ASLINDA, GAZETECİ HİÇ YAŞAMIYOR

Bu hafta sonunu kendimize ayırdım..

2-3 gün önce “Gazeteciler Günü”ydü ya, hatırlattıkları var..

Örneğin; bizlerle ilgili çok çarpıcı bu haberi hiç unutamam:

“Gazeteci genç ölür..”  

Haber Milliyet Gazetesi’nin 5 Mayıs 1988 tarihli nüshasında yer almıştı..

ANKA Ajansı’nın mahreci var ve “tek sütun” verilmiş..

Ama.

O tek sütunda Türkiye’deki gazeteci gerçeği var aslında..

Nasıl mı?

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi..

“Gazetecilik mesleği”ne ilişkin bir dava ile görüşünü şöyle bildirmiş:

“Kontak anahtarını kapatan sürücü, kazmasını bırakan işçi için dinlenme veya istirahate çekilme imkanı vardır..

Fakat gazetenin fikir işçisi düşündüğü, gördüğü, duyduğu için..

Sinemada, tiyatroda, hatta gece uykusunda bile işbaşında sayılır..

Basın mesleğinde çalışanların yaş ortalaması 44 yıl 8 aydır..

Şu halde basın mesleği yıpratıcı ve öldürücüdür..”

Yani..

Dışı başkalarını, içi de bizi yakan bu mesleği icra edenler çok güzel ifade edilmiş..

Herkesin “kendine doğru çekiştirdiği” gazeteci..

1- Patronların, siyasetçilerin, işadamlarının ve meslek etiğinin arasına sıkışmış durumda..

2-  Sinemada, tiyatroda hatta gece uykusunda bile işbaşında olup, ortalama 44 yıl 8 ay yaşayabiliyor..

Ve..

Eşi, çocukları, yakınları, arkadaşları, çevresi ondan çok şey bekliyor..

Yani..

Aslında gazeteci –neredeyse- hiç yaşamıyor..

Bu mesleği seçeceklere..

Ve..

Bizden çok şey bekleyenlere “bizi” birazcık anlatayım dedim..

Bizleri eleştirirken..

Belki bunu biraz düşünürsünüz..

 

………………………….

GONG

 

Ahmet Davutoğlu önceki gün şöyle bir tvit atmış:

“Fildişi kulelere kapanıp vatandaşa gözlerini, kulaklarını kapatanlar görmüyor, duymuyor ama Esnaf Kan Ağlıyor kan! … Çözülemeyecek sorun yok, sorunu çözemeyenler var! Biz geleceğiz ve sorunları çözeceğiz!”

Aynı gün medyada şu haber yayınlandı:

“Gelecek Partisi’nden 30 kişi istifa etti..”

Evet..  Gözleri ve kulakları gerçekten kapalı?

 

……………………….

DEMİRTAŞ: HDP İLE BİR YERE VARILAMAZ

 

Son dönemde terörle mücadele alanında yürütülen başarılı operasyonlar..

Ve ikna ağırlıklı teslim olmalar, terör örgütü PKK’yı çaresizliğe itti..

Dağda ve şehirde eylem yapamaz hale gelen örgüt, can havliyle sokakları ateşe vermek için çağrılarını sürdürüyor..

Son çağrı, Selahattin Demirtaş'ın kardeşi “Şiyar” Kod adlı terörist Nurettin Demirtaş'tan geldi..

Demirtaş, “HDP’nin çalışmaları ile bir yere varılamaz” dedi..

Ardından ilave etti:

“Bizim için başarı, ancak Kobani benzeri sokak eylemleri ve çatışmalar çıkarılarak sağlanabilir..”

Aman dikkat..

Bu tuzağa düşmeyin, akıllı olun..

 

………………………

İYİ PARTİ BU HALE NEDEN DÜŞTÜ?

 

“İyi Parti bir ihtiyaçtan doğmadı..

Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan/Abdullah Gül partileri gibi sırf Erdoğan düşmanlığı/karşıtlığı üzerine kuruldu..

İyi Parti’de ilave olarak bir de Devlet Bahçeli düşmanlığı var..

Fikrî/kültürel/sosyal zemini olmayan, nefret söylemi üzerine inşa edilen bir siyasî yapı, baştan çürük zemine oturur..

Türkiye’nin problemlerine çözüm üretecek projeler yerine, sabahtan akşama kadar Erdoğan/Cumhur İttifakı düşmanlığı yapmak, çıkmaz sokakta tepinmekten başka bir şey değildir..”

HÜSEYİN GÜLERCE/STAR

 

…………………….

 

TRAFİK

 

Her ihtimale karşı, kaskını başında taşı..