ATTALOS’UN AHIRI DEĞİL YOLGEÇEN HANI OLMUŞ!

Daha geçen cuma günü ‘Antalya Attalos’un ahırı mı arkadaş’ başlığı ile yazı kaleme alıp yapılan yanlış yunluş işlere dikkat çekmiştim. Ama ahır konusunda yanılmışım.

Antalya bırakın Attalos’un ahırını tam ‘Yolgeçen hanına’ dönmüş. (Girip çıkanı, geleni gideni çok ve belirsiz olan yer.)

Resmi kurumlarda dahil herkes kafasına göre takılıyor. İsteyen istediği uygulamayı keyfine göre yapıyor. Yapan yaptığı ile kalıyor. Yetkilisi etkilisi ‘Üç maymunu’ oynuyor.

Bu konuda o günkü yazımda anlatmaya çalıştığım konuları bugünkü gazetemizin manşet haberinde daha detaylı bir şekilde okuyacaksınız.

BİRİNCİSİ; Yavuz Özcan Parkı ile DSİ Sosyal Tesisleri arasında deniz üstüne yapılan YÜZER İSKELE! Kimin olduğu sır gibi saklanıyor. Muhtemelen İMTİYAZLI bir kişi.

Bu nedenle bir Allah’ın kulu da sesini çıkarmıyor, çıkaramıyor!

İKİNCİSİ; Konyaaltı ilçesindeki Boğaçayı/Göksu Çayı üzerine yapılan KAÇAK KÖPRÜ! Yanlış duymadınız. Hem KAÇAK hem de metrelerce uzunluğunda KÖPRÜ!

‘Yiğidi öldür hakkını yeme’ derler ya. Bu konuda DSİ’nin hakkını yememek lazım. Devlet Su İşleri (DSİ) 13. Bölge Müdürlüğü, köprünün KAÇAK yapıldığını resmi yazı ile teyit etti.

Hem de öyle böyle değil. KAÇAK KÖPRÜ’nün fen ve sanat kaidelerine uygun olmadan yapıldığını Konyaaltı Kaymakamlığı ve Konyaaltı Belediyesi’ne bildirdi.

DSİ’nin “Geçici dahi olsa derhal kaldırılmalı” yani yıkılmasını istediği köprü günlerdir yerli yerinde duruyor. Aslında yazıya göre KAÇAK KÖPRÜ’yü yapan Konyaaltı Belediyesi!

Bir tarafta deniz üstünde KAÇAK YÜZER İSKELE, diğer taraftan Boğaçayı üzerinde KAÇAK KÖPRÜ. Kimin ne yaptığı, kimin kime hizmet ettiği belirsiz bir durum var.

Yani Reşat Nuri Güntekin’in  "Böyle ev görmedim, yolgeçen hanı gibi, kimsenin kimseden haberi yok” dediği gibi. Aslında herkesin her şeyden haberi var ama işlerine gelmiyor.

Bakın bu konuya azda olsa benzer bir durum Bodrum’da yaşanmış.  Belediye Yapı Kontrol Müdürlüğü, Muğla Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, kıyı kanununu uygulamış!

2022 yılı başından bu yana kaçak ve ruhsatsız olan Gümbet Mahallesi'nde 46, Bitez Mahallesi'nde 10 ve Ortakent-Yahşi Mahallesi'nde 5 olmak üzere 61 kaçak iskele yıkılmış.

Sezon bitiminde ise Göltürkbükü Mahallesi'nde 20, Yahşi Mahallesi’nde 2 olmak üzere 22 kaçak iskelenin daha yıkımı gerçekleştirilecek.

Şimdi bir Antalya’ya birde Bodrum’a bakıyorum acaba bir yerde yanlışlık mı var diye. Birisi koskoca dünya şehri, diğeri ise Muğla’nın turizm ilçesi. Orası da Türkiye burası da Türkiye.

Ama orada başka kanun burada başka kanun mu var diye ona da bakıyorum. Orada da aynı kanun burada da aynı kanun geçerli. Amma orada dirayetli ve ülkesini seven yöneticiler var.

Bizdekilerde ülkesini seviyor amma önce kendini, sonra cebini, sonra yakın çevresini. İşine gelmeyene ‘ÜÇ MAYMUN’ işine gelene ise Park Fantastikteki ‘ASLAN’

BİRİ BUNU BANA İZAH ETSİN

Antalya'nın Aksu ilçesinde otellerin yanı başında denize sıfır yapılan 700 çardak son yılların en medyatik konusu. Sürekli haberlere konu olduğu için bilmeyen, hayıflanmayan yoktur.

Çünkü denize sıfır, kaçak, ilkel ve bedava. Amma velakin bundan da önemlisi caretta carettaların üreme alanı. 1. Derece doğal SİT alanı. Öylede böylede korunacak yer.

Bu nedenle tamı tamına 3 kez yıkım kararı verilmişti bu ilkel yapılar için. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nca alınan yıkım kararı, belediyeye gönderildi.

Aksu Belediyesi, 29 Ocak olarak duyurulan yıkım kararının, 29 Nisan'da uygulanacağını bölgeye asılan pankartla bildirdi. Nisan ayında yıkıma gidecek 5 personelden 3'ünün koronavirüs testi pozitif çıkınca yıkım 3'üncü kez ertelendi.

Bu geçen sürede çardakların kimini sahibi kendi söküp kaldırdı, kimini ekipler söktü, kimini yel aldı kimini fırtına yerle bir etti. Sonra herkes kabuğuna çekildi.

‘Yolgeçen hanı gibi’ cümlesi burası içinde geçerli. Herkes kulağının üzerine yatıp ‘Üç maymunu’ oynayınca vatandaş bunu affetmedi.

Zaten millet olarak fırsatçılığı sevdiğimiz için oranın müdavimleri gelip o çardakları yeniden kurdu sahile! Yönetimler boşluk oluşturunca kurnaz vatandaş bunu dolduruveriyor.

Yoksa, Bakanlık tarafından bölgeye asılan 'Dikkat. Deniz kaplumbağası yuvalama alanı. Lütfen koruyunuz' ve Kumköy Kültürü Koruma Geliştirme ve Yaşatma Derneği tarafından 'Caretta carettaların üreme alanı olan bu alana çardak yapmak kesinlikle yasaktır' yazılı tabela zaten var.

Ama ortada uygulayıcı olmayınca istersen bölgeye ÇİT çek ne fayda.

NE ZAMAN AÇILACAK?

Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin ‘Güneş Doğudan Yükseliyor’ adını verdiği Doğu Garajı Nekropol Alanı yılan hikayesi, hatta 4 bilinmeyenli bir denklemi bile geçti.

En ünlü matematik ordinaryüsünü bile getirsen bu denklemi çözemeyecek durumda. Ben ‘Açılıyor, açılacak, gün sayıyor’ açıklamalarının sayısını saymaktan helak oldum, unuttum!

Hele hele proje tamamlandığında Doğu Garajı’nın Antalya'nın çekim merkezi olması hayali ise tozlu raflarda kaldı.

Ne olduysa CHP’li Muhittin Böcek’in göreve gelmesiyle oldu. Böcek’in göreve gelir gelmez 3 ay içerisinde projeyi bitirme vaadi de ‘fosssss’ çıktı.

En son, 4 Ocak 2022’de ‘Böcek’in göreve gelmesiyle tamamlanan Doğu Garajı Nekropol Alanı Projesi, müze olacak. Antalya’nın kültür ve turizmine çok önemli katkı sağlayacak müze, önemli bir cazibe merkezi haline gelecek’ açıklaması bile yalan oldu.

Yahu, insan bir yalanı ancak bu kadar uzatarak söyleyebilir. Hem de kuyruklusunu. Lütfen ya tam tarihi açıklayın ya da burasıyla ilgili son kararı. Bıktırmayın milleti.