MHP GENEL BAŞKANI BAHÇELİ: CUMHURBAŞKANIMIZ ERDOĞAN'IN ADAYLIĞI MEŞRU VE YASALDIRİ AÇIKLAMALAR
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin TBMM'deki grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Bahçeli, "Sayın Cumhurbaşkanımızın hiçbir sisli yanı olmayan adaylığı üzerinde nifak yayan zillet faillerine diyorum ki yenilen pehlivan güreşe doymazmış ama sizi doyuracağız. Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın adaylığı meşrudur ve yasaldır. 2023'te Sayın Cumhurbaşkanımız yeniden, hatta çok güçlü bir şekilde Cumhurbaşkanı seçilecektir" dedi. Bahçeli asgari ücrete ilişkin ise "Memur ve emeklilerimizle birlikte asgari ücretlilerimizin enflasyona ezdirilmeyeceğine yürekten inanıyoruz. Milletimizin lehinde olacak her kararın yanında duracağımızın teminatını veriyoruz" ifadesini kullandı.
İşte Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar...
İşte Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar...
Cüneyt Arkın'ın vefatından derin bir üzüntü duydum. Cüneyt Arkın şahsiyetiyle, hayat verdiği karakterleriyle her zaman hatırlanacaktır. Cüneyt Arkın'a Allah'tan rahmetler niyaz ediyorum, aziz milletimize sabırlar ve baş sağlığı diliyorum. Ruhu şad olsun, mekanı cennet olsun diyorum.
"SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ ERDOĞAN'IN ADAYLIĞI MEŞRUDUR VE YASALDIR"
Biz ne haysiyetimizi, ne de istiklal ve istikbalimizi kaybetmeyeceğiz. Bu itibarla nefes alır gibi çalışacağız. Attığımız bir adım diğerini takip edecektir. Biz günün adamı değil, hakikatin adamı olmak için çalışacağız. Yerinde saymak demek aslında geriye gitmek demektir, hep ilerleyeceğiz, daima ileri gideceğiz. En büyük makam, en büyük hak çalışanlara aittir. Sürekli arayacağız, bugün altın ararken bakır buluyorsak yarın bakır ararken altına ulaşacağız. Engelleri seyrederek aşamayız, zorlukları boş bahanelere sığınarak yenemeyiz. Hamle üstünlüğünü devamlı elimizde tutacağız, hiçbir zaman umutsuzluğun pençesine düşmeyeceğiz. Emek olmadan Yemek hiç olamaz. MHP işte bu anlayış ve arayış çerçevesinde adım adım 2023'ün temel taşlarını döşemektedir. Bugünün işini yarına bırakmadan çalışıyoruz, üretiyoruz, günbegün büyüyoruz. 18 Şubat 2022 tarihinden bugüne kadar 589 ilçemizi ziyaret ederek MHP ve Cumhur İttifakı'nın mesajlarını taşıdık. Esnaflarımızla sözleştik, emeklerimizle, işçilerimizle, çiftçilerimizle gelecek hedeflerimizi paylaştık. Başarı, başarmaya inanmış yüreklerin mührüdür. Allah, sütü verir ama sütlacı yapacak bizleriz. Cumhur, 2023'te varlığına ve geleceğine sahip çıkacak, hukukuna sahip çıkacak, onuruna sahip çıkacak, direliş ve yükseliş umudu olan ittifakını sonuna kadar destekleyecektir.
Cumhur İttifakı'nın önü açıktır, zillet ittifakının önü de kapalıdır. Cumhur İttifakı'nın iktidar yürüyüşünü kimse durduramayacaktır. Eğer seçim 18 Haziran 2023'te yapılırsa 356 gün kalmıştır. Sayın Cumhurbaşkanımızın hiçbir sisli yanı olmayan adaylığı üzerinde nifak yayan zillet faillerine diyorum ki yenilen pehlivan güreşe doymazmış ama sizi doyuracağız. Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın adaylığı meşrudur ve yasaldır. 2023'te Sayın Cumhurbaşkanımız yeniden, hatta çok güçlü bir şekilde Cumhurbaşkanı seçilecektir. Saadet Partisi'nin Genel Başkanı 2023 seçimlerine ilişkin olarak yüzde 99,9 kazanırız açıklamasını yapmış. Biz Sayın Karamollaoğlu'na hayal dünyasında mutluluklar diliyoruz.
Terörle mücadeleye hayır diyenleri acıklı bir son beklemektedir. Hiç durmayacağız, yavaşlamayacağız, fitne tezgahlarını, Türkiye muhaliflerini bertaraf ederek Cumhur İttifakı'nın kutlu zaferine ulaşacağız. Hiç kimse merak etmesin istikbalin kudreti yine büyük Türk milleti olacaktır. Biz nereye gittiğimizi, nereye gideceğimizi adımız gibi bilenleriz. Biz pırıl pırıl parlayan bir geleceğin peşinden koşanlarız.
Doğal felaketlerle mücadele aynı anda zamana ve çok zor şartlara karşı yapılan insanüstü mücadeledir. Doğal afetler, aşırı yağışlar, bundan kaynaklanan sel ve su taşkınları hayatın olağan akışını etkilemektedir. Dün Bartın, Karabük, Sinop'ta görülen sağanak yağışlar üzücü olaylara yol açmıştır. Kastamonu'da çay ve dereler taşmış, İnebolu'da köprüler yıkılmıştır. Yaraların süratle sarılarak zararların karşılanacağına inanıyorum. Her insanımızın yanında olduğumuzun bilinmesini istiyorum. Bir diğer konu da orman yangınlarıdır. Bu serveti korumak her vatan evladının ihmal edemeyeceği bir görevdir. Ormanlar hem gücümüz hem de süsümüzdür. Denizlerin en mavisi bizdedir, toprakların en bereketlisi bizim emanetimizdir. Ormana tahammülsüz olanlar zaman zaman sadece ağaçlarımızı değil, yüreklerimizi de yakmaktadır. Ormana kast edenler vatana kast etmişlerdir. Marmaris'te ormanlık alanlar çıkan yangından zarar görmüştür, kahrolduk. Ormana, orman canlılarına, Türkiyemizin doğal varlığına sabotaj içinde olanlara en ağır cezayı vermek milletimizin hak beklentisidir. Böylesi bir caniliğin, bu tip bir vandallığın olağan karşılanması, akla da insanlık değerlerine de bütünüyle aykırıdır. Utanmadan, sıkılmadan 'Aileme kızdım, ormanı kızdım' açıklamasını yapmıştır. Şu zehirli sözlere bakar mısınız? Her kafası sıkılan ülkemize zarar verirse milli varlığımızı nasıl koruyacağız?
"İDAM CEZASINA DESTEK VERİRİZ"
119 eş zamanlı yangın çıkmıştı. Günlerce yüreklerimiz ağızlarımızda korkunç sahnelere maruz kalmıştır. Binlerce hektarlık orman alanımız cayır cayır yanmıştı. Ormana düşmanlık iblise hizmetkarlıktır. Ormanları yakmak, ormanı yok etmek veya daraltmak amacıyla işlenen suçların af kapsamına alınmayacağını da çok net bir şekilde kural altına alınmıştır. İdam cezasını tartışmalarını çok yararlı gördüğümü, bir kanun teklifi gelirse seve seve destek olacağımızı açık seçik beyan ve ifade ediyorum. Kadın cinayetlerini ve terör suçlarını da kapsayacak bir genişlikte olmasını bekliyorum. Üzerimize ne düşerse yerine getirmeye de hazır olduğumuzu açıklıyorum. Su katılmamış barbarlara hareketsiz ve sessiz kalamayız. Adalet bir nimeti yerine koymak zulüm ise yerinden söküp almaktır.
"SAYIN KILIÇDAROĞLU ORMAN YANGINLARINI NEREDEN BİLİYORSUN?"
Her canlının hakkını gözeten Türk İslam Medeniyeti'nin en önemli değeri adalettir. CHP'nin bu adalet kavrayışından haberi yoktur. Bunların kalpleri taşlaşmış, vicdanları buzlanmıştır. Devlet bütün imkanlarını seferber etmişken Kılıçdaroğlu da husumet seferine çıkmıştır. Tarım ve Orman Bakanımızın kamuoyunu bilgilendirerek yalana direnmesi, İçişleri Bakanımızın çalışmaları bize göre takdire şayandır. 15 uçak, 46 helikopter 12 bin 400 ton suyu alevlerin içine boşaltırken Kılıçdaroğlu durduğu yerde ateşleniyor, adeta neden daha fazla yangın çıkmıyor diye hayıflanıyordu. Kılıçdaroğlu yine çamura yattın, yine sınıfta kaldın, yine su kaynattın. Zillet ittifakının yakasına bu kir yapışmıştır. Kılıçdaroğlu dil sürçmesinden midir yoksa karanlık bir malumattan dolayı mıdır bilinmez, orman yangınını herkes biliyordu demişti. Sayın Kılıçdaroğlu orman yangınlarını nereden biliyorsun? Türkiye orman yangınına mahkum kalmışken, hükümeti kast ederek milletin başına bela olduğu diyen Kılıçdaroğlu öfkesinin kurbanı olmuştur. Sana adil demek, sana milletini ve vatanını seviyor demek hakikate en ağır bühtandır. Türk milleti zemzem diye sunulan zehri açma içmeyecek, demokratik duruşunu 2023 yılının Haziran ayında yapacaktır. Zillet ittifakı unutmasın ki yanlış hesap sayımdan döner.
Dünya coğrafyasının farklı bölgelerinde çatışma ve kutuplaşmalar sertleşmektedir. 23-24 Haziran 2022 tarihlerinde Avrupa Birliği zirvesinde kabul edilen kararların önyargılı ithamlar içerdiğine Yunan emellerine hizmet edecek kıvama ulaşması ayıplı ve utanç duyulacak bir çarpıtmadır. Türkiye'nin haksızlığa uğraması sahtekarlık ve iki yüzlülüktür. AB'nin Doğu Akdeniz ve Ege'deki gayri meşru dayatmalara sözcülük yapması sorumsuzluktur. Yunanistan'ın ahlaksız hamlelerine sessiz kalan AB'nin inandırıcılığı kalmamıştır. Türkiye'ye parmak sallamaları namertliktir. Adaları silahlandıran Yunanistan'a itiraz etmeyenlerin Türkiye'yi yargılamaya hakları yoktur. Biz AB'nin lekeli yüzünü, Yunanistan mazlum göçmenlere saldırırken gördük.
İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya başvurularının oylanması beklenmektedir. MHP olarak İsveç ve Finlandiya'nın pişmanlık emaresi göstermeden, üstelik terörle aralarında kalın bir çizgi çekmeden NATO'ya üye olmalarına karşıyız, karşı duracağız. Türkiye uzun vadeli çıkarlarına asla gölge düşürmeyecektir. Hakkımızı yedirmeyiz, kimsenin hakkına da göz koymayız. Baş veririz fakat asla baş eğmeyiz. Boynumuz kılan incedir ancak büküldüğü hiçbir zaman görülmemiş ve görülmeyecektir.
Türk ocakları göz nurumuzdu, bir nevi mektebimizdi, ilk sevdamızdı. 1931'den 1949 yılına kadar kapalı olduğu dönemi kenara koyarsak 1911'den 25 Mart 2012'den itibaren Türk'ün, Türk milliyetçiliğinin beşiğiydi. Herkes elini vicdanına koyup düşünsün, Kılıçdaroğlu'nun Türk Ocakları'nın kuruluşunun 110. yılında ne işi vardır? Biz bu hazin manzarayı nasıl okuyalım? Davet ede ede, böylesi bir dönemde Kılıçdaroğlu mu edilmiştir? Benim sözüm Türk Ocakları'nın 3-5 yöneticisinedir. Bu gaflete nasıl kapıldınız? O salondan mesela Ziya Gökalp yerine Marx'ın görüşlerinin kamuoyuna yansımasını nasıl içinize sindirdiniz? Ben çok üzüldüm, dalıp dalıp uzaklara gittim acaba Türk Ocakları yönetimi hiç mi üzülmedi? Bizim asıl ocağımız teslim olmuş bir ocak değildir. Kaynağını, Türk İslam ülküsünde bulmuş, Türk milliyetçiliği bizim damarlarımızda dolaşan kanımız, fikir namusudur. Türk Ocakları 110 yıl önce kurulmuştu ama 110 yıl sonra zillete ev sahipliği yaparak bizim ciğerimizi dağlamıştır.
ASGARİ ÜCRET MESAJI
Memur ve emeklilerimizle birlikte asgari ücretlilerimizin enflasyona ezdirilmeyeceğine yürekten inanıyoruz. Milletimizin lehinde olacak her kararın yanında duracağımızın teminatını veriyoruz.
HABER MERKEZİ