ATATÜRK VE BOZKURT

Gazi Mustafa Kemal Atatürk… Cumhuriyet’in ilk yıllarında Türklüğün simgesi olarak Bozkurt figürünü kullanıyordu. Nasıl ki Fransızların sembolü horoz, Rusların sembolü ayı ise, Türklerin sembolü de bozkurttu. Atatürk ve Bozkurt Mustafa Kemal ölene kadar yan yana anıldı.

Atatürk’ün ölümünden sonra Atatürk dönemini silmek için özel bir gayret sarf eden İnönü Bozkurt sembolünü de unutturmaya çalıştı. Halbuki Atatürk, "bozkurt" figürünü her yerde kullanmaya özen göstermişti.  Bozkurtlu pullar çıkartmış genç posta idaresi yıllarca bu pulları kullanmıştı.

***

Ulu Önder Atatürk’e kadar da Türkler tarih sahnesinde birçok kez Bozkurt Türklerin tarih sahnesinde var olmuştur. Bozkurt’un Türk Milleti’nin inanışlarında, bir Ata, rehber ve kurtarıcı rolü üstlenmiştir. Şaman döneminde Türkler uzun süre Bozkurt soyundan türediklerine inanmışlardır.

Türk destanlarında baba bozkurt Türk neslinin tehlikeye düştüğü anlarda ortaya çıkmış ve Türklüğün devamını sağlamıştır. “Ergenekon Destanı”da bu efsanelerden biridir. Ötüken de Türk zora düşünce Bozkurt ortaya çıkmış ve soyun devamın sağlamıştır.

***

Ulu önder Atatürk de Bozkurt’u hayatımıza yeniden sokmuştu Bozkurt  simgeli para bastırmış, Bozkurt markalı sigara ürettirmiş hatta çalışma masasında ki çağırma zili bile bozkurt figürüymüş

Bozkurt Türk tarihinde bağımsızlığın ve Türk birliğinin simgesidir. Dikkat edin şimdi ise Türklüğün bağımsızlığını ve birliğini Cumhur ittifakı temsil etmektedir. Rahmetli Alparslan Türkeş Atatürk’ten sonra Bozkurt sembolünü yeniden hayata kazandıran Türk’tür. Bugün de MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Bozkurt’a sahip çıkmaktadır.

***

Bozkurt bağımsızlığın ve birliğin sembolü olarak cumhur ittifakında yeniden şekil bulmuştur. Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde başlatılan Türkiye Yüzyılı’nın yol göstericisi de Bozkurt öğretisi olacaktır.

6’LI MASA’NIN ÇARPAN ETKİSİ

Altılı masanın etrafında sandalye bulan siyasi liderlerin hepsi sandalyelerini koltuğa çevirme hayaliyle yanıp tutuşuyorlar. Hepsi kendisini darı ambarında gören tavuk gibi iktidar rüyasına kapılmışlar. Geri En yaşlı üye sıfatıyla Temel Karamollaoğlu masa toplantılarının haricinde liderlerle tek tek görüşüp masanın önemini birlik beraberliğin ne kadar önemli olduğunu anlatmaya çalışsa da liderleri rüyadan bir türlü uyandıramıyor.

***

İlk kez 12 Şubat’ta toplanan CHP, İYİ Parti, DP, Saadet, Gelecek ve DEVA Partisi bu toplantının ardından her ay bir siyasi partinin genel merkezinde toplanma kararı almıştı. Bu süreden sonra toplanan partiler kamuoyunda ‘altılı masa’ olarak adlandırılmaya başladı. Ama masanın ilk kurucusu CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’dur.

***

12 Şubat öncesi 6 partinin yetkili organları Kılıçdaroğlu’nun çağrısıyla parlamenter sistem için çalışmalar yapmaya başlamışlar daha sonra bu liderler seviyesine yükselmişti. Ama her ne hikmetse bugün tüm masa liderleri başarıyı kendilerine yazmaya çalışıyorlar. Altılı masayı çarpan etkisi olarak kullanmaya çalışan küçük partilerin yanı sıra bir de altılı masanın çarpan etkisiyle oyunu yükselten İyi Parti var.

***

İYİ Parti Lideri Meral Akşener ve ekibi tüm masanın başarısını kendilerine endekse ederek buradan oy devşirmeye çalışıyorlar. Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığını istemelerinin altında yatan gerçek de işte bu. Kemal Bey aday olursa, masada varılan mutabakat gereği İYİ Parti de tüm gücüyle Kılıçdaroğlu için çalışacak onun için oy toplayacak ama bu çaba Meral Hanım’ın liderliğinin sorgulanmasına ve dolayısıyla İyi Parti’nin oy kaybetmesine neden olacak.

***

Meral Hanım alfa karaktere sahip baskın özellikleri olan bir liderdir. Siz bakmayın öyle ben Cumhurbaşkanı olmak istemiyorum dediğine. O bu sistemi istemiyor. Parlamenter sistemde icra yetkileri alınmış bir Cumhurbaşkanı ile icranın başındaki bir başbakan olmak istiyor. Yoksa Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi içinde sıradan bir Cumhurbaşkanlığı Yardımcılığına razı değil.

***

Güçsüz bir Cumhurbaşkanı yönetiminde icracı Cumhurbaşkanlığı yardımcılığı yapabilir. İlk başlarda Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığında etkisiz kalacağını hesap ederek Başbakan olmak istiyorum açıklaması yaparken son gelinen noktada kendisi söylemese de partide kendisine yakın isimler Kılıçdaroğlu’nu istemediklerini açık seçik beyan ediyorlar. Görünen o ki, Meral Akşener kendisine uygun bir Cumhurbaşkanı arayacak, bulamazsa kendisi bile aday olabilir.

BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?

1936 yılında imzalanan Montrö Anlaşması savaş gemilerinin ve ticaret gemilerinin boğazdan geçişlerini düzenler. Ticaret Gemileri genelde serbestçe Boğazlardan geçebilir. Hatta Türkiye'nin ticaret gemilerinin geçişlerini engellemek gibi bir seçeneği de yoktur. Geçişlerinden üzerinde herhangi bir ücret (sağlık ile ilgili küçük bir miktar hariç) talep etme imkanı mevcut değildir.

Savaş gemileri de eğer Karadeniz’e kıyıları yoksa 15 gün önceden Karadeniz’e kıyısı olan ülkeler de 7 gün önceden bildirim yaparak boğazlardan geçebilirler. Karadeniz’e kıyısı bulunmayan ülkelerin savaş gemilerinin Karadeniz’de kalma süreleri 21 gündür. Denizaltı ve Uçak gemileri ise boğazları kullanamaz.

TÜRKİYE ESKİ TÜRKİYE DEĞİL

Yani siz bakmayın öyle Amerikan Büyükelçisi’nin savaş gemisinden poz vermesine. Tipik İngiliz taktiği Osmanlı’nın son döneminde Padişaha bir şeyler kabul ettirmek isteyen İngilizler hemen savaş gemilerini boğaza gönderirlermiş. Ama Amerikalılar İngiliz taktiğini uygularken bir şeyi unutmuşlar. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Liderliğindeki Türkiye eski Türkiye değil.