ASLAN BALIĞI MENÜYE GİRDİ

Antalya Büyükşehir Belediyesi, dikenli yüzgeçleri zehirli olan, fakat etinde zehir bulunmayan aslan balığını, tüketiminin yaygınlaştırılması amacıyla Düden Park'taki sosyal tesislerinin menüsüne aldı. Aslan balıkları dikenleri temizlendikten sonra çorba, ızgara, buğulama ve kızartma türlerinde servis ediliyor.

Süveyş Kanalı'nın açılması ve Hint Okyanusu'ndan Akdeniz'e göç eden ve küresel ısınmanın etkisiyle hızla çoğalarak mevcut ekosistemi tehdit altına alan zehirli dikenlere sahip aslan balıklarının tüketimi yaygınlaşıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı'na bağlı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürü Dr. Altuğ Atalay ile Antalya'da Vali Ersin Yazıcı'nın katılımıyla mangalda ızgarası yapılarak yenilen aslan balıklarının, dikenli yüzgeçleri zehirli, ancak etinde zehir bulunmuyor.

KİLOSU 85, PORSİYONU 45 TL

Antalya Büyükşehir Belediyesi, aslan balığının tüketiminin yaygınlaştırılması için uygulama başlattı. Aslan balığı, Antalya Büyükşehir Belediyesi iştiraki olan EKDAĞ şirketine ait Lara'daki Düden Şelalesi'nin denize döküldüğü Düden Park içinde bulunan balık restoranının menüsüne girdi. Bölgedeki balıkçılardan satın alınan aslan balıkları, restoranın balık tezgahında kilogramı 85 TL'den sunuluyor. Porsiyonu ise yanındaki ikramlarla birlikte 45 TL'ye servis ediliyor.

RESTORANIN RESMİ MENÜSÜNDE

Restoranın resmi menüsünde yer verdiği aslan balığını ilk sipariş eden müşteri ise balık tutkunu olduğunu belirten Okan Bakır oldu. Bakır, tezgahtaki balıkları inceledikten sonra, daha önce hiç yemediği aslan balığı siparişi verdi. Aslan balığının dikenli zehrinin temizlenmesi konusunda özel eğitim alan görevli tarafından temizliği yapılan aslan balığı, zeytinyağı, limon, tane karabiber, defne yaprağı, sarımsak ve tuzdan oluşan sos ve yapışmaması için hafif unlandıktan sonra ızgara yapılarak servis edildi.

'İLK DEFA ASLAN BALIĞI YİYECEĞİM' 

Daha önce hiç aslan balığı yemediğini söyleyen Okan Bakır, “Tezgahta ilk defa dikkatimi çekti. Değişik balıkları tatmayı çok seviyorum. İlk defa bir aslan balığı yiyeceğim. Arkadaşlar da ızgarasının güzel olduğunu söyledi. Balık yemeyi sevdiğim için başka bir tatla karşılaşacağımı umuyorum" diye konuştu.

'EKOSİSTEM AÇISINDAN RİSK OLUŞTURUYOR' 

Antalya Büyükşehir Belediyesi çevre danışmanı Lokman Atasoy, aslan balığının Türkiye'de ilk defa 2014 yılında İskenderun Körfezi'nde görüldüğünü belirterek, “Süveyş Kanalı aracılığıyla Kızıldeniz'den kıyılarımıza geliyor. Daha sonra Akdeniz'de yayılım gösteriyor ve şu anda İzmir'de, Aliağa'ya kadar da yayılmış durumda. İklim değişikliğiyle birlikte daha da yayılması muhtemel. Aslan balığı özellikle diğer balıkların larvalarını, yumurtalarını tüketiyor, kabuklularla besleniyor. Dolayısıyla balıkçılık sektörü, biyolojik çeşitlilik ve ekosistem açısından önemli türlerimiz için de önemli bir risk oluşturuyor" dedi.

ÇORBA, IZGARA, TAVA

Aslan balığının tüketimi, ekonomik değer olarak tanıtılabilmesi amacıyla bu projeyi başlattıklarını açıklayan Atasoy, “Şu an Büyükşehir Belediyesi'nin Düden Park'taki Balıkçı Çarşısı'nda balıkçılarımızın getirdiği aslan balıklarını servis ediyoruz. Aslan balığı tüketimindeki en büyük risk, yüzgeçlerinin zehirli olması. İşin ehli aşçılarımız uygun bir şekilde, güvenlik tedbirlerini alarak temizliyor, daha sonra servis ediliyor. Vatandaşlarımız da ilgi gösteriyor. Çorba, ızgara veya tavada kızartma tüketimi olabiliyor. Dünyada da zaten tüketilen bir tür" diye konuştu.

Mürekkep balığının da zehirli torbası olduğunu, bu torba temizlendikten sonra yenilebildiği örneğini de veren Lokman Atasoy, “Bu da benzer bir şey, en büyük risk, kendini savunabileceği yüzgeçlerinin zehirli olması. O nedenle hem avlanması hem taşınması ve temizlenmesinde çok dikkat etmek gerekiyor. Bu uygulamayı özellikle denizlerimizin, biyoçeşitliliğin korunması ve ekosistemimize destek olmak için yapıyoruz ve tüketiminin yaygınlaşmasını da arzu ediyoruz" dedi.

'BUNU ŞU AN YİYEN AVCI BİR BALIK YOK'

Tarım ve Orman Bakanlığı'nın da bu konuda çalışmalar yürüttüğünü ve desteklediğini kaydeden Atasoy, şunları söyledi:

“Umarım vatandaşlarımız bunun lezzetini teyit eder ve biz de balıkçılarımızdan alım işlemini sürdürürüz. Böylelikle aslan balıklarını yiye yiye tüketerek, risk olarak ortadan kalkmasına yardımcı oluruz. Çünkü bunu şu an yiyen bir predator, avcı bir balık yok. Kıyılarımızda özellikle yerli türlerimiz üzerinde baskın rol oynadığı için bunu tüketmekten başka çaremiz yok. Tabii bazı grida, orfoz, akya gibi balıklarımızın olması özellikle bunların yayılımını durdurmada önemli, onları koruyabilmemiz de son derece önemli. Ama bizlerin de sofralarımızda değerlendirmemiz, ekonomik değer ve mücadelede çok önemli bir vazife görecek."

ASLAN BALIĞI FESTİVALİ DÜZENLENECEK

Lokman Atasoy, Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak 11 Temmuz'da Aslan Balığı Avcılık Yarışması ve Tadım Festivali etkinliği düzenleyeceklerini de açıkladı. Konyaaltı Varyant'ta yapılacak etkinlikte zıpkınla aslan balığı av yarışı olacağını anlatan Atasoy, “Tarım ve Orman Bakanlığı'ndan izinlerimizi aldık. Kamuoyuna, bu balığın avlanabildiği, tüketilebildiğini göstermek istiyoruz. Falez kıyı bandında fazla olacağını öngörüyoruz ve avcılarımıza destek olmak istiyoruz. Aslan balıkları kayalık alanlarda daha çok olur ve yılda 2 milyon yumurta bırakabiliyorlar. Yıl boyunca çok hızlı üreme hızına sahip" diye konuştu.

DHA