Babaannesinin gaz lambasıyla başlayan antika merakı mesleği oldu
Antalya'da babaannesinin gaz lambasından etkilenerek antikalara merak duymaya başlayan Ayşe Harmankaya, zamanla tutkuya dönüşen bu merakını meslek edindi.
Muratpaşa ilçesinde yaşayan Harmankaya, babaannesinde gördüğü gaz lambasından etkilenerek küçük parçalar satın almaya başlayıp antikacılığa ilk adımını attı.
İlgisi zamanla tutkuya dönüşen Harmankaya, 6 yılda çok sayıda
değerli eşyanın sahibi oldu.
Antikalarını tarihi Kaleiçi'ndeki asırlık konakta sergileyen
Harmankaya, ziyaretçilerini zamanda yolculuğa çıkaran koleksiyonundaki bazı parçaların
satışını da yapıyor.
Ayşe Harmankaya, antika hobisinin bir süre sonra mesleği
olduğunu söyledi.
Özellikle babaannesinin eşyalarının ilgisini çektiğini
belirten Harmankaya, "Bu eşyaları görünce, 'Keşke o tarihlerde yaşım daha
büyük olsaydı, ben de bunu kullansaydım, giyseydim' diyorum. Hep eski
zamanlarda yaşamayı, eski eşyaları görmeyi istemiştim." dedi.
Babaannesinin gaz lambasının koleksiyonunun başlangıcı
olduğunu belirten Harmankaya, "Önce hobi olarak yapıyordum, evime dekorluk
obje alıyordum. Sonra baktım ev eşyalarla doluyor, ne yapabilirim diye düşünüp
dükkan açtım. Bu ilgiyi mesleğe dönüştürdüm, yaptığım işi çok seviyorum."
diye konuştu.
Harmankaya, özenle baktığı ve her gün temizliğini yaptığı 5
bine yakın tarihi eşyanın arasında Osmanlı döneminden kalma beşik, 250 yıllık
gelin aynası, gelin kemerleri, gelin sandıkları, eski televizyonlar, dikiş
makineleri, Alman bisikleti, el oyması koltuklar, çini eşyalar, körüklü
fotoğraf makineleri, orijinal papirüsler gibi nadide parçalar bulunduğunu ifade
etti.
"NOSTALJİ HAVASI OLDUĞU İÇİN BURADAN GİTMEK
İSTEMİYORLAR"
Eşyalarına gösterilen ilgiden memnun olduğunu dile getiren
Harmankaya, şöyle devam etti:
"Eşyaların bir kısmı koleksiyonerler, otel sahipleri ya
da müze açmak isteyenler tarafından satın alınıyor. Turistler ise yükte hafif,
pahada ağır objeleri tercih ediyor. Türkiye'nin çeşitli illerindeki
müzayedelere katılıyorum, eşyalar alıyorum. Buraya gelenlere, bu eşyaların
artık bulunamadığını, antikaların ne kadar değerli olduğunu anlatıyorum. Ben
anlattıkça gelenlerin hoşuna gidiyor, ilgisini çekiyor. Nostalji havası olduğu
için buradan gitmek istemiyorlar. Hiç tanımadığım insanlar bile bir süre sonra
sık gelmeye başlıyor. 'Buranın havası çok güzel, buradan çıkmak istemiyoruz'
diyorlar. Eskileri yaşatmaya çalışıyoruz. Antikayı bilen, seven alıyor."