ATAK VE ATB’DEN ‘TOPRAĞI KORUYACAK 5 ÖNERİ’
Antalya Tarım Konseyi (ATAK) ve Antalya Ticaret Borsası (ATB) tarafından düzenlenen “Tarım Topraklarının Sürdürülebilir Kullanımı” e-çalıştayının sonuç bildirgesi açıklandı.
Antalya Tarım Konseyi (ATAK) ve Antalya Ticaret Borsası (ATB) tarafından düzenlenen “Tarım Topraklarının Sürdürülebilir Kullanımı” e-çalıştayının sonuç bildirgesi açıklandı.
Antalya Ticaret Borsası ve Antalya Tarım Konseyi Başkanı Ali Çandır, toprağın önemini vurgularken, geç olmadan korunması için önlem alınması gerektiğini kaydetti. “Tarım Topraklarının Sürdürülebilir Kullanımı” Çalıştayı sonuç bildirgesinin ilgili kurum ve kuruluşlarla paylaşılacağını belirten Çandır, karar vericiler için yol gösterici olmasını diledi. Toprağın, mikrobiyal, bitkisel ve hayvansal yaşamın temeli olduğu belirtilen bildirgede, dünyanın sürdürülebilirliğini sağladığına işaret edildi. Toprağın karbonu yakalayarak, iklim değişikliğini azaltmaya yardımcı olduğu kaydedilen bildirgede, “Toprak sınırlı ve yenilenemez bir kaynaktır. Toprağın korunması, sürdürülebilir kullanımı, gelecek nesillerin yaşamının sürdürülmesi açısından önem taşır” denildi. Bildirgede, sürdürülebilir toprak yönetiminin geleceğiyle ilgili 5 temel öneride bulunuldu.
“ULUSAL TOPRAK POLİTİKASI HAYATA GEÇİRİLMELİ”
Ulusal maddi kaynakların dağıtılmasında “toprak” yatırımlarının payının artırılması gerektiği kaydedilen bildirgede, “Uluslararası pazar hedefli, toprak kaynaklarının azami sömürülmesine dayalı ve ürünle özdeşleşmiş çiftçi teşviklerine nispeten, ekosistem-tabanlı toprağı ıslah eden ve toprak sağlığını iyileştiren teşvik mekanizmalarının da geliştirilmesi gereklidir” denildi. Toprak güvenliğinin, gıda ve su güvenliği, “BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri”, “Paris İklim Sözleşmesi”, “AB Yeşil Mutabakatı”, “Yeşil Ekonomi” ve “Döngüsel Ekonomi” gibi güncel küresel politika yaklaşımlarına ulaşmada anahtar bir konu olması gerektiği vurgulanan bildirgede, “Güncel küresel politika yaklaşımları göz önünde tutularak ‘Özgün Ulusal Politika Araçları’ ve ‘Ulusal bir Toprak Politikası’ biran önce hayata geçirilmelidir” denildi.
“TOPRAĞIN YÜZDE 92’SİNDE ORGANİK EKSİKLİK”
Bildirgede, büyük karbon havuzu olan toprağın sürdürülebilir yönetimle iklim değişikliğini hafifletmeye yardımcı olacağı vurgulandı. Tarım topraklarının en önemli sorunlarının başında organik madde eksikliğinin geldiği belirtilen bildirgede, “Topraklarımızın en az yüzde 92’sinde organik madde eksikliği ve buna bağlı sorunlar mevcuttur” denildi. Bildirgede, organik gübrelerin kullanılmasının önemi vurgulanırken, bunun için Tarım ve Orman Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı ve yerel yönetimlerin ortak çalışmasına ihtiyaç olduğu kaydedildi.
“TOPRAĞI AMAÇ DIŞI KULLANMAYALIM”
Tarım topraklarının toprak erozyonu, toprak sıkışması, besinlerin tükenmesi, tuzlanma, toprak kirliliği ve toprak biyolojik çeşitliliğinin kaybı gibi bozulma ve tahrip süreçlerinden korunması gerektiği kaydedilen bildirgede, “Toprakların kentleşmesi ve betonlaşması sınırlandırılmalı ve mümkün olduğunca bundan kaçınılmalıdır. Başta zeytinlikler ve sit alanları olmak üzere amaç dışı toprak kullanımı konusunda mevcut koruma ve kullanma yasaları ödünsüz bir biçimde uygulanmalıdır” denildi.
“TOPRAK HAKLARI”
Toplumun toprak bilinci konusunda farkındalığının artırılması gerektiği kaydedilen bildirgede, “Gelecek nesillerin toprakla olan bağını kurmak ve güçlendirmek üzere toprakla ilgili ‘Ahlaki ve Etik Değerler’ oluşturulmalıdır. Toprağın sadece ürün veren bir mülk olarak görüldüğü bakış açısından, onun aslında, korunması gereken canlı bir kaynak olduğu bakış açısına evrilerek tüm canlılar için ‘Toprak Hakları’ olgusu toplumda yerleştirilmelidir” açıklamalarında bulunuldu.
İHA
İklim değişikliğinin tarım üzerine etkilerini ve alınması gereken önlemleri anlatan Akdeniz Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Orhan Özçatalbaş, “Geçtiğimiz 5 yıl içerisinde Türkiye tarım sigortaları kapsamında çeşitli tehditlere karşı üreticilere hükümet 10 milyar liralık bir ödeme yaptı. Ürününü garanti altına almak isteyenlerin tarım sigortası mutlaka yaptırması gerekiyor” dedi.
Türkiye’de ve dünya genelinde iklim değişikliğinin tarımsal üretimi ciddi şekilde etkilediğini belirten Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Orhan Özçatalbaş, iklim değişikliğinin Akdeniz Havzası’nı fazlasıyla etkilendiğini vurguladı. Özçatalbaş, “1 ile 4 santigrat derecelik bir artış söz konusu. Ancak 1 santigrat derecelik artış bile tarımsal faaliyetlerde önemli sınırlamalara yol açabiliyor” dedi.
Türkiye'den 114 ülkeye yılın 9 ayında 1 milyar 160 milyon dolarlık meyve ihracatı yapıldı.
Antalya Ticaret Borsası (ATB) ve Antalya Tarım Konseyi (ATAK) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, Türkiye İstatistik Kurumunun (TUİK) açıkladığı Ağustos ayı Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi'ni (Tarım-GFE) değerlendirdi. Tarım-GFE'nin Ağustos ayında aylık yüzde 1.39 ilan edildiğini belirten Çandır, “Bu rakam, endeksin ölçülmeye başladığı 2015 yılından itibaren Ağustos ayları ortalamasının (2.00) yaklaşık yüzde 30 altında olmuştur. Uzun bir aradan sonra ilk defa ortalamanın altında bir aylık tarımsal girdi fiyat endeksi düşüşü ilan edilmiştir” dedi.
Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü (BATEM) Müdürü Abdullah Ünlü Toprağın Sesi programının konuğu oldu. Müdür Ünlü kurum olarak sektör ve paydaşlara öncülük etmeyi amaçladıklarını söyledi.
Türkiye'nin tohumculuk sektöründe önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayan Akdeniz Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Orhan Özçatalbaş, “Türkiye’nin, tohumculuk sektöründe dışarıya bağımlı bir ülke olmadığını belirterek, aksine ihraç eden bir ülke olduğunu vurguladı.
Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, Antalya, Isparta ve Burdur illerinde Şubat-Nisan dönemi özelinde ciddi kuraklık belirtileri gözlemlendiğini belirerek, kuraklık durumuna karşı alınması gereken önlemleri aktardı. Şube, yağışlarda geçen yılın Nisan ayına göre yüzde 70 azalma yaşandığını vurguladı.
Tarım ve Orman Bakanlığı Tayvan'a nitrofuranlı yumurta gönderildiği iddialarını araştırmak üzere inceleme başlatıldığı açıkladı.
Antalya’da 20 dönüm örtü altı alanda yıllık 50 bin paket tohum üretimi yapan Ziraat Yüksek Mühendisi Ali Uzun, 7 türde 50 çeşit tohumu 16 ülkeye ihraç ediyor. Uzun, “Antalya’da ilerleyen yıllarda seralarda belki de yemek için domates üretilmeyecek. Tamamen tohumluk üretilecek. Çünkü biz tohumluk ürettiğimiz zaman birim alandan 10 katı daha fazla kazanabiliriz. Bunu bugün günümüzde Hindistan başarmış durumda. Sektörümüze teşvik alabilirsek hem istihdama katkıda bulunuruz hem de ülkemizin ihracatına katkıda bulunuruz” dedi.
Antalya’nın Serik ilçesinde sabahın erken saatlerinde seraya giren kadınların mavi yemiş (blueberry) mesaisi başladı. Saksılardan tek tek toplanan mavi yemişlerin 125 gramı 45 liradan alıcı buluyor.
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz