AZAP YÜKLÜ BULUTLAR ONLARIN ÜZERİNE ÇÖKTÜ

Yollar üzerinde, dar geçitlerde durup, gelip geçenleri şaşırtmak için yerler yapıp ve saçma sapan şeylerle uğraştılar. Gökdelenler yaptılar. Dev binalar kurdular. İhtişamlı imaretleri ile çalım sattılar. Başkalarının hukukuna karşı hiç sınır tanımadan hep zorbalıkla meşgul oldular.

Hz. Hud onlara gerekli tebliği yaptığı için, müsterihti. Şiddetli azap başlamış ve yurtlarında kuraklık olmuştu. Mekke’ye yağmur duasına insanlar göndermişlerdi ve yağmurun yağmasını bekliyorlardı. Derken, bildirilen azabı, vadilerine doğru enlemesine yayılarak ilerleyen bir bulut halinde gürünce, azabı yağmur sanıp ‘bize yağmur getiren bulut geliyor’ dediler.

Hud ise, bu bulutun, gelmesini acele bekledikleri can yakıcı azabı taşıdığını, Allah’ın izni ile her şeyi devirip yerle bir eden kasırga olduğunu söyledi. Kasırga gelip hepsi helak oldu. Geride meskenleri kaldı. Suça gömülmüş güruhu işte Allah böyle cezalandırır.

Nihayet uyarıldıkları azabı, vadilerine doğru enlemesine yayılarak ilerleyen bir bulut halinde görünce: ‘Bize yağmur getiren bir bulut!’ dediler. Hud (a.s.), işi anlamıştı ve: ‘Hayır, bu, sizin gelmesi için acele edip durduğunuz şeydir, yani can yakıcı bir azap taşıyan bir rüzgârdır. Rabbinin izniyle her şeyi devirip yerle bir eden bir kasırgadır’ dedi.

Kendilerine yağmur verecek rahmet bulutu beklerken, kasıp kavuran bir rüzgârla yedi gece, sekiz gün kesintisiz olarak devam eden kasırga ile onları imha etti. Azap bulutu ile hepsi helak oldu, boş hurma kütükleri gibi yerlere serildiler, halk saman çöpleri gibi oraya-buraya savruldu ve kuru, sıcak rüzgârın üzerinden geçtiği her şey çürümeye terk edildi.

Fasık kavmin son ferdi de helak oluncaya kadar kasırga dinmedi. Yalnızca, başlarına gelenin hikâyesini anlatmak için geriye evlerinin harabeleri kaldı. Bugün o harabeler de yok artık. Tüm Ahkaf Bölgesi korkunç kum yığınlı çöllere dönüştü ve geriye sadece meskenleri kaldı.

“İşte Allah, suça gömülmüş güruhu böyle cezalandırdı. İman etmeyenlerin kökü kesilirken, Hud’a inanıp O’nun la beraber olanlar, Allah’ın lütfu ile kurtarıldılar.”

Ayette kavmin kendisine azap getirecek olan bulutu gördüğü, ancak gerçekte bunun ne olduğunu anlamadıkları ve bir yağmur bulutu sandıkları belirtilmektedir.

Bu durum, kavme gelen azabın ne şekilde olduğu konusunda önemli bir gösterge sayılabilir. Çünkü çöl kumunu kaldırarak ilerlemekte olan bir kasırga uzaktan bir yağmur bulutuna benzer. Ad Kavmi insanlarının da bu görüntüye aldanmış ve azabı fark etmemiş olmaları mümkündür.