BAĞIMSIZ UKRAYNA 30’UNCU YAŞINDA
Ukrayna Bağımsızlığının yeniden kurulmasının 30. Yıldönümünde, Ukrayna Antalya Konsolosu Emir Rustamov önemli mesajlar verdi. Rustamov, “İlk bakışta Ukrayna’nın çok genç bir ülke olduğu düşünülebilir. Aslında durum hiç öyle değildir” dedi.
24 Ağustos, Ukrayna Bağımsızlığı’nın 30’uncu yıldönümünde Ukrayna Antalya Konsolosu Emir Rustamov, yaptığı açıklamada, “Bugünkü Ukrayna topraklarında ilk devlet 2,5 bin yıl önce kuruldu. O devleti kuran İskitler idiler. Tıpkı Türklerin ataları gibi İskitler de Orta Asya’dan geldiler. Onlar, özgürlüğü çok seven güçlü ve hür insanlar idiler. O zamanlarda bugünkü Türkiye topraklarında yaşayan ve ‘tarihin babası’ olarak anılan Herodot, İskitleri çok cesur savaşçılar olan atçılık, demir ve altın işletme ustaları olarak anıyordu. Günümüze gelen bazı İskit altın eserleri, onları görenleri hayran bırakmaya devam etmektedir” ifadelerine yer verdi.
Ukrayna’nın devletçilik geleneği yaklaşık 1,5 bin sene evvel Kyiv (Kiev) şehrinin kuruluşu ile devam ettiğini söyleyen Rustamov, “Eski Slavların efsanevi Kralı Kıy, modern Ukrayna’nın başkenti kurup büyük ve güçlü bir devletin temeli attı. Bin yıl önce Kyiv devletinin kapsamında bugünkü Ukrayna, Belarus ve Rusya’nın Avrupa parçasının toprakları vardı. Moskova şehri de 12. yüzyılda Kyiv krallarından biri tarafından kuruldu. Onun adı Yuriy Dolgorukiy idi. Moğolların saldırısı Kyiv devletini yok edip Moskova’nın güçlenmesine yol açtı” ifadelerini kullandı.
Ukrayna devletini yeniden kuran Ukraynalı Kozaklar olduğunu dile getiren Rustamov, “Eski Türk dillerinde ‘Kozak’ sözü ‘hür, serbest savaşçı’ anlamına geliyor. Evet, Ukraynaca ve Türkçede çok sayıda ortak sözler vardır. 17. yüzyılda Kozaklar, Kırım Tatarların ve Türklerin yardımıyla Ukrayna’nın Polonya’dan Bağımsızlığını kazandılar. Ancak ondan sonra Ukrayna, Moskova devletinin iktidarı altına düşüp Rusya İmparatorluğu’nun parçası olarak kalıyordu” diye konuştu.
Türkiye’nin, Ukrayna’yı bağımsız bir devlet olarak kabul eden ilk devletler arasında olduğunu söyleyen Rustamov, “Rusya’daki devrim döneminde, 1917 – 1921 yıllarda Ukrayna Halk Cumhuriyeti (UHC) ortaya çıkıp Ukrayna’nın Bağımsızlığını yeniden kurmaya çalıştı. O dönemde Türkiye, Ukrayna’yı bağımsız bir devlet olarak kabul eden ilk devletler arasındaydı. O zaman Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Mustafa Kemal Atatürk Ukrayna’ya bakışını şu şekilde ifade etti: ‘Kuzeye dikkatle bakın, orada deniz var. Fakat bir ana denizin olmadığını düşünürseniz. Türkiye ile Ukrayna’nın birbirine daha yakın ülkeler olduğunu görürsünüz’. Ancak Bolşevik ordusunun işgali sonucunda UHC yok oldu ve Ukrayna, Sovyet Birliği’nin bir parçası oldu” ifadelerine yer verdi.
UKRAYNA-TÜRKİYE YAKINLIĞI
Ukrayna ve Türkiye’nin kültürel açıdan birbirlerine çok yakın olduğunu dile getiren Rustamov, “1980’lerde Sovyet Birliği’nde dezentegrasyon süreçleri aktif bir şekilde gelişmeye başladı. Sonuç olarak 1991’de bu süper güç çöktü ve 15 bağımsız devlet ortaya çıktı. Bu devletler arasında hem Ukrayna hem Türkiye’ye kültürel açıdan çok yakın olan Azerbaycan, Türkmenistan ve başka Turan ülkeleri var idi” dedi.
Rustamov şu ifadelere yer verdi:
“Bağımsızlığını yeniden kurduktan sonra Ukrayna kendi Avrupa kimliğine uygun bir şekilde AB ve NATO kuruluşlarına entegrasyon politikasını takip etmeye başladı. Türkiye, gerçek bir dost olarak, Ukrayna’ya bu yolda destek vermektedir.
Maalesef, 1991’den bir süre sonra Moskova bazı komşu devletleri tekrar kontrol altına almak istedi. Böylece Azerbaycan, Gürcistan, Moldova ve Ukrayna gibi devletlerin toprak bütünlüğü bozulmuştur. 2014’te Rusya Federasyonu’nun silahlı saldırısı sonucunda Ukrayna’nın Kırımı ve bazı güneydoğu toprakları işgal altına düştü. Ukrayna ordusu kahramanca savaştığı için Moskova, devletimizin daha geniş bölgesini kontrol altına alamadı.
Ukrayna, Kırım kurtuluşu için bütün diplomatik çabaları uygulamaktadır. 23 Ağustos’ta ülkemizde Kırım Platformu Zirvesi gerçekleşecek. Bu platform, Ukrayna’nın toprak bütünlüğü sağlama sürecinde önemli bir araç olup Kırım konusunda uluslararası gayretleri koordine etmemizi kolaylaştıracaktır. Bu konuda da Türkiye, Ukrayna’nın en aktif destekçilerinden biridir.
Egemenliğimizi ve Bağımsızlığımızı korumak için Ukrayna NATO’ya entegrasyonu dış politikasının en önemli amaçlarından biri etmiştir. İttifak ise hem Bükreş zirvesinde 2008’de hem Brüksel zirvesinde 2021’de açık ve net bir şekilde söyledi ki Ukrayna için NATO kapıları açıktır.
Türkiye de, İttifak’ın önemli bir üyesi olarak, Ukrayna’nın NATO’ya entegrasyonunu başlangıçtan beri aktif bir şekilde destekliyordur. Ukrayna, Türkiye ve başka NATO müttefikleri ve partnerleri ile Karadeniz bölgesinin güvenliğini arttırmak için verimli işbirliği yapıyor. Bu işbirliği, Ukrayna – Türkiye, Ukrayna – Azerbaycan ve Ukrayna – Gürcistan stratejik partnerlik ile beraber Karadeniz ve Güney Kafkas coğrafyalarında istikrarlığı korumaya yardımcı olmaktadır.
Ukrayna – Türkiye partnerliğinin somut sonuçları çoktur. Onlardan sadece birkaç tanesini hatırlatmak istiyorum. Konsolosluk ilişkileri alanında işbirliğimizin sonucu olarak Ukrayna ile Türkiye arasındaki sadece vizesiz rejim değil pasaportsuz rejim mevcuttur. Yani bir Türkiye vatandaşı, TC kimliği kullanarak Ukrayna’ya bir turistik ziyaret yapabilir. Aynı şekilde bir Ukrayna vatandaşı Türkiye’ye pasaportsuz gidebilir. Ukrayna’dan başka Türkiye’nin böyle bir rejimi sadece Azerbaycan ve Gürcistan ile var. Böyle bir durum bu ülkelerin arasındaki yüksek güven seviyesinin işaretidir.
Savunma alanında da işbirliğimiz çok yoğun. Türkiye’den aldığımız ‘Bayraktarlar’ Bağımsızlığımızı korumaya yardım ediyorlar. Türk İHA’lar ne kadar efektif silah olduğunu hepimiz geçen sene Azerbaycan’da çok iyi gördük. Ukrayna’nın ise Türkiye ile beraber İHA’lar ve gemiler ortak yapımı projeleri vardır.
Bu ayda, Ukrayna’nın yangın söndürme uçakları ve helikopterleri, Türkiye, Azerbaycan, İspanya, Hırvatistan ve başka ülkelerin pilotları ve hava araçları ile beraber, çok aktif bir şekilde Türkiye’deki orman yangınlara karşı savaşıyordular. Ekolojik güvenlik alanında stratejik partnerliğimizin en taze ve güzel örneği budur.
Sonuç olarak diyebiliriz ki modern Ukrayna 30 yaşına girdiğinde ve modern Türkiye 100 yaşına yakınlaştığında bu iki dost ve stratejik partner ülkeler arasındaki ilişkiler son derece olumlu bir şekilde gelişmektedir. Eminim ki bu dostluk sonsuza kadar devam edecektir.”
HABER MERKEZİ