Aydın Memecik Zeytinyağı AB’de tescillendi
Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı (YÜCITA) Başkanı Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu, "Aydın Memecik Zeytinyağı"nın Avrupa Birliği (AB) Komisyonu tarafından tescil edildiği duyuruldu. Böylece Türkiye'nin AB’den aldığı coğrafi işaret tescil sayısı 20’ye yükseldi.
Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı (YÜCITA) Başkanı Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu, tescil talebi Aydın Ticaret Borsası tarafından yapılan “Aydın Memecik Zeytinyağı” AB Komisyonu’nun 5 Şubat 2024 tarihli ve L2024/445 sayılı Resmi Gazetesi’nde yayınlandığını söyledi. YÜciTA Başkanı Prof. Dr. Tekelioğlu, "YÜciTA olarak tescil sahibi Aydın Ticaret Borsa’sını yürekten kutlar, tescilin ülkemize hayırlı olmasını dileriz. Bu tescille birlikte Türkiye’nin AB’den alınmış tescil sayısı 20’ye, Aydın’ın da Aydın Kestanesi’nden sonra 2’ye yükselmiş bulunmaktadır" dedi.
YüciTA'nın, gönüllülük esasına dayalı olarak, Türkiye’nin birçok bölgesinden, farklı kurum ve kuruluşlardan değişik kesim ve profillerde üyelerden oluşan bir araştırma ağı faaliyetini sürdürdüğünü hatırlatan Prof. Dr. Tekelioğlu, şöyle konuştu: "AB tescilleri Türk Coğrafi İşaretleri’nin AB’de tanınırlığını ve korunmasını sağlamakta, imajlarını güçlendirmekte. ticaretlerinin gelişmesini teşvik etmektedir. Ancak ulusal tescillerde olduğu gibi AB tescilleri de katma değer yaratmamaktadır. Bunun da temel nedeni ülkemizde 29 yıldır süregelen uygulamaya rağmen hala sistemin kurulamamış olması, uygulamanın tescillerde yoğunlaşarak sistemin diğer iki bileşeni 'coğrafi işaret yönetişimi' ve 'coğrafi işaret denetimi' konusunda ne yazık ki hiçbir mesafe alınamamış olmasıdır. Bu nedenle AB tescilinden sonra “Malatya Kayısısı”nın fiyatı yüzde 35 düşmekte ve bu nedenle 27 ülkeli AB’de korunan "Gaziantep Baklavası" Antep’te korunamamaktadır.
AB, 'Ortak Tarım Politikası' kalite politikaları tamamen coğrafi işaretler üzerine dayandığı halde,
Türkiye’nin bir 'Coğrafi İşaretler
Politikası' ne yazık ki
bulunmamaktadır. Oysa bunun temelleri '2019 Tarım-Orman Şurası' Bildirgesi ile atılmış, 21 Kasım 2019 tarihinde bizzat
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan Bildirge’nin 38.
Maddesi ile 'Coğrafi işaretlerin yönetişim ve
denetleme süreçlerinin gözden geçirilerek mevzuatın tamamlanması'
öngörülmüştür. Ancak aradan geçen 4 yıla rağmen bu alanda hiçbir mesafe
alınamamıştır."
"TÜRKIYE
COĞRAFI İŞARETLER ENSTITÜSÜ MUTLAKA KURULMALI"
Prof. Dr. Tekelioğlu sektörün eksiklerini anlattığı konuşmasına şöyle devam
etti: "Uygulamadaki
bir başka sorun da son yıllarda
tesciller de yaşanan hızlı artışlardır.
Bu da kamuoyunda haklı olarak
coğrafi işaretlerimizin popülizme kurban
edildiği ve itibarsızlaştırıldığı
konusunda endişe yaratmaktadır.
Türkiye
eşsiz bir coğrafi işaretler ülkesidir.
Özvarlığımızı oluşturan bu ürünlerin
korunup, geliştirilmeleri ancak
eksiksiz bir 'Coğrafi İşaret
Sistemi'nin yaşama
geçirilmesi ile mümkündür. Bu nedenle
coğrafi işaret yönetişimi ve denetimi konusundaki yasal düzenlemeler ivedilikle
yapılmalı, sonraki aşamada da coğrafi işaretler sisteminin uygulandığı tüm
ülkelerde olduğu gibi ayrı ve müstakil
bir yapılanma gerçekleştirilmelidir. Bu çerçevede 'Türkiye Coğrafi İşaretler Enstitüsü' mutlaka kurulmalı, Enstitü’nün 7 coğrafi bölgemizde bir
şubesi bulunmalı ve organik tarım da Enstitü bünyesinde yer
almalıdır. "