ATSO BAŞKANI ÇETİN: RANT YANGINI BAŞLADI

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin, “Değişik bölgeleri dolaştığımızda ülkemizde ormanların başındaki tek belanın yangın olmadığını görüyoruz. Ülkemizde ormanların başında bir de rant belası var. Orman yangınını herkes konuşuyor, ama rant yangınını kendimiz çıkardığımız halde konuşmuyoruz. İmar rantı şehirlerin belasıydı, şimdi kırsal kesimin belası oldu. Hazineye ait olmayan orman alanlarında, orman çeperlerinde, köylerde rant başladı" dedi.

ATSO Temmuz Ayı Olağan Meclis Toplantısı yapıldı. Meclis Başkanı Süleyman Özer başkanlığında ATSO Meclis Salonu'nda gerçekleşen toplantının açılışında bir konuşma yapan ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Davut Çetin, oda faaliyetlerinin yanı sıra, kent ve ülke gündemine yönelik değerlendirmelerde bulundu.

Başkan Davut Çetin, geçen hafta meclis üyesi İlyas Kama'nın hayatını kaybetmesi dolayısıyla başsağlığı diledi. Covid-19 vaka sayısındaki artışa dikkat çekerek ATSO'da maske zorunluğu getirildiğini açıklayan Davut Çetin, maymun çiçeği hastalığının dünyaya yayıldığını, küresel salgınla birlikte yaşamayı öğrenmemiz gerektiğini belirtti. 1 yıl önce meclis toplantısı sırasında Manavgat'ta yangın felaketi yaşandığını, 60 bin hektara yakın alanın yandığını, oda olarak yangınla mücadeleye katıldıklarını hatırlatan Davut Çetin, "Kocaeli Sanayi Odası, Kayseri Sanayi Odası, Eskişehir Ticaret Odası, İnegöl Ticaret Odası, Kumluca Ticaret Odası, Kumluca Borsa'sından bağış desteği aldık. Yangın mağdurlarının evlerinin bazıları bitiyor, eşya yardımlarımız yerlerine ulaştı, ulaşmaya devam ediyor. Kampanyaya destek veren oda ve borsalarımıza, özel destek veren üyelerimize, arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Bugünlerde yine orman yangını riski yüksek. İlimizden ve ülkemizin farklı yerlerinden yangın haberleri duyuyoruz, ilgili kurumlarımız, halkımız bunları söndürmek için canla başla mücadele ediyor. Ormanları korumak sadece kurumların sorumluluğunda değil, herkesin bu konuda daha duyarlı olması gerekiyor. Ne yazık ki halen orman kenarlarına atılmış cam şişelerini, bilinçsiz piknikçileri görmeye devam ediyoruz" dedi.

RANT YANGINI BAŞLADI

Değişik bölgeler dolaşıldığında ülkemizde ormanların başındaki tek belanın yangın olmadığını gördüklerini belirten Başkan Çetin, “Ülkemizde ormanların başında bir de rant belası var. Orman yangınını herkes konuşuyor, ama rant yangınını kendimiz çıkardığımız halde konuşmuyoruz. İmar rantı şehirlerin belasıydı, şimdi kırsal kesimin belası oldu. Hazineye ait olmayan orman alanlarında, orman çeperlerinde, köylerde rant başladı. Şehirleri, kıyıları zaten betonlaştırdık. Eskiden deniz kenarlarında kıyı kenar çizgisi vardı, artık kalmadığını görüyoruz. Şehirlerden ve kıyılardan sonra şimdi ormanları, köyleri, tarım arazilerini betonlaştırmaya geçtik. Ormanlar ve deniz kıyıları bütün milletin ve daha önemlisi gelecek nesillerin mirasıdır, parayla alınıp satılacak yerler değildir" diye konuştu.

'BU YANGIN SUYLA SÖNMEZ'

Ormanlık alanda tarım müştemilatı denilerek villa yapıldığına dikkat çeken Davut Çetin, şöyle konuştu:

“Bağış yapan bir şekilde izin alıyor. Arsa ve arazi rantı bu kadar büyük olunca, yapanın yaptığı yanına kar kalınca, herkes yapmaya başladı. Son imar affının üzerinden çok zaman geçmedi, şimdi yeniden imar affı konuşulur oldu. Nasılsa af çıkar diye ruhsatsız yapılaşmalar artıyor. Araziyi al, planı değiştir, izni al, parayı üçe dörde katla gibi bir ekonomi olamaz. Bu rantların çoğu kayıt dışıdır, vergilenmeyen, 84 milyon insanımızın hakkına girilerek kazanılan paradır. Buradan rüşvet ve yolsuzluk gibi hastalıklar da çıkmaktadır. Bu rant bitmeden sanayi, ticaret, tarım, turizm sağlıklı bir temele oturamaz. Bu mesele siyasi bir konu olmaktan çıkmış sosyal hastalık haline gelmiştir. Her ilde, her ilçede, her köyde bu hastalık maalesef var. Orman yangını suyla söner, ama bu yangın suyla sönmez. Bu yangın ancak ahlak reformuyla, vergi reformuyla, şeffaflıkla, nereden buldun kanunu gibi düzenlemelerle çözülür. Arazi, arsa ve imar rantı siyaset üzerinde de etkili olduğu için siyaset üstü bir yaklaşımla mücadeleden başka yol yoktur. Rant gibi konularda, akçeli işlerde 'bizden, bizden değil' ayrımı yapılmamalıdır. Haksız kazanç, görevi suistimal, adam kayırma işleri artık her yerde bitmelidir. Hükümetimizden ve muhalefet partilerimizden beklentimiz, birlikte bu meselenin üzerine gitmeleridir."

'ENFLASYONDA KISIRDÖNGÜYE GİRİLDİ'

Ekonomik değerlendirmelerde bulunan Davut Çetin, son günlerde ekonomide dövizin sakin, turizmin iyi olduğu gibi bir görüntü olduğunu belirterek yüksek enflasyon ve maliyetlerin can yakmaya devam ettiğini söyledi. Enflasyonda kısırdöngüye girdiklerini ifade eden Davut Çetin, “Geçen aylarda kur artışı-enflasyon artışı kısırdöngüsü vardı. Şimdi fiyat artışı, ücretler artışı, tekrar fiyat artışı gibi bir başka döngüdeyiz. Halen firmalar fiyat teklifi verirken enflasyon ve döviz artışı korkusuyla hareket ediyor. Fark konulmasa zarar ediliyor, fark konulsa fiyatlar şişmiş oluyor. Enflasyon kısırdöngüsünün bir kaynağı da budur. Bunun çözümü ekonomi yönetiminin, merkez bankasının enflasyon ve döviz kuru konusunda gerçekçi hedefler belirlemesi ve güven vermesidir. Döviz rezervi nasıl idare edilecektir, sonbaharda doğal gaz ve petrol ödemeleri nasıl yapılacaktır, hangi durumda hangi adımlar atılacaktır, bilmeliyiz. Ekonomik reformlar siyasi takvime bağlı kalmamalı, belirsizliğe son verilmelidir" diye konuştu.

ET FİYATLARINDA ARTIŞ YÜZDE 130, SÜT ÜRÜNLERİNDE YÜZDE 110

Davut Çetin, “Komitelerimizden ücret artışlarıyla ilgili yakınmalar geliyor ve istihdam desteklerinin artırılması isteniyor. Et fiyatlarında artış yüzde 130, süt ürünlerinde artış yüzde 110. Ülkemizde açlık sorunu olmasa bile düşük gelir grubunda artık yetersiz beslenme sorunu var. Dolayısıyla ücret artışı zaruridir, fakat enflasyonun bu kadar yüksek olduğu bir durumda cirosu ve kazancı yüzde 300 artan da var, yüzde 50 artan da. Bu nedenle bazı sektörlerde maliyetler ciddi sıkıntı yaratmaktadır" dedi.

TURİZMDE SEZON ARALIK AYINA UZACAK

Davut Çetin, “Antalya olarak turizmde temmuz ayında 2 milyon yabancı ziyaretçiyi geçiyoruz, 7 ayda 6,5 milyonu geçiyoruz. Aylık olarak geçen yıla göre yüzde 32 artış var, yıllık yüzde 110 gibi bir artış sağlamış durumdayız. Uzun dönemli bakarsak 2019'a göre yüzde 20 gerideyiz, 2018 yılını halen yakalayamadık. Fakat bu yıl, görüştüğüm turizmciler sezonun kasım ve aralık ayına uzayacağını düşünüyor. Rusya'dan uçak seferlerinin artmasıyla 2018'i geçmeyi hedefliyoruz" dedi.

BARINMA SORUNU ARTTI

Sektörel sorunlara değinen Davut Çetin şöyle konuştu:

“Turizm, tarım ve inşaat sektörü sayesinde istihdam artışında 2019 seviyesine ulaştık, oransal artışta büyük iller arasında birinci sıradayız. İstihdam miktarı artışında İstanbul'dan sonra ikinci iliz. Şirket sayısı artışında oransal olarak Türkiye'de ilk sıradayız. Haziran ayında kurulan şirket sayımız İzmir'le aynı. Konut satışı artışında da Haziran ayında büyük illere göre oldukça yüksek bir artış kaydettik. Konut satış sayımız İzmir'e yaklaşmış durumdadır. Bizim nüfusumuz 2,6 milyon, İzmir 4,5 milyon olduğu için bunu vurguluyorum. Yabancılara konut satışında Haziran ayı yeni bir rekor ayı oldu, her üç konuttan birisi yabancılara satıldı. Biz konut satışında Antalya'ya ilgiden memnun oluyoruz, ama halkın geniş kesimi de fiyat ve kira artışları nedeniyle buna tepki gösteriyor. Kira artışlarına sınır gelse de çalışanlar ve ev kiralayarak okuyan üniversite öğrencileri için barınma sorunu çok arttı. Buna da bir çözüm düşünülmesi gerekiyor. Kredi artışımız Türkiye ortalamasına yakın, biraz önce krediyi hangi sektörlerin daha fazla aldığını gösterdim. Bunlar dışında vergi tahsilatı ve ticari faaliyette Türkiye ortalamasından iyiyiz. Yatırım teşviklerinde havalimanı ve turizm sayesinde artış yüksek görünüyor."

DHA