Bahçeli’den Nevruz Bayramı mesajı
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Nevruz’un milli kader ortaklığının ve kardeşlik bağlarının mihenk taşı olduğunu ve parlayan bir sembol olduğunun altını çizerek, “Nevruz, geçmişle bugün arasında çok önemli kültürel bir köprüdür” dedi.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, 21 Mart Nevruz Günü dolayısıyla
bir mesaj yayımladı. Bahçeli, mesajında Kahramanmaraş merkezli iki depremin
oluşturduğu yıkım, Adıyaman ve Şanlıurfa’da yaşanan sağanak yağış sonrası
yaşanan sel ve taşkınlar nedeniyle derin üzüntü içerisinde olduklarını
belirterek, “Son bir asrın en büyük felaketi olan 6 Şubat 2023 tarihli Pazarcık
ve Elbistan merkezli iki ayrı deprem ile birlikte Adıyaman ve Şanlıurfa’da
yaşanan aşırı yağışlar, bundan mülhem sel ve taşkınlar milletimizi ziyadesiyle
sarsmış ve acıya boğmuştur. Türk milleti karşısına çıkan doğal zorlukları ve
doğal olmayan çetin engelleri 'Hep Birlikte Aşma' iradesi göstererek direncini,
dirayetini ve metanetini azami düzeylerde sergilemiştir. 'Bugüne İstikrar,
Yarına Huzur' telakkisi 'Hep Birlikte Başarma' kararlılığıyla taban ve temel
bulmuştur. 'Milli Birlik ve Kardeşlikle Hep Birlikte Yaşama' tercihi kahraman
ecdadımızın ve şanlı tarihimizin ihmal ve inkar edemeyeceğimiz kutsal bir
emaneti olarak maşeri vicdana yerleşmiştir. Felaketlerin derin yaralarını
sarmak, kayıplarımızın ızdırap veren izlerini silmek maksadıyla 'Yeni Yüzyılda
Yeni Bir Hayat ve Yeni Türkiye'yi 'Hep Birlikte Kurma' seferberliği bütün
imkanlar eşliğinde harekete geçmiştir. Bu süreçte 'Devlet Milletiyle' el ele
vermiş, 'Her Şeyden Önce Türkiye' ahlak ve erdemi öne çıkmış, bu suretle öncü
ve önder bir boyut kazanmıştır. Elbette Türkiye ve Türk milleti sevdamızın
burçlarıdır. 'Önce Ülkem ve Milletim' kavrayışı hayata, hadiselere ve siyasete
bakışımızın ana fikridir. Bizim nazarımızda 85 milyon Türk vatandaşımız büyük
Türkiye’nin şah damarı, şahbaz dimağıdır. Ülkemiz hiçbir soruna, hiçbir ayak
bağına, hiçbir dayatmaya kuşkusuz boyun eğmeyecektir. Yıkıntılar arasından
güvenli, dayanıklı, insanca yaşama müzahir konutlar bir yıl içinde hak
sahiplerine inşaları tamamlanarak mutlaka teslim edilecektir. Bu taahhüt
cumhurun bizzat ulaşacağı hedefidir. Kardeşliğimizin ikram ve itibarı ağır
meselelerin üstesinden gelmek için yegane güç kaynağımızdır” dedi.
“NEVRUZ, GEÇMİŞLE
BUGÜN ARASINDA ÇOK ÖNEMLİ KÜLTÜREL BİR KÖPRÜDÜR”
Nevruz Günü'nün bu yıl yaşanan doğal afetler nedeniyle
gerçek mana ve mesajına ihtiyaç olduğunu aktaran Bahçeli, şu ifadelere yer
verdi:
“Baharı karşıladığımız bu seneki Nevruz Günü’nde kalplerimiz
yaslı, gözlerimiz yaşlı, gönüllerimiz buruk olsa da, Türkiye’yi yeni baştan
ihya ve imar etme gayemiz tıpkı demir dağları eriten tarihi irade kadar kudret
ve kuvvet içermektedir. Bilindiği üzere Nevruz, asırlar boyunca Türk
coğrafyalarında birlik, dirlik, barış ve huzuru sembolize eden müstesna bir
günün adıdır. Bugünkü sıkıntılı günlerimizde Nevruz’un gerçek mana ve mesajına
çok ihtiyaç vardır. Yalnızca bir mevsim döngüsü olarak yorumlamanın yetersiz
kalacağı Nevruz Bayramı, aynı zamanda bolluk ve bereketin, dostluk ve
kardeşliğin, kaynaşma ve kucaklaşmanın da timsalidir. Bu kutlu gün ataletin,
yılgınlığın, yorgunluğun ve kaygının geride bırakılmasını; tazelenmiş
umutlarla, tırmanmış heyecanlarla geleceğin kavranmasını vaaz ve vaat
etmektedir. Nevruz bir diriliş anısı, bir doğruluş atılımı, bir yükseliş
atılganlığı, yeni bir güne yürüyüş adımıdır. Türkiye geleceğini Nevruz’un
bereketli çehresiyle, birlik çağrısıyla kuracak, muhakkak başarılı olacaktır.
Aynı zamanda binlerce yıllık tarih süreci içerisinde, büyük Türk milletini
ortak sevinç ve tasada, ortak geçmiş ve gelecek paydasında buluşturan Nevruz
gerçekten de köklü bir kucaklaşma fırsatıdır. Bu kadim kültürel mirasımız milli
birlik ve beraberliğimizin kaynaklarından birisidir. Türk dünyasında 'Sultan
Nevruz' adıyla kutlanan bu günde başlıca dileğim, milletimizin birlik ve
dirliğinin ebediyete kadar vasıl olması ve dünyanın her yerinde barışın,
esenliğin ve istikrarın hakim olmasıdır. Türk milletinin hem ata hem de ana
yurdunda baharın müjdecisi olarak özel ve önemli bir yeri bulunan Nevruz
Bayramı taşıdığı derin anlam itibariyle; Türk milletinin Ergenekon’dan çıkışını
ve müteakip asırlarda kademe kademe sıçrayışını ifade etmektedir. Balkanlar’dan
Sibirya bozkırlarına kadar uzanan görkemli bir coğrafyada kutlanan Nevruz,
geçmişle bugün arasında çok önemli kültürel bir köprüdür. Yakılan ateşler,
tutuşan eller, çarpan yürekler, neşe saçan gözler, gülümseyen yüzler, müşfik
vicdanlar, reddedilen ihtilaflar, dışlanan kötü emeller Nevruz’un kültürel
dokusunu, tarihsel doğasını gözler önüne çıkarmaktadır. Nihayetinde ümidimiz ve
tesellimiz de budur. Doğudan batıya, kuzeyden güneye aynı inanç, aynı irade,
aynı hissiyatla bir araya gelen milli gönüller bu coğrafyayı vatan yapmış ve
sonsuza kadar var olacağımızı da cümle aleme ispat ve ilan etmişlerdir. Beraber
ağlayıp birlikte gülen; bayram günlerinden yas tutulan dönemlere kadar her şeyi
birlikte paylaşan aziz millet fertleri inanıyorum ki, hiçbir şart altında
bölücü emellere geçit vermeyecektir. Nevruz, milli kader ortaklığımızın ve
kardeşlik bağlarımızın mihenk taşı olduğu kadar parlayan da sembolüdür. Aynı
şekilde bölücülerin, gayri milli çevrelerin, millete şaşı bakan çarpık
zihniyetlerin, terörizme yakasını kaptırmış lekeli mihrakların değil, Türk’ün
ezeli bayramı, Türk milletinin ebedi bayram günüdür. Nevruz’u şer ve şiddet
dolu amaçlarına malzeme yapmaya teşebbüs edenler zulme sözcülük, zillete
gözcülük yapan odaklardan başkası değildir. CHP ile HDP’nin ertelenmiş
buluşmasını Nevruz Günü gerçekleştirmesi ise hem bir talihsizlik hem de kimin
kimlerle emel ve hedef birliği içinde olduğunun üzeri karalanmış çirkin
resmidir. Baharımızı kışa dönüştürmek için yan yana gelenler 14 Mayıs’ta milli
iradenin ihtişamıyla tasfiye ve telin edileceklerdir. Türkiye Cumhuriyeti’ni
çekiçle örs arasına sıkıştırmaya çalışanlar hayal kırıklığına uğrayacaklardır.
Nevruz, büyük Türk milletinin hürriyet ruhunun kabararak taştığı, dar bir alandan
çıkarak kıt’aları yönetmeye talip olduğu kutlu Ergenekon ateşidir. Bu ateşin
hiç sönmeden milletimizin istikbalini aydınlatması, Türk ve Türkiye Yüzyılının
önünü açması samimi dileğimdir. Deprem ve sel afetlerinde hayatlarını kaybeden
vatandaşlarımıza Cenab-ı Allah’tan rahmetler, tedavi gören vatandaşlarımıza
şifalar diliyorum. Çok geniş bir coğrafyada varlık mücadelesi veren aziz
milletimin ve tüm soydaşlarımızın Nevruz Bayramı’nı kutluyor, hepsine birden
sağlıklı, huzur dolu ve başarılarla geçecek bir ömür temenni ediyorum. Kış
mevsiminin arkasından bahara kapı aralayan bu 'Yeni Gün'ün, barış, huzur ve
kardeşliğimizi pekiştirmesini, ayrıca yarın karşılayacağımız Ramazan-ı Şerif’in
aziz milletimize ve Türk-İslam alemine mübarek olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz
ediyorum.”
İHA