ATEŞE KOŞAN BÖCEK GİBİLER!

Dün aklıma siyasetteki PERVANELER gelmişken birden kafama dank etti, “Pervane hadisi” olduğu. Bir ara okumuş ve bazı konularda çok eksiğim olduğunu fark etmiştim.

Hazreti Muhammet (S.A.V) efendimiz, “Benim ve sizin durumunuz, ateş yakıp da, ateşine cırcır böcekleri ve pervaneler düşmeye başlayınca, onlara ENGEL olmaya çalışan adamın durumuna benzer. Ben sizi ateşten korumak için KUŞAKLARINIZDAN tutuyorum, siz ise benim elimden kurtulmaya, ateşe girmeye çalışıyorsunuz.”

Ne kadar anlamlı ne kadar güzel bir hadis. Günümüzde ATEŞE KOŞAN cır cır böcekleri ve pervaneler yok mu? İstemediğiniz kadar. Seçim yaklaştı ya SAY SAY bitmez vallahi. Ateşe koşan pervane, o ateşin içinde erimeye, YOK OLMAYA doğru kanat çırpar. Kendini o ateşe severek, isteyerek atar. ZAMANE pervaneleri için durum farklı.


Onlar ateşe koşmuyorlar, IŞIĞA koşuyorlar. Ateşe koşar gibi davranıp, ışığı gördüklerinde YÖN DEĞİŞTİRİYORLAR. Biz de bu pervanelere “SİYASET PERVANELERİ “desek daha doğru bir tespitte bulunmuş oluruz.

Seçim zamanı geldi ya, siyaset pervanelerinin SİYASET IŞIĞINA doğru arıların oğul verdiği gibi uçmalarını gözlemek bir hayli ilginçtir. Siyaset pervanesi, gerdan kırmayı, boyun bükmeyi, edep üzere duruşu, sessiz beklemeyi ve kendini beğendirmeyi BİLMEK zorundadır.

Her ne hikmetse bu pervaneler bu işi, Bülent Ersoy’un tabiriyle FEVKALADENİN FEVKİNDE başarırlar! Mart ayı yaklaşıyor ya, pervanelerde bir telaş, bir telaş. Her partinin kapısında daha şimdiden onlarcası var. Bunların niyeti ateşlere atılmak falan değil. Gördükleri ışığa doğru, coşkulu ve heyecanlı bir koşuşturma!

Ateşin yakmayanına, külfetsizine, nimeti bol olanına bir sevdadır BU SEVDA. Ne milletin DERDİ, ne ülkenin ilerlemesi, ne vatandaşın REFAHI birincil mesele değildir. Ancak bu konuları dillerinden düşürmemeleri zamane pervaneliğinin gereği ve icabıdır. Ateşe koşmaya can atan pervane yok mu? Olmaz olur mu? Var tabi.

Ancak, onları görecek SİYASİ FERASET, mevcutların içinde kayıp bir vaziyette dolaşıyor. Yıllar önce bir bilge “GÖRDÜM Kİ ZAMAN DENGESİZ, SOHBET FAYDASIZ.” demiş.

Siyaset pervanelerinin birbirini ezercesine istekli olduğu bu YARIŞTA, size bizim ihtiyacımız yok, çekilin kenara, memlekete yararlı olacak isimler, gelsin karşımıza diyebiliyor, bu pervaneleri ışıktan uzaklaştırabiliyor muyuz?

Önce onun CEVABINI vermek lazım gelir. Zamanı dengesiz hale getirmişiz, SOHBET ve NASİHAT kimseyi kendine getirememiş, ateşe kendini atacak PERVANE MASALINI da dolamışız dilimize, düşmüşüz yollara.

VATANDAŞ kimi seçecek, kötünün iyisini mi? Yaptığı da o. Zaten, vatandaşta bir BEZGİNLİK, her hanede çaresi zor olan bir sızı var. Düşünmesini unutmuş, muhakemeyi aklına getirecek zaman yok. Bir yerde ekmek derdi, bir yerde alacak-verecek hesabı. Ne sağını görebiliyor, ne solunu.


Ateşe koşanla, ışığa koşan arasındaki İNCE BİR ÇİZGİ mi var, yoksa çok mu belirgin ayırt edemiyor. Sonra da, HAN yaptıracaklar, HAMAM yaptıracaklar, yol yaptıracaklar, hap yutturacaklar sıra sıra diziliyorlar, listelere.

VİZYON YOK, misyon yok bir dizi isim. Vizyon deyince, şık kıyafetini, bir araba parası kadar  hiç susmayan cep telefonunu, yanında dolaşan bir alay avanesini anlayan, misyon deyince ezberlediği klişe birkaç cümleyi bağıra, bağıra konuşan insanlar.

Arada kazara GÜNAH ÇIKARMAK başvuran isimleri de, bu arada TENZİH ediyoruz. Ateşe koşan pervaneler, bir elin parmakları kadar bir şey. Onlarda VİTRİN SÜSÜ! Geriye kalanlar ışığı görünce, kanat çırpan cinsinden CIR CIR BÖCEĞİ olanlar.

Siyaset pervaneleri böyle olunca da, ne MEMLEKETİN ulaşım derdi akla geliyor, ne de medeniyet ufkunda yeni bir güneş gibi doğabiliyorlar. Oysa, yetişmiş insan açısından o denli zenginiz ki.

Bu varlığın içerisinde yokluk çekmek, memleketini düşünen ve seven insanları KAHREDİYOR. 2024 YEREL SEÇİMLERİ için ortalıkta dolaşan isimleri ve muhtemel kesin adayları duydukça, çaresizce oturup AĞLAYASI geliyor insanın.

Ama bugün mübarek Cuma ya. EN İYİSİ DUA ETMEK. Cumamız mübarek olsun.