı'nın Milli
Savunma Bakanı'mıza saldırması alçaklıktır. Üst perdeden konuşan özelleşmiş
esir zihniyet kaç kişinin aklını başına getirdi de böyle konuşmaktadır. Akıl
olsa zaten böyle konuşamaz. Kahramanlarımıza dil uzatanların dilinin, parmak
sallayanların da parmağının hesabını sorar bedelini misli ile ödetiriz.
Bunların alayının aklını alırım. Milli savunma bakanımızın, komutanlarımızın ve
askerimizin sonuna kadar arkasındayız. 10 Kasım'da Atatürk fotoğrafı takmayan
şahısla ilgili gereği yapılmıştır. Üç kuruşluk aklı ile beş kuruşluk konulma
yapan Özel'in gittiği yol yol değildir.
Önümüzdeki seçimler terörün yedeğinde olanlarla Türkiye
yanında duranlar arasında geçecektir. İnanıyorum ki 14-28 Mayıs seçimlerinde
Cumhur İttifakı'nın muvaffakiyetinin aynısı 31 Mart'ta da sergilenecektir.
2024'ün kazananı yine Türkiye ve Türk milleti olacaktır.