Baba ve oğlunun ‘Yiğit’ mücadelesi
16 yaşında geçirdiği trafik kazasının ardından beyninde ağır hasar oluşan ve yatağa bağımlı hale gelen Gürkan Yiğit Hiçdönmez ve babası Coşkun Hiçdönmez tedavi için geldikleri Antalya’da yaşama tutunmaya çalışıyor. Doktorların ‘umut yok’ dediği oğlunun iyi bir tedavi görmesi için uğraşan baba Hiçdönmez, bir yandan oğluna çarpan sürücülerin ceza alması için bir yandan da kendisini evden atamaya çalışan ev sahibi ile mücadele ediyor.
Marmaris’te yaşayan Coşkun Hiçdönmez ve oğlu Gürkan Yiğit Hiçdönmez’in hayatı 2019’da yaşanan trafik kazasının ardından değişti. Kickboks ile ilgilenen ve üniversite okumanın hayalini kuran Gürkan Yiğit Hiçdönmez’e markete gitmek için evden çıktığı sırada Datça’dan tatile gelen ve içerisinde tatilcilerin bulunduğu araç çarptı. Kazada 200 metre sürüklenen ve kafasından ağır darbe alan Gürkan Yiğit Hiçdönmez, ağır yaralandı. Şu an 19 yaşındaki Hiçdönmez, o kazada kafatasının büyük bir bölümünü ve sol bacağının bir kısmını kaybetti.
MARKETE GİTMEK İÇİN EVDEN AYRILMIŞTI
Konuya ilişkin Lider Medya’ya açıklamalarda bulunan baba Coşkun Hiçdönmez çocuğunu bir yaşından bu yana tek başına büyüttüğünü anlattı. O dönemlerde Marmaris’te yaşadıklarını söyleyen Hiçdönmez, “Oğlum hem anne hem de baba oldum. Baba oğul tek yaşıyorduk, gözüm gibi baktım hep oğluma Kendisi sporcuydu, kickboks ile ilgileniyordu. İdealleri, hayalleri vardı. Üniversiteye gitmek istiyordu. Ancak 16 yaşındayken markete gitmek için evden çıktığında Datça’dan gelen tatilcilerin bulunduğu bir araç oğluma çarptı” ifadelerini kullandı.
6 SAATLİK BİR AMELİYAT VE 8 AY YOĞUN BAKIM
Oğlunun 200 metre kadar sürüklendiğini aktaran Hiçdönmez, “Sahibinin eşi kullanıyormuş aracı, kocası olayı üstlenmiş. Ben oğlumu kaza yerinde gördüğümde kendimi kaybettim. Tek başımaydım. Oğlum 6 saatlik bir ameliyatın ardından yoğun bakıma alındı. 8 ay yoğun bakımda yattı. Çok ağır ve zorlu bir süreçti. Oğlum o günden sonra midesinden beslenmeye başladı” şeklinde konuştu.
“UMUT YOK DEMİŞLERDİ AMA GÜRKAN GELİŞİM GÖSTERİYOR”
Hiçdönmez, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Oğlum gözünü bile açamıyordu. Beyninden çok büyük hasar almış. Doktorlar yapacak bir şey yok dediler. Ama doğru değil. Benim kendi çabalarımla oğlum şu an televizyon izliyor, beni tanıyor. Konuşanları anlıyor, kafasını ellerini oynatabiliyor. Doktorlar umut yok diyor. Ama benim oğlum gelişim gösteriyor. Benim oğlum da iyi bir doktor ile tedavi görse düzelebilir. Bir baba olarak tek isteğim el bebek gül bebek büyüttüğüm oğlumun sağlığına kavuşması.”
15 GÜN İÇİNDE TAKİPSİZLİK ÇIKTI, ÇARPANLAR CEZA ALMADI
Hiçdönmez, kazaya ilişkin dava sürecinin de oldukça sancılı sürdüğünü belirterek, “Bu olaydan 15 gün sonra kaza davasında hakim takipsizlik vermiş ve dosya kapanmış. Ne bir görgü tanıdığı ne de bir başkasının ifadesi yok. Dava kapanmış ve benim bundan iki yıl sonra haberim oluyor. Çünkü biz iki yıl boyunca oğlumla hastanelerdeydim. Oğluma çarpanlar ceza almadı, bir geçmiş olsun lafını bile çok gördüler. Hayatlarına devam ediyorlar” dedi.
“İKİ YIL BOYUNCA BİZİ OYALAMIŞ”
Yalnız olduğu için süreci yakından takip edemediğini dile getiren Hiçdönmez, “Bir tanıdığımız beni avukatı olan bir sigortacıya yönlendirdi. Bu kişiye vekalet verdim. Sigorta süreci takip etti. Araya salgın geldi. Ancak iki yıl boyunca bizi oyalamış. Olmayan tutanakları, süreçleri bize anlatmış. Sigortadan para alacağımızı söyledi ama bizi oyaladığını öğrendik. Aslında hiçbir şey yapmamış. Avukatı da ilgilenmemiş. Dava dahi açılmamış. Şimdi ise uğraşıyorum ama tek olduğumuz için yerimden kıpırdayamıyorum. Oğlumla ilgilenecek kimse olmadığı için bunları da takip edemiyorum” şeklinde konuştu.
ACIMAZ EV SAHİBİ GÜRKAN VE BABASINI EVDEN ATIYOR
Bir süre sonra oğluna evde bakmaya başladığını anlatan Hiçdönmez, şöyle devam etti:
“Oğlumu tedavi için Antalya’ya getirdim. Burada tedavi görmeye başladı. Burada bir ev tuttum ve yerleştim. Maddi ve manevi ciddi zorluklar yaşadım. Yatağına kadar aldım ev kurdum, düzen kurdum. 2019’un bitiminde buraya yerleştik. 3 yıldır buradayız. Son aylardaki ekonomik sorunlar ve yabancı artışı ile ev sahibimizle de sorunlar yaşamaya başladık. Durumumuza rağmen bizi evden çıkarmak istediler. Ben zaten evladıma baktığım için çalışmıyorum. Aldığım bin 800 lira para ile geçiniyoruz. Devlet yardımı ve bakıcı parası dışında bir gelirimiz yok. Çocuğumun çarşafı, ilacı bezi her şeyi ben karşılıyorum. Bu duruma rağmen mal sahibim ihtar göndermiş. Oğlum o dönem ameliyat olmuştu. Evde olmadığımız için, hastanede olduğum için ihtar süreci geçti. Şimdi beni evden atıyorlar. Evimden çıkarılıyorum bu duruma rağmen, çok büyük bir mağduriyet yaşıyoruz.”